Değerli okurlar her sene tatil zamanda hangi tatil beldesine gitsek diye düşünüp dururuz….
Bodrum mu, Kuşadası mı? Marmaris mi?
Biz de bu soruya cevap arayanlara yardımcı olmak için bir araştırma yaptık…..
Bulduğumuz sonuçları sizlerler paylaşıyoruz…..
Fakat kamu finans sitesi olarak eklemek istediğimiz bazı hususlar var….
Kuşadası mı Bodrum mu sorusu sorulduğuna göre benzer nitelikte bir tatil arayışı içerisinde olunduğunu anlamak zor değil….
Esas itibariyle Bordum ve Kuşadası benze özellik taşıyan mekanlar denilebilir…..
Bodrumun ünü türkiye sınırlarına çıkmış bir tatil beldesi….
Yazın şehrin nüfusu yüzbinlerle ifade ediliyor…
Kuşadası da benzer nitelikte bir yer….deniz tarih ve özellikle de gece yaşantısı….
Ve tabiki yüksek fiyatlar…..
Eğer bu nitelikte bir tatil arıyorsunuz boşuna soru sormakla zaman kaybetmeyin ve iki şehir arasında kura çekin….hangisi çıkarsa ona gidin….gelecek sene ye diğer kalan şehre gidersiniz….
Netice itibariyle iki şehirin de birbirinden çok farkı yok….
Bodrum hitap ettiği kesim itibariyle bir tık daha zengin kesie hitap ediyor denilebilir….
Buradaki kıstas tabiki lahmacun fiyatları….))))
İşte size detaylar…..
Kuşadasında Gezilecek Yerler…..
Aydın’da Gezilecek Yerler listemizin de başında gelen Kuşadası çok büyük bir ilçe olmamasına rağmen yaz turizmi bakımından hatırı sayılır bir öneme sahip.
Konumu itibariyle geçmişten bugüne birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Kuşadası’nda ve çevresinde görülecek birçok yer mevcut. Bunun yanında birbirinden zevkli aktivitelerle de tatilinizi renklendirebilirsiniz.
Yaz ve kültür turizmini bir arada sunan Kuşadası’nda nereye gitmeliyim, neler yapabilirim diye soruyorsanız tam olarak doğru yerdesiniz!
Kuşadası’nda Gezilecek Yerler
Çoğu kişinin İzmir’e mi yoksa Aydın’a mı bağlı olduğu noktasında ikilemde kaldığı bir ilçe Kuşadası. Tam da bu noktada hemen açıklık getirmekte fayda var. Kuşadası Aydın’a bağlı fakat İzmir’in ilçelerinden olan Selçuk’a oldukça yakın bir konumda bulunuyor. İzmir’e bağlı olduğunun sanılma sebebi de bu aradaki 15-20 dakikalık mesafe olabilir.
Liman kenti olmasından dolayı tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kuşadası müthiş bir zenginliği bünyesinde barındırıyor. Hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile misafirlerini fazlasıyla memnun ediyor.
Tertemiz mavi bayraklı plajları ile yüzmenin keyfini çıkarabilir, yakınında bulunan Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, Şirince gibi yerleri ziyaret ederek tatilinize kültürel bir çehre de kazandırabilirsiniz.
Kuşadası’nda gezebileceğiniz yerler ve tatilinizi renklendirecek birbirinden güzel aktiviteleri sizler için derledik.
Kuşadası Gezilecek Yerler
1) Kuşadası Plajları
Kadınlar Plajı
Kuşadası ilçe merkezinin 3 kilometre güneyinde konumlanan plaj, bulunduğu bölgeye de ismini vermiş. Plajın bulunduğu bölge Kadınlar Denizi olarak geçiyor. Plaja Kadınlar Plajı denmesinin nedeni ise Osmanlı döneminde bu plajın yalnızca kadınlar tarafından kullanılmış olması.
Halk plajı olmasından dolayı plaja girişlerde herhangi bir ücret talep edilmiyor. Fakat plajda şemsiye ya da şezlong kiralamak isterseniz bunlar için ek ücret ödemeniz gerekebilir. Plajda büfe, kafe vb. işletmeler bulunmuyor fakat bu pek de sorun edilmiyor.
Çünkü Kadınlar Plajı cadde üzerinde bulunuyor. Hal böyle olunca etraftaki yeme içme mekanlarına da kolayca ulaşma imkanınız olacak.
Kadınlar Plajı’na nasıl giderim gibi bir soru işaretiniz varsa eğer Kuşadası şehir içi otobüsleri size yol gösterecektir. 5 numaralı olana binerseniz plaja kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.
Davutlar Plajı
Davutlar sahil ve dağ tarafı olmak üzere iki ayrı bölüme ayrılmış durumda. Sahil tarafında yaşayanlar genelde yazlıkçılar. Dağ kısmında yaşayanlar ise Davutlar’ın yerli halkı.
Davutlar’da bulunan plaj ülkemizin en uzun plajları arasında yer alıyor. Ayrıca temizliği ile de göz dolduruyor.
Fakat Davutlar’da yabancı turist sayısı yok denecek kadar az. Bunun nedeni yabancı turistlerin Kuşadası ile yetinip etrafı keşfe çıkmamaları olarak gösteriliyor.
Biraz kenarda kalışı ise Davutlar’a adeta ayrı bir çehre kazandırmış. Ticarette küçük esnafın varlığı, insanlarının yardımseverliği ile Davutlar sanki Milenyum dediğimiz o soğuk çağa girmemeye direniyor.
Plajında ise Adile Naşit’li, neşeli Türk filmlerinde gördüğünüz karelere halen rastlayabiliyorsunuz.
Aydın kalkışlı otobüs seferleri ile Davutlar’a kolaylıkla ulaşım sağlamanız mümkün. İzmir Basmane Garı’ndan trene binip Selçuk’tan sonraki durak olan Çamlık’ta indikten sonra minibüslerle de kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.
Genelde emekli yazlıkçı beldesi olarak etiketlendirilmiş olsa da yolunuz Kuşadası’na düşmüşken Davutlar’ı görmeden dönmeyin. Belki siz de emekliliğinizde buradan bir yazlık satın alırsınız. Kim bilir?
Kuştur Plajı
Mavi bayrak sahibi plajlardan olan Kuştur Plajı, Kuşadası’nda denize girebileceğiniz en güzel noktalardan. İlçede oteller bölgesi olarak anılan bölgede bulunan Kuştur Plajı ilçe merkezine 5 kilometrelik bir uzaklıkta yer alıyor.
Halk plajı olan Kuştur Plajı’na girişlerde herhangi bir ücret ödenmiyor. Fakat içeride şezlong ya da şemsiye kiralamak isterseniz bu hizmetlerden belli bir ücret karşılığında faydalanabiliyorsunuz.
Plajın 1 kilometrelik kısımdan sonrasında çakıl ve taşlık alan başlıyor. Fakat kum kaplı 1 kilometrelik kısım misafirleri yeterince memnun ediyor.
Kuştur Plajı 2000 senesinde geçirdiği kapsamlı restorasyonla Kuşadası’nın cazibe merkezi plajlarından biri haline gelmiş. Bu restorasyonla plaja duş, tuvalet, kafe vb. hizmetler dahil edilmiş.
Kuştur Plajı plaj voleybolu, futbol gibi sportif faaliyetler için de oldukça elverişli bir ortama sahip.
Kuşadası ilçe merkezinden 1 numaralı otobüse bindiğinizde 15 dakika içerisinde Kuştur Plajı’na ulaşmanız mümkün.
