MEVZUATIMIZDA MALİYET HESAPLAMA SİSTEMLERİ
Giriş
Herhangi bir işletmede maliyet hesaplama sistemi kurulması sözkonusu olduğunda, işletme yöneticilerinin nasıl bir maliyet hesaplama sistemi istedikleri konusunda yeteri kadar bilinçli olmadıkları görülmektedir. Yöneticilerin istenen bilinç düzeyine yükseltilmeleri için şu sorunun yanıtlanması gerekir; ?Kurulacak maliyet hesaplama sistemi hangi amaca hizmet etmeli ve ne gibi özelliklere sahip olmalıdır?? Bu soruya verilecek yanıta ilişkin aşağıdaki gibi bir sıralama yapılabilir. l Vergi Kanunlarının gereği yerine getirilmelidir. l Sermaye Piyasası Kanununun gereği yerine getirilmelidir. l Yöneticilerin karar sürecine katkıda bulunmalıdır. l Kontrol sürecine katkıda bulunmalıdır. Buna göre oluşturulabilecek maliyet hesaplama sistemleri nasıl bir sınıflandırmaya tabi tutulabilir ve bu sistemler nasıl tanımlanır? Bunun üzerinde durmak yararlı olacaktır.
1- Maliyet Hesaplama Sistemleri Sistem kavramını, birbirini etkileyen değişkenler dizisi biçiminde tanımlama olanağı bulunabilir. Ancak, her sitemin, daha büyük bir sistemin parçası olduğu gerçeği de gözden uzak tutulmamalıdır. Bu durumda, ana sistem ve alt sistemler üzerinde durmak gerekir. Ana sistem, sistemin temel çerçevesini oluşturan ve alt sistemlerin eşgüdümü ve uyumuyla ortaya çıkan bir bütündür. Alt sistemlerin her biri, ayrı bir sistem niteliğini taşır. Alt sistemlerin gelişmesi; ana sisteme bağlı olduğu gibi, ana sistemin de çalışması, alt sistemlere ve bu arada onların sağlayacağı veri ve bilgilere bağlıdır. Alt sistemlerden birindeki aksaklık, sistemi büyük ölçüde etkiler. Sistemin amacı; işletme yönetimini, örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmektir. Bu amaca ulaşabilmek için, öncelikle ana sistem ve alt sistemlerin belirlenmesi ve eşgüdümlerinin sağlanması gerekir (Yelken v.d., 1982, 85). Maliyet hesaplama sistemleri, genel anlamda maliyet unsurlarının, işletmenin temel çalışma konusu, üretim tekniği ve girdilerin özellikleri göz önünde tutularak birleştirilmeleri ve bir bütün halinde hesaplanmaları işlemlerinden oluşan, çalışma düzenleri biçiminde tanımlanmaktadır. Ayrıca birim maliyetleme sistemlerinin; mamul veya hizmet üretiminde kullanılan maliyet unsurlarının üretime katılma paylarının ve dolaylı olarak bu unsurların maliyetlerinin mamul veya hizmet maliyetine aktarılması amacına dönük işlevi yerine getirmektedir. Maliyet hesaplama sistemleri birçok eserde farklı yaklaşımlar ile sınıflandırılır. Bu yaklaşımlardan bazılarına göre maliyet hesaplama sistemi aşağıdaki biçimde sınıflandırmaya tabi tutabilir.
