Mali Hizmet Uzmanları Hak Arıyor……

                                                                                                                                              11/06/2018

MALİ HİZMETLER UZMANLARI DERNEĞİ

BASIN AÇIKLAMASI

(666 Sayılı KHK İle Getirilen Kamu Ücret Sistemi Değerlendirmesi ve Fırsatlar)

 

02 Kasım 2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Kamu Ücret Sistemimizde yedi yıldır uygulanmaktadır.

Söz konusu KHK ile üst yönetim kademeleri de dahil olmak üzere kamuda 657 sayılı Kanuna tabi olarak görev yapan personelin özlük haklarında çeşitli yenilikler/değişiklikler getirilmiştir.

Bu yeniliklerin birincisini, çeşitli kadro unvanlarındaki personele 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili diğer mevzuata göre bugüne kadar yapılan ücret ödemelerinde ve bu ödemelerin hesaplanmasında kullanılan verilerde değişikliğe gidilmesi (Ücret göstergesi, tazminat göstergesi) oluşturmaktadır. Yapılan ikinci yenilik/değişiklik ise, temel maaş unsurlarına ilave olarak, diğer kurumlara nazaran daha az oranda ek ödeme alan Kurumlardaki ek ödeme oranlarının artırılarak diğerlerinin seviyesine getirilmesidir

Bu kapsamda; KHK’nın birinci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek Dokuzuncu maddede ek ödemeler, Ek Onuncu maddede ise kamuya yeni getirilen diğer maaş hesaplama unsurları düzenlenmiştir.

KHK ile getirilmek istenen “Eşit İşe Eşit Ücret” uygulaması, Mali Hizmetler Uzmanlığında sağlanamamış hatta 666 Sayılı KHK’nın amacından sapmanın en açık örneği olmuştur.

Mali Hizmetler Uzmanlığı mesleğine baktığımızda; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile mevcut mali yönetim sistemi değiştirilerek daha etkin bir yönetim ve kontrol sistemi oluşturulmuş ve kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme anlayışı çerçevesinde sorumlulukları artırılmıştır. Bu kapsamda, yüklenen sorumlulukların etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi için Mali Hizmetler Uzmanlığı mesleği oluşturulmuştur. 

İdarelerin Merkez Teşkilatında yer alan strateji geliştirme/mali hizmetler birimlerinde görev yapan Mali Hizmetler Uzmanlarının başlıca görevleri arasında; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 60 ıncı maddesinde yer alan, stratejik plan, performans programı, bütçe hazırlanması ve uygulanması, taşınır ve taşınmaz işlemleri, iç kontrol sisteminin kurulması ve izlenmesi, ödenek ve harcama kontrolü (ön mali kontrol) faaliyet raporu hazırlanması ile muhasebe kayıtlarının tutulması ve raporlanması sayılabilir. Ayrıca bu görevlerin yanında görev yapılan kurumların tüm mevzuatından sorumluluk durumu da söz konusudur. Bu durumda aslında birden fazla uzmanlık alanına giren konuların, topluca Mali Hizmetler Uzmanlığının görev alanına girdiği ve bu meslek grubuna ağır sorumluluklar yüklendiği görülmektedir.

Mali Hizmetler Uzmanlığı Yönetmeliğinde; Malî Hizmetler Uzmanlığı mesleğine özel yarışma sınavı sonucunda uzman yardımcısı olarak girileceği,  uzman yardımcılarının idareleri tarafından belirlenecek bir konuda tez hazırlayacakları, yeterlilik ve dil sınavlarında başarılı olmaları şartı ile uzman olarak atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Kamu kurumlarına Mali Hizmetler Uzmanı atanması amacıyla 2006 ve 2007 yıllarında yapılan merkezi sınavları 824 Mali Hizmetler Uzmanı, 2008, 2011, 2013, 2015 ve 2016 yıllarında yapılan özel yarışma sınavlarını ise 1.539 kişi başarıyla geçmiş ve atanmıştır. Atanan kişi sayısına göre Mali Hizmetler Uzmanı ve Uzman Yardımcılarının toplam sayısı 2.363 kişi olması gerekirken; özlük hakları ve diğer sorunların yol açtığı durumlar nedeniyle meslekten ayrılmalar (istifa, terfi vb.) olmuş, 2018 yılına geldiğimizde görev yapan Mali Hizmetler Uzman/Uzman Yardımcısı sayısı 1.400 civarında kalmıştır. Mali Hizmetler Uzman Yardımcılığı sınavlarını kazanan ancak, şu an meslekte bulunmayanların oranı yaklaşık %41 gibi dikkat çekici bir seviyeye ulaşmıştır. Maalesef sorunların kısa vadede çözülmemesi bu oranın daha da yukarıya çıkmasına sebebiyet verecektir.

Meslekten ayrılmalara sebebiyet veren düzenlemelerin başında “eşit işe eşit ücret”  sloganıyla çıkarılan 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yer almaktadır. Şöyle ki; bu kararnamede mesleğe alınma, eğitim, meslekte yetiştirilme ve yeterlik sınavları açısından 666 sayılı KHK’da yer alan diğer merkez kariyer uzmanlıklardan hiçbir farkı bulunmayan Mali Hizmetler Uzmanları, hiçbir objektif kritere dayanmadan yapılan bir ayrıştırma sonucu söz konusu uzmanlıklar arasında sayılmamışlardır.