2) Kuşadası’nda Gezilecek Antik Kentler
Milet
Kuşadası civarında gezilecek bir diğer yerse Milet. Bundan yaklaşık 2000 sene evvel Söke ovası tamamen denizken Milet bu denizin kenarındaki güzel bir şehirmiş.
Şehrin kurucusu olan Miletos Apollon ve Girit prensesi Minos’un oğluymuş. Anne ve babası tarafından dağa bırakılan bu çocuk dağda kurtlar tarafından büyütülmüş. Daha sonra şehre inerek Menderes Nehri’nin kızı güzeller güzeli Kyene ile evlenerek Miletos kentini kurmuş.
2000 sene boyunca Büyük Menderes’in taşıdığı alüvyonlarla deniz dolmuş ve Milet denizden oldukça içeride kalmış.
Milet için felsefenin başkenti desek yalan olmaz. Felsefe ve düşüncenin yapı taşları Milet’li filozoflar tarafından oluşturulmuş.
Milet Antik Kenti içerisindeki en ihtişamlı yapı ise amfi tiyatro. Geçmişten günümüze ilk günkü haliyle ulaşan amfi tiyatro görkemiyle görenleri hayran bırakıyor.
Antik kent içerisinde varlığını koruyabilmiş diğer yapılar ise senato binası ve kentin su ihtiyacını karşılayan Nymphaion. Antik kent içerisindeki Faustina Hamamları da ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi görüyor.
Eğer Müzekart’ınız yoksa örenyerine giriş ücreti 12 TL.
Didyma Antik Kenti
Kuşadası yakınlarında gezilecek yerler arasına mutlaka eklemeniz gereken yerlerden olan Didyma Antik Kenti Söke ilçesine bağlı olan Yeni Hisar köyünün sınırları içerisinde bulunuyor. Antik kentin en ünlü yapısı ise Apollon Tapınağı.
Antik kentteki kazıların başlama tarihi 1858’li yıllara dayanıyor. 1858 senesinde İngilizlerin kurduğu ve başkanlığını Newton’un yaptığı ekip Didyma Antik Kenti’nde ilk çalışmaları başlatmış.
1858’den 1937 tarihine kadar süren kazılar sonucunda ise Didyma Antik Kenti ortaya çıkmış. Bugün antik kentte Almanlardan oluşan bir ekip halen çalışmalarına devam ediyor. Kazının ilk yıllarında Didyma Antik Kenti Miletoslu bir kâhinin yaşadığı yer ve mabet olarak biliniyormuş. Fakat kazılar ilerledikçe buranın kalabalık bir yerleşim yeri olduğu ortaya çıkmış.
Kuşadası’na yolunuz düşmüşken Didyma Antik Kenti’ni mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
3) Dilek Yarımadası Milli Parkı (Kuşadası Milli Parkı)
Kuşadası’nda görülmesi gereken yerlerin başında Dilek Yarımadası Milli Park‘ı geliyor. Mavi ve yeşilin mükemmel uyumu, bünyesinde barındırdığı 200’den fazla kuş türüyle Kuşadası Milli Parkı görenleri büyüleyen bir güzelliğe sahip. Milli park statüsüne 1996 senesinde kavuşan Kuşadası Milli Parkı görsel zenginliğinin yanında günübirlik de olsa tatil ve piknik imkânını bir arada sunuyor. Kuşadası Milli Parkı’nda sevdiklerinizle beraber güzel bir piknik yaparken 200’ü aşkın kuşla bezeli manzara karşısında oldukça keyifli anlar geçireceksiniz.
Yıl boyunca Kuşadası Milli Parkı’nı ziyaret eden yerli ve yabancı birçok turist buradan oldukça memnun ayrılıyor. Cennetten bir köşe kadar güzel olan parkta huzur ve mutluluğu yaşayacaksınız.
Kuşadası Milli Parkı Güzelçamlı beldesi sınırları içerisinde bulunuyor.
Parka giriş ücreti kişi başı 5 TL. Motosikletle giriş yapmak istiyorsanız 10 TL, araçla giriş yapmak isterseniz de 15 TL ödemeniz gerekiyor. Biz kalabalık bir grubuz büyük bir araçla gideceğiz diyorsanız; minibüs için 45 TL otobüs için ise 120 TL ödüyorsunuz.
Milli parka özel aracınız ile ulaşmak isterseniz de önce Söke ya da Kuşadası’na gelmeniz gerekiyor. Buradan Güzelçamlı veya Davutlar tabelalarını takip ederseniz kolaylıkla Kuşadası Milli Parkı’na ulaşabilirsiniz.
Toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşım sağlamayı planlıyorsanız İzmir ya da Aydın otogarından kalkan otobüslerle önce Davutlar veya Söke’ye gelmelisiniz. Buradan kalkan minibüslerle Kuşadası Milli Parkı’na ulaşım sağlayabilirsiniz.
Menteşe Dağları ile Ege Denizi’nin kesiştiği noktada bulunan Dilek Yarımadası Milli Parkı Kuşadası’nın mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalarından.
Doğal hayatın her türlü güzelliğine şahit olacağınız milli parka henüz girmeden yol kenarında yaşayan sevimli dostlarımız size hoş geldin diyor. Yol boyunca ağaçlara tırmanan sincaplar, ağır ağır yürüyen kaplumbağalar hatta alageyikler size arkadaşlık ediyor.
Milli park içerisinde artık evcilleşmiş yaban domuzları ile de yemeğinizi paylaşabilirsiniz. Bu bakımdan Dilek Yarımadası Milli Parkı doğal bir hayvanat bahçesi özelliği sergiliyor. Geçmişten bugüne Dilek Yarımadası’nda yaşayan hayvanları görmek isterseniz bu hayvanların sergilendiği bir müze mevcut.
Dilek Yarımadası Milli Parkı pırıl pırıl koyları ile de göz dolduruyor.
Dilek Yarımadası Milli Parkı Koyları
Güzeçamlı kapısından girdiğinizde 10-12 kilometre boyunca 4 tane enfes koyla karşılaşıyorsunuz. Kuşadası gezinizde muhakkak bu koyları ziyaret edin:
İçmeler Koyu
Hemen girişte yer alan bu koy, en kalabalık koy olarak dikkat çekiyor.
Denizinin sığ olması özellikle çocuklu aileler tarafından tercih sebebi olurken, denizin tabanın kum olması da İçmeler Koyu’nu cazip kılıyor.
Koyun hemen arkasında mesire alanı, duş ve tuvaletler de mevcut.
Aydınlık Koyu
Kara yolu ile ulaşılan ikinci koy olan Aydınlık Koyu, Maldivleri anımsatan berrak suyu ile dikkat çekiyor.
Deniz tabanı girişte çakıl taşlarından oluşurken, açıldığınızda kum bölüm başlıyor. Bu koyda deniz çok kısa sürede derinleşiyor.
Görece dar bir sahili bulunuyor.
Kavaklıburun Koyu
Aydınlık Koyu’ndan sonra ulaşılan, Kavaklıburun Koyu yemyeşil ağaçların içerisinde bulunan bir koy olarak dikkat çekiyor.
Ağaçların yeşillliği suya da yansıyor ve dışarıdan bakınca deniz yeşilimsi bir renk alıyor.
Oldukça temiz ve berrak bir suya sahip olan Kavaklıburun Koyu’nun sahil hattı da bayağı uzun.
Burada deniz tabanı büyük kayalardan oluşuyor.