1.1- Maliyetlerin Gerçekleşmiş Olup Olmamalarına Göre Mamul veya hizmetin üretilmesinden sonra hesaplanan ve fiili maliyet ya da tarihsel maliyet gibi isimlerle anılan maliyetlerin yanı sıra, genel olarak mamul veya hizmetin üretilmesinden önce, bunların kaça mal olacağı veya olması gerektiği konusunda yapılan tahminlere göre bulunan maliyetler de vardır. Bu tür maliyetlere ileriye dönük maliyetler denilmektedir. Böyle bir ayırım, maliyetlerin gerçekleşmiş olup olmamalarına göre yapılmaktadır. İleriye dönük maliyetler kendi arasında,
l Tahmini Maliyet,
l Standart Maliyet olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Üretilen mamul veya hizmetin maliyetinin ileride ne olabileceğinin tahminlenmesi ile hesaplanan maliyetlere tahmini maliyet denilmektedir. Eğer, bir kısım veriler bilimsel biçimde değerlendiriliyor ve bu verilere dayanılarak maliyetler önceden hesaplanıyorsa, bu tür maliyetlere standart maliyetler denilmektedir. Gerek tahmini ve gerekse standart maliyetler, yöneticilerin kontrol ve planlama faaliyetlerinde yararlanacakları önemli bir bilgi aracı durumundadırlar. Bu tür sınıflandırma ile maliyetleme ve denetim sistemleri arasında sıkı ilişkiler bulunmaktadır. İleride ayrıntısıyla açıklanacağı gibi tüm mevzuatımız fiili (actual) maliyet sistemine göre dizayn edilmiştir. Bütün değerleme ölçütleri (V.U.K. ve SPK değerleme ölçütleri) fiili maliyete dayalıdır. İleriye dönük maliyetleme sistemine dayalı olarak değerleme yapılabileceği hükmüne mevzuatımızda rastlamıyoruz. Sadece M.S.U.G.Tebliğ?nde maliyet hesaplarının açıklamasında ileriye dönük maliyet hesaplama sisteminin kullanılması durumunda kayıtların nasıl yapılacağı açıklanmakta, bu sistemin kullanılmasına ilişkin hesap isimleri tekdüzen hesap planında yer almaktadır. Kısaca ileriye dönük maliyet hesaplama sistemlerinden sadece M.S.U.G.Tebliği?nde söz edilmektedir.
1.2- Maliyetlerin Tümünün veya Bir Kısmının Mamul Maliyetine Yüklenmesine Göre Maliyet hesaplama sistemlerini bu yönüyle grupladığımızda, önce ikili bir ayırım ortaya çıkmaktadır.
1) Tam Maliyet Sistemi,
2) Kısmi Maliyet Sistemi. Kısmi maliyet sistemi kendi içerisinde de üçe ayrılarak incelenebilir.
2 a) Değişken Maliyet Sistemi,
2 b) Direkt Maliyet Sistemi,
2 c) Sorumluluk Muhasebesi Sistemi. Yukarıdaki ayrımda yer alan maliyet hesaplama sistemlerini (yaklaşımlarını) aşağıdaki biçimde inceleyebiliriz.
1.2.1- Tam Maliyet Sistemi Tam maliyet sisteminde mamulün bünyesinde yer alan direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik ve genel üretim giderlerinin tümü, maliyet hesaplama çalışması sırasında dikkate alınır ve bu maliyetlerle mamuller arasındaki ilişkiler kurulmaya çalışılır. Aslında tam maliyet sistemi ile kısmi maliyet sistemi arasındaki en belirgin fark, genel üretim giderlerinin bağlı olacağı işlemlerden kaynaklanmaktadır. Tam maliyet sisteminde bu maliyetler, çeşitli yöntem ve araçlar yardımıyla gider yerlerine ve dolayısıyla mamullere dağıtılmış olurlar (Yelken, v.d. 1982, 86). Ülkemizdeki tüm mevzuat, tam maliyet sisteminin esaslarına göre hazırlanmıştır. Tüm değerleme ölçüleri bu sisteme göredir. Tüm mevzuatımız tam maliyet sisteminin alternatifi olan kısmi maliyet sisteminin varlığını inkar edercesine kısmi maliyet hesaplama sistemine göre maliyet hesaplamasından hiç söz etmemektedir.
1.2.2- Kısmi Maliyet Sistemi Kısmi maliyet sistemlerinin uygulanmasında üretilen mamulün maliyetine yukarıda olduğu gibi o mamulün üretimiyle ilgi olan tüm maliyet giderleri yüklenemez veya hazırlanan raporlarda maliyetlerin tümü dikkate alınmaz. Kısmi maliyet sisteminin özelliğine göre sadece değişkenler, sadece direkt özellikte olanlar veya sadece kontrol edilebilenler dikkate alınır. Bu maliyet hesaplama sistemlerinin her birini kısa kısa incelemekte yarar bulunmaktadır.
