Nakdi Ücret Nedir? Ayni Ücret Nedir?
Nakti Ücret ve Ayni Ücret: Ödeme türüne göre ücretler nakti (parasal) ve ayni (mal olarak) olmak üzere ikiye ayrılır. Nakdi ücret: Yukarıda açıklandığı gibi ücretin cari memleket parasıyla ifade edilebilen…
Sürekli ve Geçici İşçi İstihdam Yöntemi
1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 88. maddesinde belediye amirleri sayılmış ve “bunların emri altında lüzumu kadar yazı ve hesap, fen, sıhhat, baytariye, idare, teftiş, belediye zabıtası ve itfaiye memurları ile ketebe, müstahdemler ve amele ” bulunacağı ve bunların sayı, maaş ve kadrolarının bütçe ile saptanarak onaylanacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, özel hukuka bağlı bir iş akdiyle çalıştırılacak işçi sayısı ve ücreti bütçe ile belediye meclisi tarafından karara bağlanacaktır.
88. maddeye göre, çalıştırılacak işçi sayısını belirleme yetkisi belediye meclisindedir ve belediye başkanı da bu sayı içinde, hizmetine ihtiyaç duyulanlarla sözleşme yapma yetkisine sahiptir. Uygulama, 1983 yılında 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çıkarılıncaya kadar bu hüküm doğrultusunda yürütülmüştür.
1983 yılında çıkarılan 190 sayılı KHK, sürekli işçiler ile geçici işçiler arasında, izne tabi olma bakımından ayrım yaparak, belediyelerin sürekli işçi çalıştırmasını İçişleri Bakanlığı’nın iznine bağlamıştır. Memur atamaları zaten zor olan belediyeler için, sürekli işçi çalıştırılması da zorlaştırılınca, geçici işçilere yönelmek zorunluluğu doğmuştur.
“İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik ve müesseselerde sürekli işçi çalıştırılması Devlet Personel Dairesi’nin görüşüne dayalı İçişleri Bakanlığı’nın vizesine tabidir. Bu kuruluşlarda yeni kurulan birimler ile yeniden satın alınacak iş araç ve makinaları ve toplu taşım araçları için ihtiyaç duyulacaklar dışında sürekli işçi kadrosu istenemez ve vize yapılamaz.”
190 sayılı KHK’nin 11. maddesinde yer alan sürekli işçiler ile ilgili bu hüküm her yıl bütçe yasalarında da yinelenmektedir. Ve yine her yıl, İçişleri Bakanlığı kendisine verilen izin yetkisini çıkardığı genelgelerle valiliklere devretmektedir.
Sürekli işçi istihdamında merkezi yönetime izin yetkisi veren düzenlemeden yaklaşık sekiz yıl sonra, 1991 yılında yapılan bir değişiklik ile, belediyelerin 30 işgününden fazla süre ile geçici işçi çalıştırması da İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabi tutulmuştur. Ancak aynı yıl bundan vazgeçilmiştir. 1992 yılından bu yana, genel kadro düzenlemelerinde geçici işçilere ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Geçici işçiler ile ilgili olarak 190 sayılı KHK herhangi bir izin denetimi yetkisi öngörmemektedir. İzin zorunluluğu 1994 yılı Bütçe Kanunu ile getirilmiştir. 1994 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 48/d hükmüne göre, “il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik ve müesseselerde 30 işgününden fazla süre ile çalıştırılacak geçici işçilere ait iş pozisyonları İçişleri Bakanlığı’na vize ettirilir. Vize edilmiş bulunan geçici işçi pozisyonları İçişleri Bakanlığı tarafından başka unvanlı geçici işçi pozisyonları ile değiştirilebilir veya iptal edilebilir.” Aynı hükümler sonraki bütçe yasalarının hepsinde tekrarlanmıştır.
İçişleri Bakanlığı, aynı sürekli işçilerde olduğu gibi, 1994 Bütçe Kanunu’yla geçici işçiler için aldığı izin yetkisini, 7.1.1994 tarihli genelgesi ile valiliklere devretmiştir. Bu devir genelgeleri de her yıl yinelenmiştir. Bir ara devreye Başbakanlık girmiş, 2.4.1997 tarihli Başbakanlık genelgesiyle memur ve sürekli işçi için başbakanlık izni getirilmiştir. 8.4.1997 tarihli İçişleri Bakanlığı Genelgesi karışıklığa açıklık getirerek, belediyelerin geçici işçi çalıştırmasının İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabi olduğunu, Bakanlığın izin yetkisini valiliklere devrettiğini 5.1.1995 sayılı Genelge’ye atıfta bulunarak teyit etmiştir.
