Mukavelenamelere Ait Damga Vergisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Mahmut ÇAĞLAYAN, Gelir Uzmanı
Mukavelename Damga Vergisi
Mahmut ÇAĞLAYAN
Gelir Uzmanı
mahmut.caglayan@gelirler.gov.tr
Damga Vergisinin Konusu ve Damga Vergisini Mükellefi:
488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisine tabi” olduğu hükmüne yer verilmiş olup kanun metnine ekli (1) sayılı tabloda ise; çeşitli Mukavelenameler (Sözleşmeler), Kira Sözleşmeleri, Kefaletler, Teminatlar, İhale Kararları, Resmi daire ve/ veya bankalara ibraz edilen Bilançolar ile İşletme hesabı özetleri, Beyannameler ve Makbuzlar sıralanarak bu kalemlerin her biri için uygulanacak vergi oranlarına ayrıca yer verilmiştir. Örneğin; Normal bir sözleşme için sözleşme bedeline uygulanacak damga vergisi oranı binde 9,48 iken, kira sözleşmesi için bu oran binde 1,89 olarak belirlenmiştir. Kanunun ilk maddesinde bahsi geçen kağıt teriminden anlaşılması gereken, herhangi bir konuda bir durumu belli etmek veya ispatlamak amacıyla yazıp imzalanan belgedir. Bu yazımızda daha çok Mukavelename ile Kefalet şerhi üzerinde durarak Damga Vergisinin hesaplanmasına dair özellik arz eden hususlara değineceğiz.
Bilindiği gibi 6098 sayılı Borçlar Kanununun 26’ ncı maddesinde sözleşme serbestisi düzenlenmiş olup “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” hükmüne yer verilmiştir. Yine Anayasamızın 48. maddesinde de “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir” hükmüne yer verilmiştir. Bu bağlamda taraflar ahlaka, adaba, hukuka ve kişilik haklarına aykırı olmamak şartıyla, istediği alanda/konuda karşılıklı irade beyanı ile sözleşme yapabileceklerdir. Tarafların herhangi bir konuda sözleşme yapmalarının nedeni yaptırdıkları iş ya işlemlere hukuki güvence kazandırmak istemelerindendir. Sözleşmedeki şartlara aykırı davranıldığı takdirde mahkemede ya da icra dairelerinde sözleşmenin dayanak belge olarak sunulabilmesi için karşılıklı tanzim ettikleri bu sözleşmelerin resmi nitelik kazanması gerekmektedir. İşte bu resmiyet ancak sözleşmeye ait damga vergisinin tahakkuku/ödenmesi ile mümkündür. 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 26’ ncı maddesinde “Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.”
hükmüne yer verilerek resmi dairelerin ve burada çalışan memurların önlerine gelen sözleşmelere/kağıtlara ait damga vergisini aramadan işlem tesis edemeyeceğini, öncelikle damga vergisinin ödenme şartını arayacağını belirtilmiştir.
Damga vergisinin mükellefi sözleşmede imzası bulunanlardır. Sözleşmede imzası bulunanlar damga vergisinin ödenmesi yönünde müteselsilen sorumludurlar. Vergi Dairesi sözleşmede imzası bulunan taraflardan herhangi birisinden yada tamamından damga vergisini tahsil edebilmektedir; zira mezkur kanunun 24’ üncü maddesinde “… birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Yalnız şunu belirtmek gerekir ki resmi daireler ile kişiler arasında imzalanan kağıtlara ait damga vergisinin mükellefi kişilerdir. Dolayısıyla tanzim edilen kağıtlarda mezkur kanunun 8. maddesinde bahsi geçen resmi idarelerin ( genel ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler) imzası varsa bu kurumlar damga vergisini ödemekle sorumlu tutulamayacaktır.
Birden fazla nüshalı Mukavelenameler:
Konu ile ilgili olarak 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 5’inci maddesinde düzenleme yapılarak (6728 sayılı kanunun 23 üncü maddesiyle değişen cümle; Yürürlük 09.08.2016)“Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Konuyu daha iyi anlamak için “Nüsha” ve “Suret” ayrımını açıklığa kavuşturmak yararlı olacaktır. Şöyle ki; nüsha; bir kağıdın birden çok defa düzenlenmesi ve her kağıdın ayrıca ıslak imza/e-imza ile imzalanmasıdır. Suret ise aslı gibi olan ve aslının fotokopisi diyebileceğimiz yetkili kişinin aslı gibidir kaşesini/imzasını taşıyan, taraflarca ayrıca imzalanmayan kağıttır. Dolayısıyla 09.08.2016 tarihinden itibaren imzalanan birden çok nüshalı nispi vergiye tabi sözleşmelerde sadece tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanacak, maktu kağıtlarda ise her bir nüsha için ayrı ayrı ve aynı oranda damga vergisi hesaplanacaktır. Konu ile ilgili olarak yayımlanan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 30.03.2010 tarih ve 19 sayılı Damga Vergisi Sirküsünde; “…mezkur kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı şartları haiz kâğıtların resmi dairelere ibraz edilecek ‘suretleri’ maktu damga vergisine tabibidir.” hükmüne yer verilmiş olup resmi dairelere ibraz edilen suret/fotokopi için maktu damga vergisi tutarı 0,80 TL olarak belirlenmiştir. Örneğin; Resmi idarelere ibraz edilen Bir kira sözleşmesinin fotokopisi için, velev ki nispi tutarlı bir sözleşme olsun, maktu oranda damga vergisi tahsil edilmesi gerekmektedir.