Karasu Koyu
Araba ile gidilebilen yolun hemen sonunda yer alan Karasu Koyu, bu 4 koy içinde belki de en güzel denize sahip koy.
Masmavi berrak bir denize sahip olan koyda, tıpkı Aydınlık Koyu’nda olduğu gibi deniz birden derinleşiyor.
Bu koyda da mesire alanı, tuvalet-duş gibi özellikler mevcut.
***
Bunlar milli parka kara yolu ile girildiğinde ulaşılan koylar olarak dikkat çekiyor. Milli parkta onlarca başka koy da mevcut. Özellikle tekne turları Kelebekler Koyu, Akvaryum Koyu, Jandarma Koyu gibi diğer koyları gibi araç ile ulaşılamayan koyları da ziyaret ediyor.
Milli park içerisinde girişlerin halka kapalı olduğu bir de trekking alanı bulunuyor. Olukdere Kanyonu’nda bulunan bu 15 kilometre uzunluğundaki yürüyüş yolu yemyeşil ormanlar ve masmavi denizle çevrelenmiş. Girişlerin halka kapalı olduğunu söylemiştik. Fakat kanyonun görevlileri ya da rehberle yürüyüş yapma imkanına sahipsiniz.
Milli park içerisinde konaklama, kamp yapma, ateş yakma gibi faaliyetler yasak. Fakat burada keyifli vakit geçirebileceğiniz birçok aktivite de mevcut. Bisiklete binebilir, kuşları gözlemleyebilir, yamaç paraşütü yapabilirsiniz. Fotoğraf makinenizi yanınıza almayı da ihmal etmeyin.
Eski Doğanbey Köyü
Dilek Yarımadası’nda bulunan ve eski bir Rum yerleşkesi olan Doğanbey Köyü, 1924 mübadelesinden sonra Türk köyü haline gelmiş. Köye baktığınızda tipik Rum mimari anlayışıyla inşa edilmiş evler görüyorsunuz. Bu evlerin çoğu restore edilerek yerleşime uygun hale getirilmiş.
Şehrin ve modern zamanlarının karmaşasından bunalanlar için adeta bir sığınak olan Doğanbey Köyü kendinizi 1900’lü yılların başında hissetmenizi sağlayacak bir atmosfere sahip.
Köyün girişinde Dilek Yarımadası Milli Parkı Tanıtım Merkezi ve bir müze bulunuyor.
Zeus Mağarası
Kuşadası’nda “saklı cennet” olarak nitelendirilebilecek yerlerden olan Zeus Mağarası konu olduğu mitolojik öykülerle oldukça zengin bir kültürü barındırıyor. Mağara Dilek Yarımadası’nın giriş tarafında bulunuyor. Mağaranın girişi ise adeta saklanmış. Bu durum mitolojik hikayelerle de neredeyse birebir örtüşüyor.
Zeus Mağarası ana caddeye 8 dakikalık bir mesafede yer alıyor. Bu da mağarayı ziyaret etme bakımından oldukça avantajlı kılıyor.
Zeus Mağarası’ndan bahsetmişken konu olduğu mitolojik hikayelerden bahsetmeden geçmek olmaz. Bu hikayelerden en bilineni gök tanrısı Zeus ve kardeşi deniz tanrısı Poseidon arasında geçiyor.
Hikâye bu ya, Zeus ve kardeşi her kavga ettiğinde deniz tanrısı Poseidon tüm denizleri alt üst edermiş. Fakat Zeus Mağarası bu kargaşadan etkilenmezmiş. Zeus da bu mağaraya gelerek kardeşinin sinirinin geçmesini ve doğanın normal seyrine dönmesini beklermiş.
Mağaranın en derin bölgesi ise yaklaşık 10-15 metre derinliğe sahip. İşin ilginç yanı da mağaradaki suyun sıcaklığı yaz kış hep 5 derece. Mağaranın içi yaz aylarında oldukça serinken kış aylarında da oldukça ılık.
4) Kuşadası’nda Gezilecek Tarihi Yapılar
Güvercinada Kalesi
Kuşadası körfezinde bulunan Güvercinada Kuşadası Limanı’nı çevreleyen mükemmel bir konuma sahip.
Karaya dalgakıranlarla bağlanan Güvercinada Kuşadası için büyük önem arz eden yerlerden. Neden mi? Kuşadası adını bu adadan almış. Vakti zamanında birçok kuş türüne ev sahipliği yapmış olmasından dolayı adanın bulunduğu ilçeye Kuşadası adı verilmiş.
Güvercinada’nın geçmişi Bizans’a kadar uzanıyor. Ada üzerinde bulunan kale Bizans tarafından inşa edilmiş. Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra ise bu kale Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yeniden yaptırılmış. Bu restorasyonun mimarı ise İlyas Ağa’ymış.
Kalenin surları denizden gelebilecek olası tehlikelere karşı oldukça sağlam bir yapıda. Zamanında adanın korsanlara karşı savunmasında oldukça önemli bir rolde olmasından dolayı bu kale yerli halk tarafından Korsan Kalesi olarak adlandırılıyor.
Kalenin en tepe noktasında bulunan kule ise gözetleme kulesi olarak kullanılmış. Kalenin etrafındaki surların boyu neredeyse 25 metreyi buluyor ve etrafı çepeçevre sarıyor.
Güvercinada karaya bağlandıktan sonra eski orijinalliğini yitirse de halen misafirlerin beğenisini topluyor. Oldukça fazla restorasyona uğrayan adanın etrafında kafe, restoran vb. mekanlar bulunuyor.
Ayrıca adanın sahip olduğu mükemmel ışıklandırma ziyaretçilerine Kuşadası’nın en güzel manzaralarından birini sunuyor.
Güvercinada’ya ulaşmak için Kuşadası’na geldikten sonra Kenan Arıkan Sok. üzerinde bulunan tabelaları takip edebilirsiniz.
Mağaranın dibinde bulunan çamurun cildi güzelleştirdiğine dair yaygın bir inanış var. Eğer 4 metre derine dalıp çamur çıkartmayı göze alabilirseniz bu doğal güzellik maskesini deneyimleyebilirsiniz.
Dağdan çıkan tatlı kaynak suyu ve denizden gelen tuzlu suyun karışmasıyla ortaya turkuaz renkte ve tadı maden suyuna benzeyen bir su çıkıyor.
Zeus Mağarası’na girişlerde herhangi bir ücret talep edilmiyor.
Kaleiçi Camii
Kuşadası’ndaki en eski cami olarak bilinen Kaleiçi Camii ilçenin merkez yerleşim yeri olan Kaleiçi’nde bulunuyor. Caminin bir diğer adı da Öküz Mehmet Paşa Camii.
Bu kadim ibadethane 17. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Osmanlı’nın mimari alandaki zevkinin ve tarzının açık örneklerinden olan caminin inşasında kesme taş kullanılmış. Caminin ahşap kısımları ise ağaç oyma ve kakma sanatının en ince örneklerinden.
Caminin köşesine bitişik olan dikdörtgen planlı ve kubbeli olan bina ise caminin kütüphanesi. Bu kütüphane dönemin önemli devlet adamlarından olan İlyas Ağa tarafından 19. yüzyılda inşa ettirilmiş. Bu cami kütüphanesi Aydın ili sınırları içerisindeki Osmanlı’dan kalma tek kütüphane.
Kurşunlu Manastırı
Davutlar’a yaklaşık 12 kilometrelik bir mesafede bulunan Kurşunlu Manastırı 600 metrelik yüksekliğinden dolayı muhteşem bir manzarayı ayaklarınızın altına seriyor.