Bir parantez açarak, bu tür düzenlemelerin bütçe yasasıyla yapılıp yapılamayacağının tartışmalı bir konu olduğunu belirtmek gerekir. Bu durumun Anayasaya ve personel – bütçe ilişkisine uygun olup olmadığına ilişkin olarak, yukarıda memurlar bölümünde yaptığımız değerlendirmeler bu konuda da geçerlidir. Hükümetin kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapmak yerine bütçe kanununu tercih etmesinde, Anayasa Mahkemesi faktörünün etkisi olduğu söylenebilir. Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi personele ilişkin konuları KHK ile düzenlenmesi gereken önemli ve ivedi konulardan saymamakta, bu tür yetki kanunlarını iptal etmektedir.
Valilikler İçişleri Bakanlığı’nın kendilerine devrettiği izin yetkisini 5.1.1995 tarihli genelge çerçevesinde aşağıdaki gibi kullanmaktadırlar:
“4061 sayılı 1995 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 50/d ve 52/d maddeleri ile Bakanlığımıza tanınan, ‘Belediyeler ile bunların kurdukları Birlik ve Müesseselerin 31.12.1994 tarihi itibariyle boş bulunan ve bu tarihten sonra boşalacak olan memur ve sürekli işçi kadrolarına açıktan atama izni verme ve bu kuruluşlarca 1995 yılında istihdam edilecek geçici işçiler için geçici iş pozisyonlarını vize etme ’ yetkileri, aşağıda belirtilen esaslar dahilinde kullanılmak üzere il valilerine devredilmiştir. 1995 yılında çalışma sürelerine bakılmaksızın (30 günden az veya çok) tüm geçici işçiler için vize alınacaktır.
İşçi çalıştırılmasına ilişkin bir başka düzenleme, Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği’nde bulunmaktadır. Yönetmeliğin belediye harcamalarına ilişkin bölümünde yer alan 134. maddesinde, 190 sayılı KHK’ye göre çalıştırılacak sürekli işçiler için İçişleri Bakanlığı vizesi alınması gerektiği bu vize alınmadan sürekli işçi çalıştırılamayacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca, bütçenin harcama kalemlerine ilişkin R cetvelinin, personel giderleri harcama kaleminde, işçi ücretleri ayrıntı kodu düzenlenmiştir. “İş Kanunu kapsamına giren işlerde kadrolu veya 30 iş gününden fazla süreli olarak İçişleri Bakanlığı’nın onayı alınmak suretiyle çalıştırılanlara yapılacak ödemeler” işçi ücretleri ayrıntı kodunda yer alacaktır. Yönetmelik, geçici işçilere yapılacak ödemeleri işçi ücretleri kaleminden çıkarılarak hizmet alımları kalemine sokmuştur. Yönetmeliğe göre, 390-Diğer Hizmet Alımları ayrıntı kodunda, “30 işgününü aşmayan sürelerde çalıştırılacak işçilerin ücretleri” de yer alacaktır. Ödemeler konusunda bir sınırlama da öngörülmüştür: Bir mali yıl içinde aralıklı olarak aynı kişiye 30 işgününü aşmayan süreler için en çok üç defa ödeme yapılabilir.
kaynak:yerelnet.org.tr
Nakti Ücret ve Ayni Ücret: Ödeme türüne göre ücretler nakti (parasal) ve ayni (mal olarak) olmak üzere ikiye ayrılır. Nakdi ücret: Yukarıda açıklandığı gibi ücretin cari memleket parasıyla ifade edilebilen…
EK GÖSTERGE –657 Md.43 (9.4.1990-KHK 418/2 ile değişik) B bendi -657 (9.4.1990- KHK 418/3 ile ek, 12.4.1990-KHK-420/11, 12 ve 27.12.1991-KHK-475/8 ile değişik) I, II, III sayılı Ek Gösterge cetvelleri…