08/12/2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31’inci Birleşiminde, Sayın Maliye Bakanı konuşmasında 666 sayılı KHK ile ilgili olarak;

Sayın Başkan, değerli üyeler; kamuda ücret dengesizliğine son verdik. Bilindiği gibi bazı kamu idarelerindeki personele genel düzenlemeler dışında tazminat, ek ödeme, ek tazminat, döner sermaye katkı payı, teşvik primi ve ikramiye gibi değişik adlarda ve tutarlarda ilave ödemeler yapılmaktaydı. Bu nedenle, Hükûmetimizin öncelikli hedefleri arasında yer alan “eşit işe eşit ücret” politikasının gereği olarak 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi çıkardık. Bu Kararnameyle, aynı hizmet sınıfında, aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ek ödemelerden kaynaklanan ücret dengesizliğini ortadan kaldırdık. Dün bazı basın yayın organlarında tabii ki bu konu biraz yanlış bir şekilde aksettirildi.      Değerli arkadaşlar, biz aynı unvan, aynı görevde olan bütün devlet memurlarını en üst düzeye çıkardık. Yani hiçbir genel müdürün maaşını doğrudan doğruya artırma gibi bir çabamız olmadı ama bütün genel müdürlere eşit davranalım dedik, genel müdürlerin maaşını en üstte eşitledik. Aynı şekilde müsteşarları, aynı şekilde mühendisleri, aynı şekilde teknik elemanları, aynı şekilde bütün memurları bu şekilde…

Dolayısıyla, bence bu çok önemli bir reformdur ve bütçede tabii ki bunun kaynağı vardır. Gerçekten AK PARTİ hükûmetlerimiz döneminde gerçekleştirdiğimiz önemli reformlardan bir tanesi bu eşit işe eşit ücret reformudur…” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

Mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, görev ve sorumlulukları ile tabi oldukları mevzuat yönünden diğer merkez uzmanlıklarından farklılıkları bulunmayan mali hizmetler uzmanlarının diğer merkez uzmanlıklarından ayrıştırılmaları ve kendi içlerinde görev yaptıkları kurumlara göre farklılaştırılmaları, 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilmek istenen ‘‘eşit işe eşit ücret’’ sisteminde ciddi bir sapma olarak değerlendirilmektedir.

Söz konusu adaletsizlik, TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) tarafından 2015 yılında Mali Hizmetler Uzmanları hakkında verilen Tavsiye Kararında da gerekçeleriyle belirtilmiş ve yasal değişikliklerin yapılması gerektiği Başbakanlık ve Maliye Bakanlığına bildirilmiştir.

Tüm meslek grupları açısından hakkaniyete dayalı bir ücret dengesinin oluşturulması gerektiği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da dile getirilmiştir. Yakın zamanda yapılan açıklama ve beyannamelerde ise, kamu görevlilerinin ek göstergelerinin düzenlenmesi gerekliliği ve bazı meslekler açısından 3600’e çıkarılması taahhüdü ortaya konulmuştur.  

Çıkarılması muhtemel bu düzenlemeler kapsamında yapılacak çalışmalar, 666 sayılı KHK ile haksızlığa uğrayan mesleklerin haklarının düzenlenmesi için bir fırsat olarak görülmeli ve çalışmalar yapılmalıdır.

 Bu kapsamda; diğer merkez kariyer uzmanlıklarından farklılıkları bulunmayan Mali Hizmetler Uzmanlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesinin “II- Tazminatlar” kısmının “A- Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde sayılması, 375 sayılı KHK’nın Ek Onuncu maddesi kapsamında yer almayanların kapsama alınması ve I Sayılı Cetvelde (g) bendine alınarak ek göstergelerinin de diğer kariyer uzmanlıklar seviyesine çıkarılması sağlanmalıdır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

                                                                                                   Bahri AKGÜL

                                                                                                    Genel Başkan

Related Posts

Nakdi Ücret Nedir? Ayni Ücret Nedir?

Nakti Ücret ve Ayni Ücret: Ödeme türüne göre ücretler nakti (parasal) ve ayni (mal olarak) olmak üzere ikiye ayrılır. Nakdi ücret: Yukarıda açıklandığı gibi ücretin cari memleket parasıyla ifade edilebilen…

Ek Gösterge Nedir? Ek Gösterge Nasıl Hesaplanır?

EK GÖSTERGE   –657 Md.43 (9.4.1990-KHK 418/2 ile değişik) B bendi -657 (9.4.1990- KHK 418/3 ile ek, 12.4.1990-KHK-420/11, 12 ve 27.12.1991-KHK-475/8 ile değişik) I, II, III sayılı Ek Gösterge cetvelleri…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Derneklerin Vergisel Yükümleri Nelerdir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views

Bağ-Kur’lular SSK’dan emekli olabilir mi?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views

ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇMA SONUÇLARI

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views

İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views
İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 4 views
İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views
Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?