Manastırın bulunduğu bölge 8. yüzyılda zulüm ve baskıdan kaçan Hristiyanların sığınağı olmuş. Zamanla artan Hristiyan nüfus yoğunluğundan dolayı da bu bölgede çeşitli kilise ve manastırlar inşa edilmiş.
Manastırın inşa tarihi tam olarak bilinmese de 11. yüzyıla ait bir Bizans yapısı olduğu tahmin ediliyor. Manastırın kiler, mahzen, keşiş odası, revir, yemekhane gibi bölümleri bulunuyor. Ayrıca manastıra ait olan şapel yani küçük kilise görülmeye değer bir yapı. Şapelin tavanındaki süsleme ve tasvirler 9. yüzyılda yaşanan zulüm ve baskıya ışık tutuyor.
Manastıra ulaşmak için Kuşadası ilçe merkezinden Davutlar beldesine gelmeniz gerekiyor. Davutlar’dan kalkan minibüslerle manastıra ulaşabilirsiniz.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
1618 senesinde denizden gelen saldırılara karşı inşa edilmiş Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, dönemin sadrazamı tarafından inşa ettirilmiş. Oldukça hoş bir mimariye sahip olan kervansaray bir metre genişliğindeki taşlardan inşa edilmiş. Çift katlı olan kervansarayın ortasında geniş bir avlu bulunuyor. Avlunun çevresinde ise 26 revak oda var.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı oldukça kapsamlı bir restorasyona uğramış, ancak buna rağmen yapının mistik ve tarihi atmosferinden ödün verilmemiş. Bu güzel yapı dönemin ünlü seyyahı Evliya Çelebi’nin gözünden de kaçmamış olacak ki Seyahatname adlı eserinde Öküz Mehmet Paşa Kervansarayına da yer vermiş.
Kervansaray 1960’lı yıllarda bir işletme tarafından kiralanıp turistik konaklama tesisi olarak hizmet vermeye başlamış. Günümüzde halen kervansarayın üst katında bulunan odalarda konaklama imkanı sunuluyor.
Yapının taş olmasından dolayı odalar yaz aylarında inanılmaz serin. Üstelik bu odaların Omlet, Öküz, Kiraz, Atlet, Cici gibi oldukça ilginç isimleri var.
Bunun yanında kervansarayda birçok kuş yuvası da herkesin dikkatini çekiyor. Kırlangıç, güvercin vb. kuşlar kervansarayın mistik havasına ayrı bir güzellik katıyor.
Alt katta bulunan odalar ise mücevher, halı vb. gibi ürünlerin satıldığı dükkanlar haline gelmiş.
5) Kuşadası Yakınında Gezilecek Yerler
Davutlar
Kuşadası’nın son dönemlerinde en popüler bölgelerinden olan Davutlar doğal güzellikleriyle görülmeye değer yerlerden.
Davutlar, Kuşadası ilçe merkezine yalnızca 20 kilometrelik bir uzaklıkta bulunuyor.
Mavi ve yeşilin eşsiz ahengine sahne olmasından dolayı doğaseverleri tek kelimeyle mest ediyor. Davutlar’ın ormanları, piknik alanları, çeşitli yürüyüş yolları size oldukça keyifli bir gün vadediyor. Yorucu ve keyifli bir günü kristal denizin içerisinde batırırken geride kalan tüm dertlerinizden arınacaksınız.
Efes Antik Kenti
Selçuk ilçesi sınırları içerisinde yer alan antik kent Kuşadası’na sadece 19 kilometre uzaklığında konumlanıyor.
Kuşadası’ndan Efes’e doğru yola çıktığınıza solunuzda paraşüt yapılan ve küçük uçakların bulunduğu bir alan görüyorsunuz. Burası Selçuk Havaalanı.
Efes Antik Kenti’ne giriş ücreti ise en güncel haliyle 60 TL. Müzekartınız varsa ücretsiz girebiliyorsunuz. Fakat antik kent içerisinde bulunan Yamaç Evler’de Müzekart geçersiz. Buraya girişler için de ayrıca 15 TL ödemeniz gerekiyor.
Antik kentin en bilindik yapılarının başında antik tiyatro ve Celsus Kütüphanesi geliyor. Yaklaşık 25.000 kişi kapasiteli olan bu tiyatro da oyunların yanında gladyatör dövüşleri de düzenleniyormuş.
Celsus Kütüphanesi ise Roma mimarisinin en güzel örneklerinden. Vefat eden Efes valisi adına oğlu tarafından yaptırılan kütüphane dışarıdan iki katlı gibi görünse de aslında tek kattan oluşuyor. Kütüphane içerisindeki heykeller de fazlasıyla dikkat çekiyor.
Şirince Köyü
Ege’nin en çok ziyaretçi çeken köylerinden olan Şirince’ye Kuşadası’ndan yarım saatlik bir yolculuk sonunda ulaşabiliyorsunuz. Adının hakkını veren güzellikte bir köy olan Şirince doğal ve tarihi dokusundan bir şey kaybetmemiş. SİT alanı olmasından dolayı köydeki mimari yapı da aslına sadık kalınarak korunmuş.
Şirince’deki evler genelde iki katlı beyaz badanalı ve cumbalı evler. Köye dışarıdan baktığınızda yemyeşil bir doğa içerisindeki bu şirin evler nefis bir ressam tablosunu andırıyor adeta. Taş döşeli dar ve kıvrımlı sokakları ise size kendinizi geçmiş dönemlerde yolculuk yapıyormuş gibi hissettirecek, bizden söylemesi…
Şirince çarşısında ise ev yapımı şarap, giysi, sabun vb. gibi birçok ürüne rastlamanız muhtemel. Buradan dilediğinizi satın alarak tatil dönüşünde sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.
Bunun yanında St. John Babptist Kilisesi ve Aziz Nesin Matematik Köyü de Şirince’de gezilebilecek yerlerden.
Meryem Ana Evi
İzmir’in Selçuk ilçesinde konumlanan Meryem Ana Evi, bilhassa Hristiyanların hac yerlerinden biri olarak kabul edildiği için yıl boyunca binlerce yabancı turistin akınına uğruyor. Meryem Ana Evi’nin önünde tıpkı Efes’in önünde olduğu gibi çok sayıda tur otobüsü göze çarpıyor.
Girişler 10 TL fakat özel aracınızla gelirseniz 8 TL de otopark ücreti ödemeniz gerekiyor.
Kiliseye doğru yürüdüğünüz yolun iki tarafında da çok sayıda hediyelik eşya dükkânıyla karşılaşabilirsiniz.
Kiliseye geldiğinizde sizi önce büyük bir bahçe karşılıyor. Bahçeyi geçtiğinizde ise sizi bronz bir Meryem heykeli buyur ediyor. Bu heykel bir bakıma kiliseye yaklaştığınızı fısıldıyor.
1961 senesinde Hristiyanların hac yeri olarak ilan edilen Meryem Ana Evi’nde her sene yüzlerce Hristiyan hac vazifesini yerine getirerek hacı oluyor.
Bafa Gölü
Çamiçi Gölü olarak da anılan Bafa Gölü Ege’nin en büyük gölü unvanına sahip. Efsanevi bir güzelliğe sahip olan göl tarihi ve mistik atmosferiyle bu dünyadan olmayan bir yer gibi. Muğla ili sınırları içerisinde olmasına karşın Kuşadası’na oldukça yakın bir mesafede olan Bafa Gölü ülkemizde mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Doğal güzelliğin yanında Bafa Gölü oldukça zengin bir tarihi varlığa sahip. Göl üzerinde 3 tane manastır bulunuyor. Bu manastırların en bilineni ise Yediler Manastırı. Yapılan çalışmalar göl etrafında 13 adet manastır olduğunu söylüyor.
