Lojman Tahsisinin Vergisel Boyutu
1. Giriş
Günümüzde işletme personeline konut (lojman) tahsisi oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Gelir Vergisi Kanununda konut tahsisi şeklinde personele menfaat sağlanması ücret olarak kabul edilmekle beraber bu hususa ilişkin istisna hükümleri de mevcuttur. Makalemizde işletme personeline (hizmet erbabına) konut tahsis edilmesinin vergi kanunları yönünden değerlendirilmesine yer verilmiştir.
2. Ücret Kavramı
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesi hükmü uyarınca ücret;
“İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.”
Kanunun anılan madde hükmünün devamı ise; “Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” şeklindedir.
Görüldüğü üzere, bir işyerine bağlı olarak çalışan hizmet erbaplarına, hizmetleri karşılığında ödenen ücretin sadece para şeklinde olması şart değildir. Ücretliye sağlanan “menfaatler” de ücret kapsamına girmektedir.
3. Konut (Lojman) Tahsisi ve Menfaat İlişkisi
Hizmet erbabına konut tahsis edilmesi ile kazanılmış bir menfaat olarak ortaya çıkmaktadır ve bu menfaatin gelir vergisi matrahına konu edilecek bedelinin tespit usulü Gelir Vergisi Kanununun 63’üncü maddesinde belirlenmiş ve bedel olarak, tahsis edilecek konutun “emsal kirasının” dikkate alınması gerektiği açıklanmıştır. Kanununun 73’üncü maddesi hükmü uyarınca yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kira tutarı yoksa emsal kira bedeli, konutun Vergi Usul Kanununa göre belirlenen vergi değerinin %5’idir.
Kanunun 23/9’uncu maddesinde, “… Mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 metrekareyi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 metrekareyi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz);” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, mülkiyeti işverene ait olan ve brüt alanı 100 metrekareyi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsis edilmesi suretiyle sağlanan bu menfaat gelir vergisinden istisna edilmiştir. İstisnanın uygulanabilmesi için mesken olarak tahsis edilecek konutun mülkiyetinin işverene ait olması ve bu konutun brüt alanının 100 metrekareyi aşmaması gerekir. Aksi durumlarda sağlanan menfaat, ücret olarak vergilendirilecektir. Konutun brüt alanı 100 metrekareyi aşarsa, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz. 100 metrekareyi aşan kısma isabet eden ve vergilendirilecek menfaatin tespiti; emsal kira bedelinin bir metrekareye isabet eden tutarının 100 metrekareyi aşan kısmı ile çarpılarak tespit edilir.