Değerli arkadaşlar,
07.11.2020 tarihinde bildiğiniz üzere Merkez Bankası Başkanlığı görevinden Murat UYSAL alındı ve yerine Eski Maliye Bakanı Naci AĞBAL atandı….
Merkez Bankası başkanlığına atanan Naci AĞBAL’ın bu görevde başarılı olup olamayacağı ise merak konusu…
Peki Merkez Bankası başkanının başarılı olmasıyla ilgili kıstaslar nelerdir?
Bunların başında faiz oranları ve döviz kurları gelmekte gibi gözüküyor…
Fakat faiz oranları ve döviz kurlarını belirleyen temel unsur uygulanan uzun vadeli politikalardır…
Bu noktada eğer uzun vadeli politikalar başarılı ise ya da başarılı olacak politikalar tercih edilmiş ise ülke döviz sıkıntısı çekmez ve parasal genişleme rahatlıkla kontrol edilebilir.
Öte yandan merkez bankalarının kısa vadede ekonomi üzerindeki etkileri de inkar edilemez bir gerçektir.
Peki Merkez Bankası başkanlarının, merkez bankası politikaları üzerinde ne derece etkileri vardır?
Merkez Bankası para faiz oranlarını ve para arzını belirlemede neredeyse tek yetkili olan kurumdur…
Buna karşın faiz oranları piyasa koşullarına göre belirlendiği açık ekonomilerde piyasa koşulları son derece önemlidir.
Para arzının genişlemesi para basmak suretiyle ve kredi verme şeklinde gerçekleşmektedir.
Para basma durumu ise bütçe açıklarında gündeme gelen araçlardır…
Bu noktada bütçede açık varsa bu borçlanma yoluyla giderilecektir.
Borçlanma ya piyasadan faiz karşılığı borçlanma yada merkez bankasından enflasyon karşılığı borçlanma şeklinde gerçekleşecektir.
Piyasadan borçlanmada yüksek faiz oranları ödenmek durumunda kalınabilir.
Merkez Bankasının para basma alternatifi ise genellikle bazı yasal kısıtlamalara bağlanmıştır ve enflasyon çok istenilen birim durum değildir.
Kredi fazilerini düşürdünüz…tüketim arttı bu tüketim ithal mallara gitti…bu noktada döviz ihtiyacınız var faizlerin düşük olması nedeniyle döviz fiyatları sürekli yükseliyor….
Siz olsaydınız ne yapardınız…..
Öte yandan piyasa sizi faizleri düşük tutmak konusunda zorluyor….faizler yükselirse işsizlik artıyor….
Bu noktada faizleri düşük tutmak, enflasyonu düşük tutmak ve ihtiyaç olunan parayı karşılamak için para basmak makul bir yol gibi gözükebilir.
Maliyeciler de para işişyle uğraşmaktadırlar….
Maliyeciler devlet erkini kullanarak piyasadan devlet adına para toplamaktadırlar ve bu parayı toplanırken devlet lehine düzenlenmiş çok sayıda yasal uygulamadan yararlanmaktadırlar…Bunların başında ise Vergi Usul Kanunu ve 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki kanun gelmektedir.
Buna karşın Merkez Bankacılığılığında yada bankacılıkta durum farklıdır…
Bankacılıkta temel prensip rıza dır…Ya da Friedmanın tanımladığı üzere piyasadır…
Maliyecilikte kimseyle barışık halde olmanız gerekmez…Devletle barışık olmanız yeterlidir.
Ama Bankacılıkta piyasa ile barışık olmanız gerekir….
Bu noktada Maliye kökenli yeni Merkez Bankası Başkanı sayın Naci Ağbal’ın alışık olduğu bir ortamdan çıkmış ve alışık olmadığı bir rıza alma, razı olma ve uzlaşının gerektirdiği hassas bir ortamda çalışma durumunda kalmıştır.
Bu noktada Sayın Naci AĞBAL’ın merkez bankası başknı olarak başarı gösterip gösteremeyeceğini zaman gösterecektir…
Konuyla ilgili görüş ve önerilerinizi yorum kısmına yazabilirsiniz…..
Soner Karlı
Kamu Finans Uzmanı