1.2.2.1- Değişken Maliyet Sistemi Bu sistemde değişken giderler, üretilen mamul veya hizmet maliyetine yüklenirken sabit maliyetler dönem gideri olarak kaydedilir. Değişken maliyet sisteminin savunucuları, sabit genel üretim giderlerinin dönem gideri olarak kabul edilmesini ve üretim maliyetine yansıtılmasını şöyle açıklar: sabit giderler üretim hacmi ne olursa olsun katlanılması gereken giderlerdir. Bu giderler üretim hiç yapılmasa da gerçekleşecek olan giderlerdir. Değişken giderler ise, tümüyle üretim miktarına bağımlı olarak artış veya azalış gösteren, üretilen mamullerle ilgili giderlerdir. Bu nedenledir ki, değişken giderler mamul maliyetine yüklenmeli, sabit giderler ise dönem gideri olarak kaydedilmelidir. Değişken maliyet sistemi, kısa dönemli yönetim kararlarının alınmasında yöneticilere daha doğru bilgiler sağlar. Değişken maliyet sistemi ürüne, sadece değişken maliyetleri yükler. Değişken üretim maliyetleri, direkt hammadde, direkt işçilik ve değişken genel üretim maliyetlerinden oluşur. Değişken maliyet sisteminde sabit üretim maliyetleri, üretim maliyeti olarak kabul edilmeyip dönem gideri olarak izlenir. Bu yöntemde sabit üretim maliyeti gerçekleştiği dönemde giderleştirilir (Yükçü,1999; 815). Daha önce belirtildiği gibi bu sistem mevzuatımızda hiç yer almamaktadır. Sadece literatürde karar vermeye ilişkin bir maliyet sistemi olarak açıklanmakta ve sisteme dayalı karar modelleri ve çeşitleri açıklanmaktadır. Mevzuatımızda değerlemenin tam maliyete göre yapılacağı öngörülmekte ancak yöneticiler isterlerse değişken maliyet sistemine göre rapor hazırlayıp karar vermek için kullanabilirler biçiminde bir ifade bile yer almamaktadır.
1.2.2.2- Direkt Maliyet Sistemi Direkt maliyet sistemi, mamul maliyetine yüklenme ihtimali olan maliyet kalemlerinin direkt ve endirekt olarak ayrılması temeline dayanır. Direkt özellikteki maliyet kalemleri (üretilen mamul ile ilişkisi kurulabilen ve izlenebilen) mamulün maliyetine yüklenirken, endirekt özellikteki giderler ise üretim dışı giderler gibi dönem gideri olarak kabul edilerek gelir tablosuna yansıtılır. Stok maliyetine veya satılan mamul maliyetine verilmez. Bu noktada değişken maliyet sistemi ile direkt maliyet sistemi arasındaki ince ayırıma dikkat çekmek gerekir. Değişken maliyet sisteminde ?değişken maliyetler?, direkt maliyet sisteminde ise ?direk maliyetler? mamul maliyetine yüklenmektedir. Burada sorulması gereken soru değişken maliyetler direkt maliyetler ile aynı anlama mı gelmektedir? Aynı anlama geldiği düşünüldüğünde değişken maliyetleme sistemi ile direkt maliyetleme sistemi aynı sistem olmaktadır. Değişken maliyet ile direkt maliyet ayrı anlamlara gelmektedir. Ancak çoğunlukla birbirlerinin yerine kullanılmaları söz konusudur. Örneğin esas üretim gider yerlerinde tahakkuk eden işçilikler 720?Direkt İşçilik Gideri hesabında izlenir. Ancak önce gider yerine daha sonra mamullere dağıtım anahtarı (yükleme haddi) yardımıyla yüklenir. Yani ne kadar mamul üretilir ise o kadar tüketilirler. Ancak, mamul ile direkt ilişkisini kurabilmek zordur. Direkt maliyet sistemi uygulamasında Bu nedenle endirekt gider olarak genel üretim giderleri içerisinde önce esas üretim gider yerine yüklenmesi daha sonra mamul maliyetine aktarılması daha doğru olur. Bu maliyet hesaplama sistemi de değişken maliyet sistemi gibi mevzuatımızda hiç yer almamaktadır. İki sistem de çoğunlukla aynı amaç doğrultusunda yönetime yardımcı olmak amacıyla kullanılır. Minimum satış fiyatının tespiti v.b. çeşitli maliyet analizleri ancak bu yöntemlerin kullanılması ile mümkün olabilmektedir.