Ayrıca göl etrafında birçok mağara bulunuyor. Duvarlarında çeşitli resimlerin olduğu bu mağaralar yüzlerce yıl evvel Hristiyan keşişler için bir yuva vazifesi de görmüş.
Kuşadası’ndan Bafa Gölü’ne özel aracınızla yaklaşık 1-1,5 saatte varmanız mümkün.
Kuşadası’nda Ne Yapılır?
Ege’nin diğer tatil beldeleri arasında biraz gölgede kalsa da Kuşadası da bir zamanların yıldızı parlayan tatil destinasyonlarındandı. Şimdilerde yine popülerleşen ilçede deniz, kum, güneş vb. gibi yaz tatilinin klasikleşmiş aktivitelerinin yanında safariler, yamaç paraşütleri, dalış turları gibi adrenalin dolu; tekne turları gibi huzurlu birçok aktivite ile tatilinizi en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz.
Gelin bu şirin Ege ilçesinde yapabileceğiniz aktivitelere bir göz atalım.
- Kuşadası’nı her yönüyle keşfetmek, el değmemiş bakir koylarda yüzmek için Kuşadası’nın günlük tekne turlarına mutlaka katılın. Kuşadası marinası ya da Güvercinada’dan özellikle yaz aylarında her gün tekne turu mevcut. Tekne turları sabah 9:30’da başlıyor ve 16.30’da sona eriyor. Bu süre zarfında 3 koya uğruyor ve teknede nefis bir öğle yemeği yiyorsunuz. Fiyatlar ise 50-60 TL arasında değişiyor. Bazı tekne turları Özdere tarafında giderken, turların çoğunluğu Dilek Yarımdası Milli Parkı’ndaki Akvaryum, Kelebekler gibi koylara gidiyor. Tekneler hemen Güvercinada Kalesi’ne giden köprüden kalkıyor.
- Doğal güzelliği ile öne çıkan Kuşadası’nda hem kendiniz hem de çocuklarınız için at safari turları oldukça keyifli bir aktivite olabilir. Kuşadası’nın nefis plajlarında at sırtında bir gün geçirmek sizin için unutulmaz bir deneyim olacak. At safarisini düzenleyen firmalar genelde sizi kaldığınız yerden alıp başlangıç noktasına getiriyor ve ulaşım mevzusunu düşünmemiş oluyorsunuz.
- Jeep safarisi! Kuşadası’nda yaz aylarında her gün düzenlenen jeep safari turları macera tutkunlarını fazlasıyla memnun ediyor. Jeep safari turlarının başlangıç saati genellikle 09.30 civarı oluyor. Bu saatten sonra 100 kilometre ve yaklaşık 6 saatlik heyecan dolu bir yolculuk sizi bekliyor. Jeep safari turunun yanında ATV safari turları da misafirlerin oldukça dikkatini çeken aktivitelerden.
- Kuşadası’nın altı da en az üstü kadar keşfedilmeye değer hazineler barındırıyor. Bu sebepten Kuşadası tatilinizde mutlaka yapmanızı tavsiye ettiğimiz aktiviteler arasında tüplü dalış başı çekiyor diyebiliriz. Kuşadası’nda dalış turları oldukça profesyonel bir şekilde düzenleniyor. Size ise 1 saat boyunca denizin keşfedilmemiş binlerce güzelliğinin keyfini çıkarmak kalıyor.
- Kuşadası adından da anlayacağınız üzere kuş yoğunluğuyla biliniyor. Burada flamingo dahil birçok kuşu gözlemleyebilirsiniz. Büyük Menderes Deltası’nın Dilek Yarımadası ile birleştiği nokta kuş gözlemciliği için adeta bir cennet.
- Kuşadası’nda mavi ve yeşille süslenmiş doğada bisikletle keyifli bir gezintiye çıkabilirsiniz. Bunun yanında Kuşadası’nda yürüyüş yapabileceğiniz trekking alanları ve botanik turu da gerçekleştirebileceğiniz aktiviteler arasında.
- Kuşadası’nda yamaç paraşütünü de yapabileceğiniz etkinlikler arasına ekleyebilirsiniz. Paraşüt turları Kuşadası’ndan başlayıp Selçuk Havaalanı’nda son buluyor.
- Eğlence hayatıyla Ege’nin en hareketli tatil destinasyonlarından biri olan Kuşadası, en çok da ünü tüm Türkiye’ye yayılmış festival ve etkinlikleriyle ön plana çıkıyor. Kuşadası’nda gerçekleşen açık ara en ünlü festival olan Kuşadası Gençlik Festivali, kelimenin tam anlamıyla müzik dünyasının yıldızlarıyla ziyaretçilerine hayatları boyunca unutamayacakları bir deneyim yaşatıyor. 2019 yılı için 10 Temmuz tarihinde açılışı olacak festival, 14 Temmuz’a kadar sürecek.
- Bunca güzelliğin bir arada olduğu Kuşadası’nda es geçilmemesi gereken bir diğer aktivite elbette fotoğraf çekmek. Kuşadası ve çevresindeki doğal ve tarihi zenginlikleri fotoğraf makinenizle ölümsüz bir anı haline getirebilirsiniz.
- Kuşadası’nda gün batımının eşsiz manzarasına karşı rakı balık keyfi yapmak isteyenler soluğu Mezgit Restaurant ya da Port Yelken Seafood’da alabilir. Ayrıca kırmızı etle aranız iyiyse Kuşadası LKM Köfte’ye de mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz. Hele ki kolot peynirli köftesi efsane!
- Denizin soğukluğu sizi kesmezse her daim buz gibi olan Zeus Mağarası’nın turkuaz renkli sularında kulaç atın.
Kuşadası’na Nasıl Gidilir?
Ege’nin önemli turizm ilçelerinden olan Kuşadası’na kara ve havayolu ile ulaşım sağlayabilirsiniz. İlçe Aydın’a 71 kilometre İzmir’e ise 101 kilometre uzaklığında yer alıyor.
Otobüs: Eğer ulaşım için otobüsü tercih edecekseniz İzmir ya da Aydın Otogarı’na geldikten sonra buradan kalkan Kuşadası otobüslerini kullanabilirsiniz. İzmir ve Aydın Otogarı’na ülkemizin hemen her yerinden direkt otobüs seferleri ile ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Aydın otobüs bileti ve İzmir otobüs bileti sayfalarımızdan seferler ve fiyatlar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Havayolu: Havayolun tercih edecekseniz tek seçeneğiniz İzmir Adnan Menderes Havaalanı. Buradan HAVAŞ servisleri ile Kuşadası’na ulaşmanız mümkün.
Servisleri kaçırdıysanız biraz zorlu olsa da bir alternatif daha var. Selçuk yönüne giden treni kullanarak Selçuk’ta inip buradan minibüslerle Kuşadası’na ulaşım sağlayabilirsiniz. İzmir uçak bileti sayfamızdan İzmir varışlı tüm uçuşlar hakkında bilgi alabilirsiniz.
Özel araç: Özel aracınızla gidecekseniz İzmir-Aydın yolundan Selçuk’a gelip buradan 20 kilometre daha giderek Kuşadası’na ulaşabilirsiniz.
