Ödenek Aktarmalarında Yetki
Karar Tarihi : 17.2.1994
Karar No : 4800/1
KONU
1- 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 56’ncı maddesi ve ilgili yıllar Bütçe Kanunları ile Maliye Bakanına ödenek aktarması konusunda tanınan yetkinin o mali yıl ile sınırlı olup olmadığı,
2- Biten mali yıla ait bütçe ile ilgili olarak aynı program içinde veya programlar arasında ödeneği karşılık tutma işleminin yapılamayacağı,
hususlarındaki tereddüt.
KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT
1982 Anayasasının:
161’inci maddesi,
164’üncü maddesi,
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nun;
3’üncü maddesi,
5’inci maddesi,
6’ncı maddesi,
45’inci maddesi,
46’ncı maddesi,
56’ncı maddesi
100’üncü maddesi,
101’inci maddesi,
1994 Mali Yılı Bütçe Kanununun;
15’inci maddesi,
18’inci maddesi.
İNCELEME
Konu ile ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire Kararı ile Maliye Bakanlığının yazılı görüşü incelenerek gereği görüşüldü:
1- Anayasanın 161’inci maddesi ile yıllık bütçe prensibi getirilmiş, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununda da bu prensip doğrultusunda bütçenin tanımı yapılmış, niteliği ve uygulama kuralları belirlenmiştir.
1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 45’inci maddesinde, Devlet hizmetlerinin gerektirdiği masrafların, her yıl bütçesine konulan ödeneklerle belirleneceği, aynı Kanunun 46’ncı maddesinde de, bir yıl bütçesiyle verilen ödeneklerin ancak o yıl zarfında ifa edilen iş ve hizmetlerin karşılığı olduğu yılı içinde olunmayan hizmetlere ait ödeneklerin yıl sonunda iptal olunacağı belirtilmiştir.
Bu hükümler karşısında, bütçe ile verilen ödenekler o bütçe yılı içerisinde yapılacak hizmet ve mal alımları için kullanılabilecek, yılın bitmesi ile o bütçenin uygulanabilirliği kalmayacak ve hizmet yapılamadığı için kullanılamayan ödeneklerin de iptal edilmesi gerekecektir.
Bir başka deyişle, bütçenin uygulanması ancak o bütçenin ilgili olduğu yıl içinde mümkün olacak, bazı hizmetler yılı biten bütçe ile öngörüldüğü halde yapılamamışsa, bunlara ait ödenekler iptal edilecektir.
Bütçenin uygulanması sırasında, bütçe ve bölümlerden bir kısmında ödenek fazlası, diğerlerinde de ödenek yetersizliği görülmesi halinde yapılacak işlem 1050 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi ile belirlenmiştir.
Sözü edilen maddede, bütçeler ve bölümler (program) arasında ödenek aktarmanın ancak kanunla yapılabileceği hükme bağlanmış, bu prensibin istisnası olarak Maliye Bakanına aktarma konusunda bütçe kanunu ile yetki verilebileceği belirtilmiş ve bu yetkinin amacı da, “harcamalarda tasarrufu sağlamak, dengeli ve etkili bir bütçe politikasını gerçekleştirmek” şeklinde ifade edilmiştir. Bölüm içi aktarmalar ise doğrudan Maliye Bakanının iznine bırakılmıştır.
Görüldüğü gibi, Bakana tanınan yetki bütçenin uygulanması sırasında alınacak önemlerle ve ortaya çıkacak ihtiyaçlarla ilgilendirilmiştir. Bütçenin uygulanması, ilgili olduğu yılla sınırlı olacağına göre, Bakanın bu yetkisini ancak o bütçe yılı içerisinde kullanabileceği konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bütçe yılının bitişinden sonra yapılacak işlemler ise bütçenin kapatılması, hesapların kesilmesi ile ilgili olacağından, o aşamada bütçenin uygulanmasından değil, kesinhesap uygulamalarından söz edilebilecektir.
Bu itibarla, 1050 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi ve Bütçe Kanunlarının ilgili maddeleri ile Maliye Bakanına aktarma konusunda tanınan yetkinin, aynı Kanunun 46’ncı maddesi uyarınca o bütçe yılı içerisinde kullanılması, bütçe yılıyla birlikte bu yetkinin de sona ermesi ve yıl sonunda kullanılmayan ödenek kaldığı takdirde, bunların iptal edilmesi gerekmektedir.
2- Tereddüt konusu olan bir başka husus da, bütçe yılının bitiminden sonra aynı program içinde veya programlar arasında “ödeneği karşılık tutma” işleminin yapılıp yapılmayacağıdır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, Devletin aldığı malın ve yaptırdığı hizmetin karşılığı ya bütçede mevcut ödeneğinden karşılanacak ya da ödeneği yetersiz kalmışsa yılı içinde, kanunlarla belirlenen çerçevede ödenek aktarması yoluna gidilecektir.
Uygulamada, bütçe yılı içinde yeterli ödeneği bulunmayan program veya harcama kalemine aktarma suretiyle ödenek temin edilmediği halde, yılı geçtikten sonra kesinhesap çalışmaları sırasında ödenek fazlası bulunan harcama kalemi veya programdaki ödenek karşılık tutularak o harcamanın ödeneği dahiline alındığı ve ödenek dışı harcamanın bu şekilde yok edildiği görülmektedir.
Bu noktada konu bütçenin kapatılması ve hesapların kesilmesiyle ilgili bulunduğundan, yürürlükteki mevzuata göre işlemlerin tamamlanması gereken süre üzerinde durulması gerekmektedir.
Bütçenin kapatılması ve hesapların kesilmesi ilk aşamada saymanlıklar düzeyinde olmakta, Bakan kesinhesaplarının çıkarılması ve kesinhesap kanun tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasıyla tamamlanmaktadır.
Anayasanın 164’üncü maddesi gereğince, kesinhesap kanunu tasarılarının ilgili oldukları mali yılın sonundan başlayarak engeç yedi ay sonra Bakanlar Kurulunca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması gerekmektedir.
1050 sayılı Kanunun 1004’üncü maddesinin “Bütçe hesabının kesilmesi Hesabı Kat’i Kanunu ile olur. “biçimindeki hükmü de dikkate alındığında, bütçe hesabının kesilmesi işlemlerinin en geç bütçe yılını izleyen yılın yedinci ayı sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir.
Ancak, bütçe hesabının kesilmesi için belirlenen bu süreyi bütçe uygulamasının sürdürülmesine imkan tanıyan bir süre olarak anlamak mümkün değildir.