1.2.2.3- Sorumluluk Muhasebesi Sistemi Sorumluluk muhasebesi sistemi aslında bir sistemden çok sorumluluk merkezlerine ayrılan işletmelerin faaliyetlerinin bu merkezlere göre planlamaya ve kontrole yardımcı olan alternatif yönetim biçimidir. Sistem gider türlerinin kontrol edilebilen ve kontrol edilemeyen (veya başkaları tarafından kontrol edilebilen) şeklinde ayrıma tabi tutulması ve buna göre raporlama yapılmasını gerektirir. Bunun yapılabilmesi için hesap planındaki maliyet hesaplarının bu temele, yani kontrol edilebilen ve edilemeyen biçimde ayrımına dayanır. Buna göre, sorumluluk muhasebesi kavramını, ?bir örgütteki sorumluluk merkezlerinin belirlenmesi, belirli hasılat, maliyet, yatırım ve/veya giderlerin bunlardan sorumlu merkezlere dağıtılması yoluyla her bir merkezin plan ve hedeflerini ortaya koyan, bir muhasebe sistemidir? (Yıldırım vd.,1989; 32) biçiminde tanımlayabiliriz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı gibi, sorumluluk muhasebesi, giderleri sadece sorumluluk merkezleri itibariyle kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda bu giderleri satın alan ve kullanan sorumluluk merkezi yöneticilerinin başarılarını ölçmede ve yöneticilerin kendilerine verilen hedeflere ne ölçüde ulaştıklarını ortaya koymada yardımcı olur. Bir işletmede sorumluluk muhasebesi yardımı ile gider kontrolü ve başarı değerlemesi yapılmak istendiğinde, muhasebedeki tüm kayıt düzeni ve örgüt yapısı da sorumluluk muhasebesi uygulamasına imkan verecek biçimde düzenlenmelidir. Sorumluluk muhasebesi yaklaşımıyla ilgili bir bilgi mevzuatımızda yer almamaktadır. 1.3- İşletmenin Kullandığı Üretim Tekniğine Göre Üretim tekniğine göre maliyet hesaplama sistemleri ikiye ayrılarak incelenebilir.
1- Sipariş Maliyet sistemi
2- Safha Maliyet Sistemi Bu iki sistemi kısaca şöyle inceleyebiliriz.
1.3.1- Sipariş Maliyet Sistemi Sipariş maliyet sistemini uygulayan işletmeler müşterilerinin özel isteklerine göre üretim yapıp bunun maliyetini hesaplamak durumunda olsalar bile, bu her zaman koşul değildir. Bir işletme, belirli bir üretim programına göre özellik arz eden mamullerden veya mamul grubundan kısa bir stoklama süresinden sonra satılmak üzere belirli miktarlarda (partilerde) üretim yapabilir. Bu tür üretim biçimini seçen işletmeler de sipariş maliyet sistemini kullanabilirler. Bu durumda, verilen sipariş emirleri, müşteri için verilen sipariş emirleri ve stok için verilen iş emirleri biçiminde gruplandırılabilir. Müşteri için verilen sipariş emirlerinde üretilecek mamulün alıcısı hazırdır. Stok için verilen sipariş emrinde ise alıcısı hazır olmayıp, bunlar için kısa bir stoklama işleminden sonra satış için çaba harcanacaktır. Stok için verilen sipariş emirlerinde üretimdeki partiler arasında çeşitli fiziksel ve kimyasal ayrılıklar olması doğaldır. Aksi söz konusu olsaydı, başka bir ifade ile, bütün partiler birbirine eşit özellikte olsaydı, sipariş maliyet sisteminin uygulanmasına gerek kalmayacaktı (Yükçü, 1999; 219). Sipariş maliyet sistemi ve aşağıda kısaca açıklanacak olan safha maliyet sisteminden, sadece M.S.U.G. Tebliği?nde gelir tablosunun dipnotları arasında söz edilmektedir. Gelir tablosu dipnotunda işletmenin kullandığı maliyet hesaplama sistemini (safha veya sipariş olarak) belirtmesi istenmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, birçok işletme çalışma biçimi gereği hem safha hem de sipariş maliyet sistemini birlikte kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Böylesine bir sisteme melez maliyetleme sistemi adı verilebilir. Bu açıklamalardan sonra sipariş maliyet sistemini şöyle tanımlayabiliriz; Sipariş maliyet sistemi, işletmede üretilen her bir mamul veya siparişe ilişkin her maliyet unsurunu ayrı ayrı belirleyen sipariş veya mamul maliyetini özel olarak hesaplamaya olanak sağlayan bir maliyet hesaplama sistemidir.