Kefaletli (Adi ve Müteselsil Kefilli) Kira Mukavelenameleri:
488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde “Bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınır. Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.” hükmüne yer vermiştir. Örneğin bir sözleşme içeriğinde hem kira ile ilgili hem de kiradaki gayrimenkulün onarımı ile ilgili hükümlere yer verilerek bedel belirlenmiş ise birbirinden bağımsız olan farklı iki akit için ayrı ayrı damga vergisi alınacaktır.
Başta da bahsettiğimiz gibi kira sözleşmeleri, sözleşme süresi baz alınarak kira bedeli üzerinden binde 1.89 oranında damga vergisine tabidir. Kefalet şerhi için damga vergisi oranı ise binde 9.48’dir. (Oranlar ile ilgili detaylı bilgi için Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloya bkz.)
Bazı kira sözleşmelerinde tarafların tercihine göre kefilin de imzası olabilmektedir. Dolayısıyla kefilli olarak düzenlenen kira sözleşmelerinde damga vergisi hesaplanırken kira bedeline farklı oranlar uygulanarak Damga Vergisi hesaplanacaktır. Şayet Kira sözleşmesinde tarafların yanında “Müteselsil Kefil” ya da “Müşterek borçlu” şerhi ile ‘kefilin’ de imzası bulunuyorsa kira bedeli binde 9.48 oranında damga vergisi ile çarpılarak hesaplanacaktır. Buradaki kira sözleşmesi için ayrıca binde 1.89 oranı uygulanmayacaktır; çünkü “Müteselsil Kefil” ya da “Müşterek borçlu” şerhi kiralama işleminden doğmuştur dolayısıyla birbirine bağlı ve bir asıldan doğma olan işlemlerde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren işlem üzerinden alınır ki bu durumda en yüksek vergi alınması gerektiren işlem binde 9.48 oranlı kefalet şerhidir. Eğer ki kira sözleşmesinde sadece “kefil” ya da “adi kefil” şerhi varsa bu durumda toplam kira tutarı üzerinden “adi kefil” için ayrı (binde 9,48) ve kira sözleşmesi için ayrı (binde 1,89) olmak üzere toplamda binde 11,37 oranı uygulanarak damga vergisinin hesaplanması gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin (diğer sözleşmeler için de bu geçerlidir) tanzim tarihini izleyen 15 gün içerisinde Damga Vergisinin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir, aksi durumda Vergi Dairesince her geçen gün için gecikme zammı/faizi da tahsil edilerek cezalı tarhiyat yapılacaktır. Ancak Sürekli Damga Vergisi mükellefiyet kaydı olan mükellefler bu ay içerisinde tanzim ettikleri sözleşmelere ait damga vergisini izleyen ayın 23’üne kadar beyan edip 26’sına kadar ödeyebilmektedir. Örneğin Bankalar ya da Anonim Şirketlerin zorunlu olarak sürekli damga vergisi mükellefiyet kaydı açtırmaları ve bir ay içinde yaptıkları sözleşme vs. ait damga vergisini izleyen ayın 26’sına kadar beyan edip ödemesi gerekmektedir. (Not:
Sürekli Damga Vergisinde beyan ve ödeme süresinin 29.03.2019 tarih ve 115 no.lu Vergi Usul Kanunu (VUK) sirküsü ile 26’sı olarak belirlendiği unutulmamalıdır.).
Damga Vergisinden istisna olan akit ve kağıtların yer aldığı mezkur kanununa ekli (2) no.lu tabloya da kısaca değinmekte yarar var. Bazı sözleşme ve kağıtlar Damga vergisinden istisna edilmiştir. Örneğin;
Belli bir durumu ispat etmesi ve hukuki açıdan delil olma niteliğini taşıması bakımından sözleşmelerin resmiyet kazanabilmesi için, sözleşmenin tanzim tarihini izleyen on beş gün içerisinde yetkili Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurarak sözleşmeye ait damga vergisinin yatırılması tarafların ilerleyen zamanlarda hukuki ve vergisel yönden mağduriyet yaşamasının önüne geçecektir. İki tarafın imzasını taşıyan kira sözleşmelerinde kira bedeline binde 1,89 oranı; tarafların yanında kefilin de imzasının bulunması durumunda sözleşme bedeline binde 11,37 oranı uygulanarak damga vergisi hesaplanacaktır.
Kaynak:Alomaliye.com sitesinden, eğitim amaçlı alınmıştır.