Kosgeb ve Teşvik Sisteminin Aksayan Yönleri Nelerdir?
Her girişimci’nin sevenleri ve ailesi ile defalarca kez içine girdiği diyalog’tur. “Biliyor musun KOSGEB hibe veriyormuş… para dağıtıyormuş… 30 bin’den 50 bin e çıkartmış… sen de başvur… bakanlık çalışıyor… Türkiye kalkınıyor…” v.s. v.s. Öncelikle bu yazıyı yazarken amacım, bağcıyı dövmek değil; eğer birşey yapılıyorsa onun düzgün şekilde yapılması yönünde öneriler sunmak.
Ülkemizde hergün gelişen girişimci ve yatırımcı ekosistemindeki eksiklikler bence konuşula konuşula gideriliyor ve herkes burada üzerine düşeni ciddi bir özveri ile gerçekleştiriyor. Devlet de bu yönde adımlar atmak istiyor ancak son derece amatör ve bu kültürden uzak eller tarafından kurgulanıp yönetildiği için, boşuna harcanmış paralar olarak neticeleniyor.
“Türkiye’den neden dünya çapında bir girişim çıkmıyor” sorusunun altında yatan en büyük neden, girişimi daha doğmadan öldüren vergilendirme sistemidir. Girişimi ve girişimciyi bin bir zahmete sokarak ve elemeden geçirerek, uzun ve içi boş eğitimlerle zaman kaybettirerek verilen 30 bin tl hibe yerine, kurulum aşamasında 50 bin tl sermaye istenmeyebilir mesela. Evet bu sermaye zaten şirketin işleri için kullanılacak ama o herşeyden alınan vergi sisteminde, bir girişim en iyi ihtimalle bir yıl içinde break even’a ulaşacaksa, nasıl yaşasın? Startuplarda çalışanların maaşlarının %30 unu KOSGEB’den karşılayarak destek oluyorum demektense tüm startuplarda çalışanların maaşlarından aldığınız vergiyi kaldırsanız mesela? SSK konusunda destek olsanız? Kaşıkla verip kepçeyla almasanız? Her startup için limit koysanız ve totalde 500.000 tl ciroya gelene kadar senden hiç vergi almayacağız deseniz? Sen büyüdükten sonra alırız vergimizi deseniz? Böylelikle daha çok istihdam ve daha çok büyümüş firmaya birkaç yıl içinde sahip olarak daha büyük vergi geliri elde ediyor olsanız? Bu tarz birimlerin başına A.O.Ç. gibi alakasız birimlerin müdürlerini değil de, silikon vadisinde başarılı vizyoner Türk gençlerinden birini getirseniz? Çok mu zor? Amaç göz boyamak mı yoksa gerçekten birşeyler yapmak mı? Girişimciler bu ülkede devletten hiçbirşey istemiyor ve beklemiyor. Biz vazgeçtik , sadece devlet bize yük olmasın biz zaten başarırırz.
Neden yeni nesil startup’lar hep baltık ülkelerine gitmeye başladı? genelde nufusları 500.000 -2.000.000 arası olan ve pek pazarı olmayan yerler. Ama seni globale en iyi taşıyan yerler. Mesela Finlandiya çok küçük bir ülke, ama şirket kurmayı internet üzerinden iki dk lık bir süreç haline getirmiş, vize kolaylığı sağlamış, kuruluş sermayesi istememiş , çok ucuza sanal ofis imkanı sağlamış, belli bir büyümeye kadar vergiden muaf tutmuş, sosyal imkanlarını bedava sağlamış ve dünyanın en büyük startuplarını çıkartabilmiş bir ülke. Angry Bird buradan çıkmış yalnızca bir örnek. Sadece Aralık ay’ı için bu örneklerin mevcut durumlarına bakmak isterseniz http://www.startup100.net/ . Sizce Angry Bird, instagram, twitter gibi 3-5 kişi ile kurulmuş şirketler Türkiye’deki vergilendirme sisteminde en başta ayakta kalır mıydı? Neden küçük startuplar, dev cirolar yapan holdingler ile aynı oranda %18 gibi bir vergilendirmeye tabiler? Neden Norveç’teki vergi sistemine göz atılmıyor? Herşeyden önemlisi de neden birileri bu işleri düzenlerken asıl muhataplarına yani girişimcilere sormuyor? anket yapmıyor? feedback toplamıyor?