1.3.2- Safha Maliyet Sistemi Safha maliyet sistemi (process costing system) üretimin; birbirine paralel ve zincirleme olarak bağlı safhalarda gerçekleştiği, devamlı olarak ve kitle halinde bir tek veya birkaç mamülün üretildiği işletmelerde uygulanır. Bu sistemde üretim tipi, müşterilerin özel isteklerine veya siparişlere göre değil, stoklama veya satış için yapılır. Birbirine benzerlik gösteren, eşdeğer özellikte üretimin devamlılığı şart olan endüstri işletmelerinde, üretilen mamulün maliyetini saptayabilmek için belirli dönemlerde üretimi durdurmak mümkün olmasa bile, durmuş gibi işlem yapılarak maliyetleri belirleme yoluna gidilebilir. Hiç kuşkusuz, bu gibi durumlarda dönem başı ve sonu mamul ve yarımamul envanterinin doğru yapılması gereklidir (Yükçü, 1999; 287). Safha maliyet sisteminin önemli sorunlarından biri, üretimdeki safhaların (process) sınırlarının kesinlikle belli edilerek birbirinden ayrılmasıdır. Eğer bu safhalar kesin olarak belirlenemez, üretim esnasında ortaya çıkan giderlerin hangi safhayı ilgilendirdiği konusunda tereddütler giderilmez ise, safhalarda oluşacak maliyet giderlerinin doğruluğu tartışmalara yol açabilir. Safha maliyeti sisteminde, maliyet merkezlerinin belirlenmesi kadar maliyet giderlerinin safhalar itibariyle toplanabilmesi önemli olmaktadır. Safhaların, birbirinden ayrılmış olması, bu işlemi kolaylaştıracaktır. Bilindiği gibi, safhalara direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik yanında, maliyet giderleri dağıtım tablosu yardımı ile genel üretim giderleri de yüklenecektir. Mevzuatımızda yer alan maliyet hesaplama sistemlerinin neler olduğunu yakalayabilmek için stok değerleme hükümlerine özellikle mamullerin değerlemesine ilişkin hükümlere bakmak gerekir.
1.4- Vergi Usul Kanunu?nda Maliyet Hesaplama Sistemleri Vergi Usul Kanunu?ndaki değerleme hükümlerine bakılacak olursa üretilen malların maliyet esasına göre değerleneceği (V.U.K. mad. 274) hükmü gereği fiili rakamlar kullanılarak tam maliyet sistemine göre değerlemeden söz edilmektedir. Vergi Usul Kanunu?nda geleceğe dönük maliyet hesaplama sistemi ve kısmi maliyet hesaplama sistemi yer almamaktadır. Ayrıca üretim tekniğine göre ayrılmış olan safha ve sipariş maliyet hesaplama sistemleri de Vergi Usul Kanunu?nda hiç konu edilmemektedir.
