Uluslararası Sözleşmelerde Kara Para Aklama Suçu

butce-6

ULUSLARASI SÖZLEŞMELER VE İÇ HUKUKLARDAKİ  YANSIMALARI

Kara para aklamanın suç sayılması, ilk olarak organize suçluluğun tehdidiyle, en fazla muhatap olan ABD ve İtalya’da başlamıştır. Diğer ülkelerde ise bu süreç, uluslararası hukukun harekete geçirmesiyle gerçekleşmiştir. Bu alanda, uluslararası hukuk temel ilke ve tanımları koymuş, devletler de bunları iç hukuklarına yansıtmışlardır.

Uluslararası hukuk alanında, kara para aklamaya ilişkin önemli bir uluslararası kurallar çerçevesiyle karşılaşılmaktadır. Bu çerçevedeki bir dizi belge, kara para aklamanın önlenmesi ve cezalandırılması konusunda, yol gösterici özellik ve tavsiye niteliği taşır. Örnek olarak, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 27 Haziran 1980 tarihli R(80)10 sayılı Tavsiye Kararı, Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, İsveç, İsviçre, İngiltere, ABD ve Lüksembourg merkez bankası temsilcileri ve denetim otoritelerinden oluşan Basle Komitesi’nin Aralık 1988’de yayınladığı İlkeler Bildirisi ve Malî Eylem Görev Grubu’nun (FATF) 40 tavsiyesi. Ayrıca, taraf Devletleri bağlayıcı nitelik taşıyan 4 temel uluslararası metin  bulunmaktadır.

İlk olarak, Viyana’da 1988 yılında kabul edilen Uyuşturucu ve Psikotrop Maddeler Kaçakçılığına Karşı BM Sözleşmesi (Viyana Sözleşmesi olarak da bilinmektedir).

İkincisi ise Avrupa Konseyinin himayesinde, 8 Kasım 1990’da Strazburg’da kabul edilen Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, Zaptedilmesi ve Müsaderesine İlişkin Sözleşme (Strazburg Sözleşmesi olarak da adlandırılır).

Üçüncüsü, AB ülkeleri yönünden, 4 Kasım 2001 tarih ve 2001/97/CE sayılı direktifle  değişik, 1991 tarihli AB Konsey Direktifi. Direktifin amacı; sermaye akışını ve mali hizmetlerin sunulmasını sınırlamadan, mali sistemin kara para aklanmasında bir araç olarak kullanılmasını engellemektir.

Son olarak, 2000 tarihli Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesi (Palermo Sözleşmesi). 8.1.2003 tarihi itibariyle 28 ülke onaylamış olup, 40 ülkenin onayından sonra yürürlüğe girecektir.

Viyana Sözleşmesinin kara para tanımı, uyuşturucu gelirleri ile sınırlıdır. Ancak sözleşmenin 3. maddesindeki kara para aklama suçu tanımı, hem Strazburg ve Palermo Sözleşmeleri ve AB direktifi,  hem de çoğu ülke mevzuatınca benimsenmiştir. Nitekim Türk yasa koyucusu da, 4208 Sayılı yasanın 2/b fıkrasında, Kara Para Aklama Suçu’nun tanımında,  1988 Viyana Sözleşmesi’nin, Suçlar ve Yaptırımlar başlıklı 3. maddesinin 1(b) (i), (ii) ve (c) (i) paragraflarından esinlendiği görülmektedir.

Sözleşme, Devletlere, kara para aklamayı suç saymaları ve kolluk birimlerinin suç gelirlerini araştırmalarına ve kaynağını belirlemelerine imkan veren yasalar çıkarmaları mecburiyetini getirmektedir. Bu yasalar sayesinde, kanun uygulayıcı makamlar önlerindeki soruşturma ve davalar çerçevesinde, yasadışı gelirlere el koyabilecek, müsadere kararı verebilecek ve şüphelilerin malî dosyalarını inceleyebileceklerdir. Ayrıca, bir ülkede alınan uyuşturucu kara parasının zapt ve müsaderesine ilişkin karar, kara paranın bulunduğu ülkede adli yardımlaşma yoluyla infaz ettirilebilecektir. Türkiye, Viyana Sözleşmesine, 22.11.1995 tarihinden itibaren taraftır. Bu Sözleşme, T.C.Anayasasının 90. maddesi gereği, tüm uluslararası sözleşmeler gibi, kanun gücündedir. Dolayısıyla, halihazırda Ülkemiz bakımından yegane bağlayıcı belgedir.

Strazburg Sözleşmesine gelince, kara para aklamanın suç sayılması ve kara paranın  müsaderesi, sözleşmenin ana konusunu oluşturmaktadır. Sözleşme kapsamında, kara para tüm ağır suç gelirlerini içermektedir. Sözleşmeye, 8 Ocak  2003 itibariyle, 41 Devlet taraftır. Türkiye, Sözleşmeyi, 27.9.2001 tarihinde imzalamıştır.

Sınır aşan örgütlü suçlarla mücadeleyi amaçlayan Viyana ve Strazburg sözleşmelerindeki yöntem gibi, kara para aklamanın önlenmesi ve cezalandırılmasına, ayrıca el koyma ve müsadere kararlarının yabancı bir ülkede infazına ilişkin hükümler içeren, Palermo Sözleşmesi de, Türkiye tarafından 13.12.2000 tarihinde imzalanmıştır. Onay kanunu, halen TBMM Dışişleri Komisyonu gündeminde bulunmaktadır.

Related Posts

Kurumlar Arası Geçiş Nedir? Kurumlar Arası Geçiş Nasıl Yapılır?

Kurumlar arası geçiş nasıl yapılır? Kurumlar arası geçiş yapmak istiyorum, nasıl yaparım? Kurumlar arası geçiş başvuru şartları nelerdir? Naklen atama yolu ile başka bir devlet memuriyeti kadrosuna nasıl geçilir? Herhangi…

2019 Hakediş Ödemelerinde KDV Tevkifatı Ne Kadar?

2019 Hakediş Ödemelerinde KDV Tevkifatı Ne Kadar? Hakediş Ödemelerinde Katma Değer Vergisi ( KDV) Uygulaması Kamu kuruluşlarınca müteahhit ve taşeronlara yaptırılan inşaat taahhüt işleri, ticari faaliyet çerçevesinde yaptırılan bir iş…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Kurumlar Arası Geçiş Nedir? Kurumlar Arası Geçiş Nasıl Yapılır?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 62 views
Kurumlar Arası Geçiş Nedir? Kurumlar Arası Geçiş Nasıl Yapılır?

Pursantaj Nedir? Pursantaj Ne İşe Yarar?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 77 views
Pursantaj Nedir? Pursantaj Ne İşe Yarar?

2019 Hakediş Ödemelerinde KDV Tevkifatı Ne Kadar?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 77 views
2019 Hakediş Ödemelerinde KDV Tevkifatı Ne Kadar?

Naftalin Nedir? Naftalin Ne İşe Yarar?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 142 views
Naftalin Nedir? Naftalin Ne İşe Yarar?

Babalık İzni Nedir? Babalık İzni Ne Zaman Başlar?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 43 views
Babalık İzni Nedir? Babalık İzni Ne Zaman Başlar?

Bakan ve Üst Yöneticilerin Yetki ve Mali Sorumlulukları Nelerdir?

  • By admin
  • Aralık 22, 2024
  • 102 views
Bakan ve Üst Yöneticilerin Yetki ve Mali Sorumlulukları Nelerdir?