Bir mesleğin toplumsal statüsü ve saygınlığı ile o mesleğe mensup kişilerin niteliği arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Statünün yüksek olduğu mesleklere daha çok kişi yönelmekte ve bunlar arasından en başarılılar seçilmektedir.
Mali Müşavirliğe Yoğun Talep Mesleğin Statüsünden Değil ‘’Çaresizlikten’’ Kaynaklanmaktadır.
Mali Müşavirlik Mesleğini en başarılı öğrenciler mi seçmektedir? Hayır
İş bulamadığı için son tercih olarak mali müşavirlik sınavına giren ve 2-3 dosya yaktıktan sonra mali müşavir olanların sayısı giderek artmıştır.
1989 ‘da katip ,iş takipçisi olarak adlandıran mesleğe sınavsız giren büyük bir kitle ,
2014 de sınavsız bağımsız denetçi lisansı almıştır.
Bu ,kitlenin bağımsız denetim alanın da bir faaliyette bulunabilmesi zordur.
Statüsü yüksek meslekleri icra eden kişiler için, ilk akla gelen ölçüt genelde mesleğin ekonomik getirisidir.
Dünyanın hemen her yerinde, mesleğin ekonomik getirisi, meslek için önemli bir saygınlık unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yani, yüksek gelirli mesleklerin saygınlığı da genelde yüksek olmaktadır.
Doktorluk, hâkimlik vb. gibi yüksek gelirli meslekler, ülkemizde ve diğer birçok ülkede saygınlık kazanmış meslek türleridir. Yüksek motivasyona sahiptirler ve mesleğe yönelik kaygıları azdır
Mali Müşavirliği seçenlerin düşük motivasyona sahip olması ve mesleğe yönelik kaygılarının yüksek olması mesleki saygınlıkta büyük sorun teşkil etmektedir.
Mesleğin içinde olanlarda ve yeni girenlerde kalite sorunu oluşmuştur. Haksız rekabet had safhadadır. Kendini yetiştirmeyenlerin ,geliştiremeyenlerin sadece defter tutma dışında iş yapamayanların çoğu düşük ekonomik gelir elde etmektedir.
Meslek örgütü yeni iş alanları yaratamamıştır.
Mesleğin saygınlığını belirleyen en önemli ölçütlerden bir diğeri, mesleğin topluma sunduğu hizmetin toplumsal değeri ve önemidir.
Yani, toplumda önemli görülen vazife yerine getiren mesleklerin daha saygın oldukları bilinmektedir.
Türkiye’de mali müşavirlik mesleğini , genellikle alt ve orta gelir düzeyine altı ailelerin çocukları tarafından tercih edildiği bilinmektedir.
Ailelerin eğitim seviyeleri düşüktür. Topluma sunulan hizmet yerine maliye bakanlığına vergi bazlı bakış açısıyla sunulan bilgi nedeniyle toplumsal fayda sağlamamaktadır. Angarya mesleği haline bürünmüştür.
Bu hal devam ettiği sürece toplumsal statüsü olan meslekler arasında mali müşavirliği görmemiz mümkün olamayacaktır. Oda yöneticilerinin vasati kişilerden oluşması büyük sorun oluşturmaktadır.
Mesleğe yön verecek akademi Türkiye de kan kaybına uğramış. İltimas kayırma yüzünden yetersiz hale gelmiştir.
Mesleki kuruluşlar ,odalar ve maliye bakanlığı mesleği angaryalarla yapılamaz hale getirmektedirler.Mesleği, defter tutan ara eleman konumunda görmeyi bırakmaları gerekir.
Bu aşamada uzun vadeli plan yapılarak mesleğin çehresinin değiştirilmesi gerekir.