Bodrumda Gezilecek Yerler….
Bodrum… Tepeden bakıldığında beyaz elbisesinin eteklerini savuran, saçlarına rengarenk begonviller takmış, bilekleri misket limon kokan alımlı bir kıza benzeyen belde…
İnsanoğlunun binlerce yılına tanıklık etmiş bereketli toprakları, tarihi, beyaz evleri, mandalina bahçeleri ile Bodrum misafirlerini mavi bir kapıdan farklı bir atmosfere davet ediyor. Bunun içindir ki bu şirin Ege kasabası son 40 yıldır en gözde tatil beldeleri arasında ilk akla gelen yer.
Her milletten milyonlarca insan güzelliğini duyup buraya akın ediyor, hatta buraya yerleşiyor. Antik devirlerde “Halikarnassos” adıyla anılan şehir zamanla Bodrum adını almış.
Nasıl mı? Şehir önemli Hristiyan din adamlarından Aziz Petrus’a adanmış ve Petrium adını almış. Petrium zamanla Podrum ve daha sonra da Bodrum adını almış. Hatta bugün birçok yabancı Bodrum Kalesi’ni St. Peter kalesi olarak biliyor.
Dünyanın 7 harikasından biri olan Mausoleum Halikarnassos Bodrum’da yer alıyor. Bunun yanında tarihin babası Heredot, Turgut Reis, ve Zeki Müren ünlü Bodrumlulardan.
Yaz tatilinizde size yol arkadaşı olması amacıyla en güzel yaz şarkılarını bir araya getirdik:
Bodrum’da Gezilecek Yerler
1) Bodrum Merkezde Gezilecek Yerler
Bodrum Kalesi
Bodrum’da görülmesi gereken yerlerin başında Bodrum Kalesi yer alıyor. Yabancılar tarafından St. Peter Kalesi olarak da adlandırılan kale Bodrum’da ilk uğranması gereken yerlerden biri.
1400’lü yıllarda St. Jean şövalyeleri tarafından yapılan kale bugün Bodrum Sualtı Müzesi olarak hizmet veriyor. Dünyanın en eski batık gemisinin yer aldığı müzeyi gezerken bu kalıntıyı görebilir, olağanüstü sualtı hazinelerini yakından inceleyebilirsiniz. Bunun yanında kaledeki zindan ve işkence odalarını da gezmenizi tavsiye ediyoruz.
Tüm kaleyi 2-3 saat gibi bir sürede gezebilmeniz mümkün.
Kaleye giriş 20 TL fakat müze kartınız varsa ücretsiz girebilirsiniz.
Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi
Bodrum’un simgesi haline gelen kalenin içinde bulunan Su Altı Arkeoloji Müzesi’nin kuruluş tarihi 1964 yılına kadar uzanıyor.
Üç tarafı denizlerle çevrilmiş yarımada şeklinde bulunan Bodrum Kalesi her yıl çok fazla turist ziyaretine ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla kalenin önemli bir yerine sahip bu müze, genellikle su altı kalıntılarının sergilendiği bir yer olmuş durumda.
1986 yılında ise Paşabahçe Şişe ve Cam fabrikalarının katkılarıyla, kronolojik olarak düzenlenmiş, cam koleksiyonu ile ilgili bilgi veren cam salonu açılmış.
Ayrı ayrı 14 sergileme kısmı bulunan ve bu bölümlerde genelde su altı eserlerine yer verilen müze aynı zamanda Bodrum’un en çok ziyaretçi çeken yerlerinden biri olma özelliği taşıyor. Bunun yanı sıra müze, dünyadaki en zengin Doğu Akdeniz amforalarına da sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Yine müzede sergilenen batık gemi kalıntıları, dünyada en eski bulunan eserler olup, geminin 1025 yılında batmış Uluburun Batığı olduğu biliniyor. Tunç Devri’ne ait bu gemi Likya ticaret gemisi olma özelliğinde…
Geminin ahşapları zaman içinde çürümüş olduğundan, aslına sadık kalınarak yapılmış maketi de bu müzede sergileniyor. Tabii tek batık gemi bu değil sergilenen; Marmaris Serçe Limanı batığı ve Tektaş Batığı, Finike Gelidonya Burnu batığı, Bodrum Yassı ada batığı, Roma Tüccar gemisi, Şeytan Deresi Batığı da bu müzedeki sergilerde yerlerini almış.
Bu batık gemiden 3 ton civarı kırık ya da sağlam cam çıkarılmış. Böylece dünyanın en büyük İslami Cam koleksiyonuna sahip müze bu özelliklerinden dolayı her sene birçok yerli ve yabancı turist tarafından ilgi görmeye devam ediyor.
Müze 1995 yılında Avrupa’da düzenlenen Yılın Müzesi yarışmasında “Özel Övgü” ödülünü almış. Türkiye’de tek, dünya çapında ise su altı müzelerin arasında en önemlilerinden biri olma özelliğine sahip.
Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi sergilerinde amforalar, MS VII. yüzyıl Doğu Roma Gemisi, camlar, hamam, MS XI. yüzyıl Serçe Limanı Cam Batığı, Yılanlı Kule, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses, İngiliz Kulesi, Tunç Çağ Batıkları, Zindan ve Komutan Kulesi kalıntıları bulunuyor.
Müzede giriş ücretli olup, 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı kişilerden ücret alınmıyor. Müzenin açık olduğu saatler ise 9.00-19.00 arası.
Salmakis Burcu (Kaplan Kalesi)
Bodrum’un yakın çevresinde bulunan Bardakçı Koyu’nun sırtlarında bulunan Kaplan Kalesi, içinde bulunan tatlı su kaynağıyla da dikkat çekiyor. Bu tatlı suyun ise esasında mitolojide yer almış Afrodit’in su içtiği Salmakis Çeşmesi’nden akan su olduğuna inanılıyor. Adını da bu çeşmeden alan kale, mitolojik bir efsaneye de ev sahipliği yapıyor.
Hermafrodit Efsanesi’ne konu olan bir aşk hikayesi ve bu efsaneye göre Afrodit’in oğlu bir gün bu Salmakis suyunda yıkanırken, bu suyun perisi onu görür ve aşık olur. Salmakis su perisinin aşk teklifleri reddedilince, birden aşık olduğu oğlana sarılarak aşklarının bütünlüğü ve tek vücut olmalarını için Tanrılara dua eder. Bu dileği kabul olan perinin erkek vücuduyla birleşmesi sonucu tek vücut haline gelmeleri ve buna da Hermafrodit adı verilmesi sağlanmış.
İşte bu efsaneyle ünlü bu kale her zaman turistlerin yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor.
Bodrum Osmanlı Tersanesi
Antik çağlardan beri hizmet veren bu tersane, Osmanlı donanmasına gemi takviyesi sağladığı için Bodrum Osmanlı Tersanesi olarak anılıyor.
Muhtemel saldırıların önüne geçebilmek adına gözetleme kulesi ile desteklenen tersane binası, artık bir sanat galerisine ev sahipliği yapıyor.
Bodrum Antik Tiyatrosu
Bodrum gezisinde ziyaret edilecek bir diğer yer ise Bodrum Antik Tiyatrosu. Turgutreis yolu üzerindeki antik tiyatro restore edilmiş ve restorasyon sonrası 13.000 kişilik bir kapasiteye sahip olmuş.
Yazın birçok etkinliğe ev sahipliği yapan antik tiyatro Anadolu’daki nadir yapılardan olduğundan ayrı bir kıymete sahip.
