T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
TARİH : 22.02.2001
SAYI : B.07.0.GEL.0.42/ 4207-29/11001
KONU : Sendikacılara görev sürelerinin sonunda
ödenen hizmet ödeneğinin, vergiye tabi tututulup
tutulmayacağı hk.
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(Defterdarlık : Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü)
İLGİ : 23/11/2000 tarih ve GVK-25/7-7476-11161 sayılı yazınız.
İlgi’de kayıtlı yazınızın incelenmesinden, profesyonel sendika yöneticilerine görev sürelerinin sonunda tüzükleri uyarınca ödenen hizmet ödeneğinin kıdem tazminatı niteliğinde olup olmadığı ile vergilendirmenin ne şekilde yapılacağı hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanununun 25/7 nci maddesinde, “1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz)”nın vergiden istisna edileceği belirtilmiştir.
Konu ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yapılan yazışma sonucu alınan 05/02/2001 tarih ve ….. yazıda, “Kıdem tazminatı, belirli bir çalışma süresini dolduran işçinin hizmet akdinin Kanunda gösterilen sebeplerle son bulması halinde kıdem süresine ve ücretine göre değişen miktarda, işverence ödenmesi gereken paradır. Kıdem tazminatına hak kazanma sebepleri 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlarda sayılmış ve sınırlı biçimde düzenlenmiş olup, bu sebeplerin yorum yoluyla genişletilmesi ve Kanun gereği ancak işçilerin hak kazanabileceği kıdem tazminatına gerek doktrinde, gerekse yerleşik Yargıtay kararlarında kabul edildiği gibi işçi niteliğine haiz olmayan sendika yöneticilerinin hak kazanmaları mümkün değildir.” açıklaması yapılmıştır.