1.5- Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği?nde Maliyet Hesaplama Sistemleri M.S.U.G.Tebliği?nde yer alan hesap planında, hesapların isimleri ve açıklamaları incelendiğinde tüm düzenlemelerin tam maliyet esasına göre yapıldığı görülmektedir. Kısmi maliyet sistemi, tebliğde hiçbir şekilde geçmemektedir. Daha önce ifade edildiği gibi safha ve sipariş maliyet sisteminin gelir tablosu dipnotlarında belirtilmesi istenmektedir. Hesap planındaki hesapların isimleri ve çalışmalarına ilişkin açıklamalarından geleceğe dönük maliyet hesaplama sistemlerinin tebliğ hükümlerine göre kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Maliyet hesaplarının açıklamalarında ?geleceğe dönük maliyet sistemi kullanılması durumunda? biçiminde açıklamalar yer almaktadır. Aynı zamanda yansıtma ve fark hesapları da geleceğe dönük maliyet hesaplama sistemlerinin (tahmini ve standart maliyet hesaplama sisteminin) kullanılabileceğini ifade etmektedir. M.S.U.G.Tebliği?nde yer alan gider yerleri ifadesinden ve maliyet hesaplarının tercih edilmesinde 7/A seçeneği uygulandığında eş zamanlı kayıt yapılmasını istemesi gibi kriterlerden safha maliyet sistemi uygulamasını çağrıştırdığı izlenimi doğmaktadır. Ancak, sipariş maliyet sisteminin kullanımının istendiği yolunda aynı çağrışım bulunmamaktadır.
1.6- Türk Ticaret Kanunu?nda Maliyet Hesaplama Sistemleri Türk Ticaret Kanunu?nda sadece envanter tanımı yer almaktadır. Bu tanım ve diğer hükümler de hiçbir maliyet hesaplama sisteminin varlığı veya ismi hissedilmemektedir. Aslında Türk Ticaret Kanunu maliyet hesaplama sistemine ilişkin düzenlemelerin yer alacağı bir kanun değildir.
1.7- Sermaye Piyasası Kurulu Mevzuatı Sermaye Piyasası Kurulunun yayınladığı muhasebe standartlarında maliyet hesaplama sistemlerinin izlerine rastlamaktayız. Muhasebe standartlarının 22. maddesinde ?…. stoklar elde edilme maliyeti ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir.? ifadesi ile değerleme ölçütünü belirlemiştir. Buna göre ?elde etme maliyeti, Varlıkların satın alma, üretim veya inşa maliyetini ifade eder?. Net gerçekleşebilir değer ise, ?Varlık unsurlarının ?gerçekleşmesi beklenen satış bedeli?nden, yapılması gerekli ?tamamlama maliyeti? ile ?satış giderleri?nin indirilmesinden sonra kalan değeri ifade eder? biçiminde tanımlanmaktadır. Aynı standardın 23. maddesinde ?Genel üretim giderleri; dolaysız ilk madde ve malzeme, dolaysız işçilik ve faaliyet giderleri dışında kalan ve üretimle ilgili olan dolaylı malzeme, dolaylı işçilik, amortisman, bakım-onarım, elektrik, su v.b. giderlerden oluşur. Genel üretim giderlerinin gider yerlerine ve mamul maliyetlerine uygun esaslarla dağıtılması gerekir. Üretim düzeyinin düşük olduğu dönemlerde ve atıl kapasite bulunması durumunda atıl kapasiteye düşen sabit genel üretim giderleri üretim maliyeti dışında tutulur. Üretim kapasitesine ilişkin veriler önceden belirlenen esaslara göre tutarlı bir biçimde uygulanır. Faaliyet giderlerinden üretim maliyetine pay verilmez? denilmektedir. Bu açıklamalardan fiili rakamlara göre hesaplanmış tam maliyet sistemi anlaşılmaktadır. Geleceğe dönük maliyet hesaplama sistemleri safha ve sipariş maliyet sistemi bu açıklamalarda yer almamaktadır. Sonuç Yukarıdaki açıklamaları okuyan bir yetkilinin kendi kendine ?peki biz