Zeki Müren Sanat Müzesi
Bodrum denince akla gelen ilk isimlerden Zeki Müren. Vefatından sonra evi müzeye dönüştürülmüş. Kendisi evin yalnızca ilk katını kullandığından bu kat olduğu gibi muhafaza edilerek yalnızca üst kat müze olarak ziyarete açılmış.
Evde sanatçının sahne kıyafetleri, takıları, ödüller, kısacası sanatla geçmiş koca bir ömrün her detayına rastlayabilirsiniz.
Müzeye giriş 6 TL fakat müze kartınız varsa ücretsiz gezebiliyorsunuz.
Halikarnas Mozolesi
Dünyanın 7 harikasından biri olan bu mozole Pers Valisi Maussolos’un mezarı.
Valinin vefatından sonra karısının isteğiyle yapımına başlanan mezarın inşaatında dönemin birçok ünlü heykeltıraşı görev almış.
Fakat mezarın bazı parçaları 19. yüzyılda British Museum’a götürülmüş.
2) Turgutreis
Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezi
Turgutreis beldesinde bulunan Şevket Sabancı Kültür Merkezi, 1200 metrekarelik alanıyla 2011 yılından beri hizmet veriyor. Sanat galerileri, geleneksel sanatlar ve gösteri sanatları atölyeleri ile resim ve tasarım atölyeleri gibi pek çok bölümünde gerçekleşen etkinlikleriyle sanatseverleri mest ediyor.
2013 yılında alanını genişleten Şevket Sabancı Kültür Merkezi’nde çeşitli konferanslara, dinletilere, imza günlerine, gösterilere ve panellere iştirak etmeniz mümkün.
Gümbet
Birbiri ardına sıralanan barları ve sokaklarına kadar taşan müzik sesleri ile Bodrum gece hayatının kalbi burada atıyor. Bundan dolayı burada bulunan kalabalığın yüzde doksanı genelde turistlerden oluşuyor.
Merkeze yakın olduğu için konaklayacağınız tesisi bu bölgeden seçebilirsiniz.
Myndos Kapısı
Gümbet’e oldukça yakın bir mesafede bulunan Halikarnassos’un giriş kapısı Mindos’un, Myndos Antik Kenti’ne yüzünü döndüğü için bu adı aldığını sanılıyor.
Büyük İskender’in dahi geçemediği kapı olarak anılan Myndos (Mindos) Kapısı, geceleri daha büyülü bir izlenim kazanıyor.
Çökertme türküsünü bilmeyenimiz yoktur. Yalısına varmadan kıyametin koptuğu yer işte burası.
Gümbet’in hemen yanında yer alsa da gece hayatıyla değil mandalina bahçeleri ve kumsalı ile meşhur.
Bunun yanında oldukça fazla rüzgar alan Bitez sörfçüler için adeta bir cennet. Yerli yabancı birçok turist sörf yapmak için buraya akın ediyor.
Gümüşlük’teki Tavşan Adası’nın karayla arasında derinliği yaklaşık bir metre olan ince bir şerit bunuyor. Bu şeridi kullanarak karadan adaya yürüyerek geçmek mümkün.
Küçük Tavşan Adası’nda konumlanan Apostol Kilisesi’ne ulaşmak için Gündoğan’dan tekneye binmeniz gerekiyor.
Milattan Önce 2. yüzyıldan beri ayakta kalmayı başaran bu kilisenin kalıntıları, sadece tarih meraklıları için değil aynı zamanda eşsiz manzaraların peşinde olanlar için de bir doyum merkezi haline gelmiş.
Milattan Önce 640 yılında şu an Gümüşlük olarak anılan bölgede kurulan Myndos Antik Kenti’ni ziyaret ettiğinizde sur duvarları veya kilise gibi birkaç tarihi kalıntıyla karşılaşacaksınız. Çünkü kentin büyük bir kısmı toprak altında kendini saklıyor. Pek çok uygarlığın yönetiminde kalan bu antik kentin bir kısmı da suların altında bulunuyor.
Karaada, günübirlik tekne turları ya da mavi tur tekneleriyle ziyaretçi akınına uğrayan Bodrum’un tam karşısında bulunan bir ada. Bodrum’a 4 mil uzaklıktaki bu adanın en önemli özelliği, mağara içerisinde bulunan sıcak su ve çamur. Yemyeşil çam ağaçlarıyla örtülü bir ada olan Karaada’da Bodrum seyahatinizin en özel anlarını geçiebilirsiniz.
Eski çağlarda yaşamış Kleopatra’nın güzelliğinin buranın çamuruna bağlı olduğu söylenir. Ziyaretçiler ve özellikle kadınların vücutlarına, yüzlerine sürdükleri bu çamurun faydalı olduğuna inanılıyor. Genellikle cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenen çamuru sürüp resim çektiren turistler; mağarada bulunan kaynak sıcak suyla da yıkanan ziyaretçiler mevcut.
Bodrum’un en büyük adası olma özelliğine sahip olan Karaada’ya binlerce yıl önce düşen bir meteor sayesinde büyük bir çukur oluşmuş. Bu çukura yüksekten atlayış gerçekleştirmek de adanın en heyecan verici aktivitelerinden biri.
Karaada’da denize girmek isteyenlere ise en büyük plajı olan Poyraz Limanı çevresini önerebiliriz. Denizin altı kum, suyu ise berrak olan bu koyda yüzmek oldukça zevkli olacaktır.
Bafa Gölü yakınında konumlanmış olan İasos Antik Kenti, alüvyonlarla oluşumunu tamamlamış olan bir yarımada üzerinde bulunuyor.
Milattan Önce 3 binlere dayanan geçmişiyle adeta yaşayan bir tarihi kaynak olan bu antik kent, balık pazarı, su kemerleri ve kent surları gibi tarihi yapıların kalıntılarını bünyesinde barındırıyor.
Milas’a yakınlığı nedeniyle Milas Iassos Örenyeri olarak bu tarihi bölgeye girişler ücretsiz.
Zamana meydan okuyan tapınağa, antik tiyatroya ve sayısız tarihi kalıntıya yuva olan Bargilya Antik Kenti’ne bu adı mitolojideki efsanevi at, Pegasus’u öldüren Bargylos kazandırmış. Tezatlık bu ya kent, paralarında Bargylos’un değil Pegasus’un resmini kullanmış.
Ücretsiz olarak ziyaret edilebilen Bargilya Antik Kenti’nde yapılabilecek en güzel şeylerden biri sessizliğine ve huzuruna kendinizi kaptırıp şöyle bir oturup dinlenmeniz olacaktır.
Bargilya Antik Kenti yakınlarda size göz kırpan Tuzla Kuş Cenneti’ni görmeden sakın ola ki Bodrum’dan ayrılmayın.
100’den fazla kuş türünün evi olan Tuzla Gölü’nde bol bol flamingo göreceğinizi söyleyebiliriz.
Eğer kuş gözlemciliğine ilgi duyuyorsanız doğanın kucağında sizi sarmalayacak olan bu yere uğramadan Bodrum gezinizi sonlandırmayın.
Ücretsiz olarak gezebileceğiniz Venedik Kalesi, eşsiz bir Ege Denizi manzarası sunacak sizlere.
Aspat Koyu’nda konumlanan bu kale, zamanında adeta bölgenin muhafızlığını yapmış.
Eğlenceye düşkün olanları sanıyoruz ki Gümüşlük’ten daha aşağısı kurtarmaz. Çünkü gerek caz kafeleri gerek Tavşan Adası’na yakınlığı gerekse paddleboard ve kano gibi imkanları ile can sıkıntısının adının geçmesine bile izin vermiyor.
