Emekliliğe ilişkin çokça sorulan sorulardan biri, sağlığını yitirenlerin erken emekli olup olamayacağıdır. Hastalanan, ameliyat olan ve rapor alıp işine devam edemeyenlerin aklında nasıl emekli olacakları sorusu vardır. Sosyal güvenlik mevzuatımız kimlerin sağlık sorunları sebebiyle erken emekli olabileceklerini düzenlemiştir. Buna göre çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olan kişiler malulen emekli olabilir. Ancak malulen emeklilik için başka şartlar da var.Rapor şart
Malulen emekli olabilmek için gerekli ilk ve en önemli şart, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğuna dair sağlık kurulu raporudur. Bu raporun alınabilmesi için kişilerin ilk olarak bulundukları il veya ilçedeki SGK merkezlerine başvurmaları ve yetkili hastanelere sevk edilmeleri gerekir. Kişiler doğrudan hastaneye başvurarak rapor almak yerine SGK’ya başvurarak sevklerini gerçekleştirmelidirler. Sevkin SGK üzerinden yapılmasının nedeni, yalnızca sağlık kurulu raporunun malullük aylığı almak için yeterli olmamasıdır. Kişi, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğunu belgelese bile en az 1.800 gün prim ödemesi yoksa veya prim ödemesini borçlanma ile 1.800 güne tamamlayamıyorsa malullük aylığı alamaz. Yani, malul sayılmak, malullük aylığı almaya yetmez.
5 yıl prim ödenmiş olması şart
Malullük aylığı alabilmek açısından ikinci şart, kişinin malullük için gerekli sağlık kurulu raporunu almak üzere SGK’ya başvurduğu tarihte en az 1.800 gün ödenmiş priminin olmasıdır. Yani, malullük aylığı talep eden kişilerin SGK’ya başvurdukları tarihte en az 5 yıl prim ödemiş olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, sevk işlemleri yapılamaz ve bu kişiler malullük aylığı da alamazlar.
1.800 gün borçlanmayla tamamlanabilir
Malulen emekli olma talebinde bulunan kişinin başvuru tarihinde 1.800 gün primi yok fakat borçlanabileceği bir süre varsa ve bu süreyi borçlanması halinde prim günü sayısı 1.800’e ulaşıyorsa, bu durumda SGK kişiden borçlanmaya ilişkin talep yazısını alarak sevk işlemini gerçekleştirmektedir. Örneğin, malullük aylığı talep eden kadın sigortalının 1.100 gün prim ödemesi ve borçlanabileceği bir doğumu bulunuyorsa, SGK bu kişiden 700 günlük doğum borçlanması için talep dilekçesini alır ve sevk işlemini yapar. Borçlanmaya ilişkin bedeli ödemeden sevk işlemi yapılan kişiler maluliyet tespitine ilişkin masrafları kendi ceplerinden öderler. Bu kişiler sevk işlemi yapıldıktan sonra fakat malullük aylığı bağlanmadan önce borçlanmaya ilişkin prim borçlarını öderlerse sevk işlemlerinin masrafları SGK tarafından karşılanır.
10 yıldır sigortalı olma koşulu herkes için geçerli değildir
SGK’dan aldığı sevkle birlikte başvurduğu sağlık kurulu tarafından çalışma gücü kaybı belirlenen sigortalının raporunda “başka birisinin sürekli bakımına muhtaç” ibaresi yer alıyorsa, bu durumda malullük aylığı bağlanması için en az 10 yıldır sigortalı olma koşulu aranmamaktadır. Yani, malullük aylığı alınabilmesi için 10 yıldır sigortalı olma koşulu bütün maluller için gerekli değildir. Malul kişi eğer başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise 10 yıldır sigortalı olma koşuluna tabi olmaksızın malullük aylığı alabilir. Ancak sağlık kurulu raporunda bu yönde bir ibare bulunmuyorsa, bu durumda sigortalının malul sayılabilmesi için hem 5 yıl ödenmiş priminin olması, hem de en az 10 yıldır sigortalı olması gerekir.
Sigorta girişi hayati önemde
Örnek olarak ilk kez 30 Ağustos 2005 tarihinde sigortalı olmuş bir kişi, 30 Ağustos 2015 tarihine kadar 1.800 gün prim ödemiş ve çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında kaybetmişse malul sayılır ve malullük aylığı alabilir. Bu nedenle, işverenlerin sigorta girişlerini yapması çok önemlidir. Çalışmaya başladığı halde sigorta girişi yapılmayan kişiler bir sağlık sorunuyla karşılaştıklarında sigortalılık süreleri tamamlanmadığı için malullük aylığı alamayabilirler.
Malulen emekli olabilmek için çalışma gücü kaybında dikkate alınan rahatsızlıkların ilk kez sigortalı olunan tarihten sonra başlamış olması gerekir. Yani kişi sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce var olan rahatsızlıkları nedeniyle malulen emekli olamaz. Bu nedenle sigortalı çalışmak hayati önemdedir. Aksi takdirde malulen emeklilik şansının ortadan kalkması söz konusu olabilir.
Malullük aylığı konusunda kanser hastalarına tanınan önemli bir istisna söz konusu. Kanser türüne göre değişmekle birlikte, malullük aylığı almak için gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık şartlarını sağlayan kanser hastalarına teşhisten itibaren 1 yıl içinde başvurmaları şartıyla sağlık kurulu raporu aranmaksızın malullük aylığı bağlanabiliyor. Bu durumdaki kişiler eğer teşhisten itibaren 1 yıl içerisinde SGK’ya başvururlarsa, sağlık kurulu raporu almaksızın, 18 ay süreyle malul sayılıyorlar. 18 aylık sürenin sonunda kanser hastalığına bağlık olarak çalışma gücünde kayıp söz konusu ve bu kaybın oranı en az yüzde 60 ise bu kişiler malullük aylığı almaya devam ediyorlar. Çalışma gücünde kayıp yüzde 60’ın altındaysa malullük aylığı kesiliyor. Cem Kılıç