şimdi nasıl bir maliyet hesaplama sistemi kuralım ve uygulayalım?? sorusunu duyar gibi oluyorum. Maliyet kontrolü yapılmak isteniyor ise işletmeyi safhalara ayırmak gerekir. Dolayısıyla safha maliyet sistemi uygulanmaktadır. Eş zamanlı kayıt ihtiyacı da safha maliyet sistemini işaret etmektedir. İşletmenin ürettiği mallarda farklılıklar varsa (sipariş üzerine çalışsın veya çalışmasın) sipariş maliyet sistemini kullanma zorunluluğu bulunmaktadır. Uygulamada safha ve sipariş maliyet hesaplama sistemleri yalın biçimde uygulanışı zor olan sistemlerdir. Hem safha hem de sipariş maliyet sisteminin özelliklerini taşıyan melez bir maliyet hesaplama sistemi oluşturulmalıdır. Tam maliyet sistemi sadece bilançodaki mamul stok kalemlerinin daha doğru hesaplanması için yararlıdır. Tam maliyet sistemi ile Vergi Usul Kanunu?ndaki değerleme hükümleri yerine getirilmiş olmaktadır. Maliyet analizi ve karar verme için bu sistemler çok yetersizdir. Maliyet analizi ve karar verme için kesinlikle kısmi maliyet hesaplama sistemlerine ihtiyaç vardır. Değişken maliyet hesaplama sistemi katkı payı analizi yapılmasına da elverişli olduğu için değişken maliyet sistemi tercih edilmelidir. Bunu tercih etmekle aynı zamanda tam maliyet sistemini de uygulama imkanı bulunduğundan uygulamada bir sorun ile karşılaşılmaz. Bu maliyet hesaplama sistemleri uygulanırken gerçek (reel) rakamlar kullanıldığından fiili maliyet sistemi uygulanmış olmaktadır. Geleceğe dönük maliyet hesaplama sistemlerinden standart maliyet sisteminin uygulamasında kanımızca büyük güçlük bulunmaktadır. Her gider yeri itibari ile tüm direkt malzeme kalemleri, direkt işçilik ve genel üretim giderleri için farkları hesaplamada ve fark hesaplarında izlemekte güçlük bulunmaktadır. Bu güçlüğü yenmek için çok iyi organize olmuş bir muhasebe sistemi ve bölümüne ihtiyaç vardır. Ne yazık ki ülkemizde bu düzeyde organize olmuş muhasebe düzeni ve servisini bulabilmek zordur. Haksızlık etmemek gerekirse, sadece muhasebe bölümünün organize olmasının yetmeyeceğini üretim ve diğer bölümlerinin de organize olması gerektiği unutulmamalıdır. Uygulamada bütçe yapan işletmeler genellikle bütçe rakamlarını muhasebe sistemine dahil etmeden ayrı dosya veya programlarda izlemektedirler. Bu nedenle bütçe farklarına ilişkin hesaplarda hemen hemen hiç kullanılmamaktadır. Özet ile kullanımı önerilen sistem, fiili rakamları kullanarak safha ve siparişe göre maliyetleri, değişkenleri ayrı sabitleri ayrı görmeye yardımcı olacak bir maliyet hesaplama sistemini oluşturmaktadır. Bu yapıldığında; fiili maliyet, safha ve sipariş maliyet, tam ve değişken maliyet hesaplama sistemlerinin tümü uygulanmış olmaktadır. Son söz olarak, hareketli ortalama yöntem, tartılı ortalama yöntem, F.İ.F.O., L.İ.F.O. birer maliyet hesaplama sistemi olmayıp, stokların maliyet esasına göre değerlemesinde farklı maliyet akış yöntemleri olduğu söylenebilir. Kaynaklar YELKEN, Nurettin., AKINCI, Nejat., KARADENİZ, Hasan., (1982). Yönetim Muhasebesi,D.E.Ü. İ.İ.B.F. Yayın No: 2, İzmir. YÜKÇÜ, Süleyman., YILDIRIM, Oya., ERGUN, Ülkü. (1989). Sorumluluk Muhasebesi, Alper Basımevi, İzmir. YÜKÇÜ, Süleyman. (1999). Yönetim Açısından Maliyet Muhasebesi, Cem Ofset, İzmir. Vergi Usul Kanunu. Türk Ticaret Kanunu. Sermaye Piyasası Kanunu.
PROF. DR. SÜLEYMAN YÜKÇÜ