Buradaki halk plajını tercih ederseniz girişler ve şezlonglar ücretsiz.
Milas’ta bulunan Kargıcak Koyu’na zamanında teknelerle ulaşım sağlansa da artık bu hizmet verilmediği için sadece yol zahmetine katlananlar gelebiliyor. Çünkü ancak bozuk bir yoldan buraya ulaşım mümkün.
Buna rağmen herhangi bir tesis de bulunmadığı için yanınızda gerekli yiyecek, içecek ve malzemelerle gelirseniz güzel ve sakin bir tatil yapmanız mümkün olacaktır. Eğer çadır kurmayı düşünürseniz balıkçı tekneleri de sizi aç bırakmayacaktır.
Tuvalet ve soyunma kabini gibi seçenekler bulunmasa da bölgedeki birkaç işletme sayesinde Peksimet Plajı’nın harika denizinde yüzmeniz olası.
Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan bu plajın ılık ılık sularıyla içinizin huzurla kaplanmasını sağlayacak denizinden çıkıp ücretsiz olarak kullanabileceğiniz, belediyenin tahsis ettiği şezlonglara uzanınca hayatın tüm stresini geride bırakacaksınız.
Bodrum ilçe merkezine 45 kilometrelik mesafede bulunan Mazı Köyü’nde birbirinden güzel koylar, keşfedilmeyi bekliyor.
Köylülerin misafirperverlikle ağırladıkları turistler, bölgede yer alan birkaç küçük işletmede tüm ihtiyaçlarını giderebiliyor ve çok yakın yerlerde bulunan ormanlık alanlarda kamp kurma imkanı buluyor.
Çakılyalı, İnceyalı ve Hurma Sahili Koyları ile sakin bir tatilin hayalini kuranların ilk adresi olmaya aday olan Mazı Köyü’nde öyle duş, şezlong ve şemsiye gibi lüks hizmetler beklememenizde fayda var.
Bağla Koyu, Ortakent Yahşi ve Akyarlar arasında kalmış deniz bakımından alternatif yer arayanlara ideal bir koy olma özelliğinde. Bodrum merkeze 14 km olana uzaklıkta olan bu yere Bodrum – Turgutreis dolmuşları ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Genelde tatilini kamp yaparak değerlendirmek isteyenlerin daha çok tercih ettiği koy, berrak denizi ile ilgi odağı olma yolunda. Bağla Köyü içerisinde fazla bir tarihi eser barındırmamasıyla birlikte çevre köylere ve Bodrum merkeze yakınlığı yüzünden burada kalıp civar yerleri gezme imkanı bulmanız mümkün.
Bağla Koyu’nun arka tarafında bulunan mandalina bahçeleri de bölgeye ayrı bir güzellik katmış durumda.
Bodrum’un güneydoğusunda kalan bu iki sahil, pek fazla kişinin bildiği bir yer değil.
Yalı’da bulunan iki plajdan küçük olanında belediyenin kontrolünde olan kafeden elzem ihtiyaçları karşılamak mümkün.
Gerenkuyu Sahili ise genelde çadırcılar veya karavan kampçılar tarafından tercih edilse de yine günübirlik müdavimi çok.
Şahsi araçla Bodrum’un merkezinden 15 dakikalık mesafede bulunan Torba Koyu, belediye tarafından işletilen tesislere sahip olduğundan burada oldukça cüzi miktarlarda hizmet alınabiliyor.
Tuvalet, soyunma kabini ve duşa kadar her şeyi bulabileceğiniz bu koya giriş ücretsiz ama hizmetler için ödeme yapmak gerekiyor.
Milas’ta yer alan Doktorlar Sitesi’nin sadece sitede ikamet edenler ve onların yakınlarına açık olan bir sahili var.
Eğer bir tanıdığınız varsa henüz yıpranmamış bu koyda mutlaka denize girmelisiniz.
Ortalama 50 TL’den şezlong ve şemsiye hizmeti alabileceğiniz Bardakçı Koyu’nda balıklarla yüzme şansı elde edebileceksiniz.
Bodrum’da yürüme mesafesinde bulunan bu koy, mavi bayraklı plajlarıyla hizmet verdiği için Bodrum’un en güzel koyları arasında yer alıyor.
Ücretsiz şezlong, şemsiye, soyunma kabini ve duş gibi hizmetler sunulduğu için sıklıkla tercih edilse de hala büyüsünü kaybetmemiş olan Kumbahçe Sahili, Bodrum Kalesi’nin manzarasının en güzel parçası olmuş.
Taşlık bir plaja sahip olan bu yerde güneşin batışını izlemeyi ihmal etmeyin.
Söz konusu Bodrum olunca yapılacakların başında şöyle güzel bir yaz tatili ve su sporları geliyor tabi ki.
Bitez’de sörf yapabilir, yat turları ile Bodrum’un o eşsiz koylarını gezebilirsiniz. Bitez Bodrum merkezden 5 km uzakta yer alıyor, Bitez’de rüzgar sörfünün yanı sıra deniz bisikleti, kano gibi daha farklı su sporları da yapılabiliyor.
Bitez haricinde sörf yapılabilecek diğer yerler ise Gümbet, Ortakent, Turgutreis ve Akyarlar.
Yat turlarından bahsedecek olursak, genelde tur şirketleri farklı farklı turlar düzenlese de 4 adet popüler tur rotası bulunuyor, Kara Ada – Poyraz Turu, Kara Ada – Deve Plajı Karışık Tur, Akvaryum – Deve Plajı Turu, Oraklar Turu. Bu turlar sırasında Bodrum’un koylarını gezmiş oluyorsunuz, başlıca koylar: Meteor Çukuru, Kara Ada, Akvaryum, Tavşan Burnu, Deve Plajı, Bağla ve Orak.
Gecelerin gündüzden daha canlı olduğu Bodrum’da doyasıya eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. Bunun yanında dünyanın en güzel gün batımına sahne olan Gümüşlük’te gün batımını izlemeden dönmeyin.
Denize girmek ve beach club’larda eğlenmek de Bodrum’da yapılabilecek en güzel aktivitelerden bir tanesidir diyebiliriz. Bodrum’da insanların en çok tercih ettiği plajlar ise: Gümbet Plajı, Bitez Plajı, Ortakent Plajı, Akyarlar Plajı, Turgutreis Plajı, Gümüşlük Plajı, Yalıkavak Plajı ve Güvercinlik Plajı. Bu plajlarda bulunan beach clublar da oldukça ilgi çekiyor. Türkbükü’ndeki Kuum Beach, Yalıkavakta’ki Dodo Beach Club, Bitez’deki Sarnıç Beach Club, Yalıkavakta’ki Xuma Beach, Gölktürkbükü’ndeki Maça Kızı Beach Club bunların başlıcaları.
Bodrum denince akla ilk gelen yiyecekler deniz mahsulleri oluyor. Bir akşam Gümüşlük’te mutlaka balık yemenizi tavsiye ediyoruz.
Ayrıca başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerden düzenli otobüs seferleri ile Bodrum’a ulaşmak mümkün. Kara yolu ile Ankara ve İstanbul’dan 12, İzmir’den 4 saatte Bodrum’a ulaşabiliyorsunuz.
Bodrum’a ulaşımınızı en ucuza fiyatlarla yapmak istiyorsanız, aşağıdaki linkleri incelemenizde fayda var!