Etkili İletişim Becerileri
İnsanlarla iletişim kurmak kolay bir iş gibi görünse de aslında göründüğü kadar kolay değildir….
Bir çok kimse başkalarıyla iletişim kurmakta sıkıntı yaşayabilir….
Bu durum insan psikolojisini de etkileyebilir…
Bazı insanlar için zor olan diğer bir durum da karşı cinsle sağlıklı iletişim kurma güçlüğüdür…
Bu yazımızda insanlar ve özellikle karşı cinsle nasıl iletişim kurulması konusunda sizlere yardımcı olmak amaxcıyla bir makale hazırladık….
Soru görüş ve önerilerinizi yorum kısmında yazabilirsiniz….
Kendini tanımak.
Kendini açmak ve kendini doğru ifade etmek.
Karşımızdakini etkin ve ilgili dinlemek.
Empati kurabilmek (kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyabilmek)
Hoşgörülü ve önyargısız olmak.
Eleştirilere karşı açık olmak.
Beden dili, göz kontağı, hitap, ses düzeyi vb. kurabilmek.
ETKİLİ İLETİŞİM İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
İnsanlarla iletişim kurarken sözcükler ağzınızdan kolayca çıkabilir ancak bu sözcüklerin nereye varacağını tam olarak kestiremeyebilirsiniz. Bir şeyler yanlış gidebilir. Karşıdaki kişi sizin söylemek istediğinizin tam tersini anlayabilir. Tam olarak burada, etkili iletişimin ne kadar mühim olduğunu deneyimlemiş oluruz. Etkili iletişimin kıymetini tabii ki tatsızlık yaşamadan görmenizi dileriz.
Bakalım etkili iletişim için neler yapılır? İletişim, kelime olarak hepimizin aşina olduğu ve kulağa kolay gelen bir kavramdır. Hepimiz ‘’İletişim nedir?’’ diye sorulduğunda çok rahatlıkla cevaplayabiliriz. Esas mesele, ‘’Etkili ve doğru iletişim kuruyor muyuz?’’ sorusuna verdiğimiz cevaplarımızdır. Görüldüğü kadar da kolay değildir. Sözcükler ağzınızdan çıkar, biri de bu sözcükleri duyar ve karşılık verir. Ancak bu değiş tokuş faaliyeti etkili olmaktan çıkabilir. Önerilerimiz tam da bu devrede sizlere yardımcı olacaktır.
Gelin, hep birlikte etkili ve sağlıklı iletişim kurmak için bilmemiz gereken detaylara göz atalım.
Öncelikle, iletişimin etkili ve sağlıklı olabilmesi için iki taraf da birbirini doğru anlamaya çabalamalı ve saygı çerçevesinde bir irtibat kurulmalıdır.
Konuşma ya da yazışma sürecindeki iki veya daha çok taraf kendini net ve doğru ifade etmek durumundadır. Buna söz, yazı ve beden dili de dahildir. Burada beden dilinin altını çizmeliyiz zira ağızdan çıkan söz ile jest-mimik arasında fark varsa söylediklerinizin yanlış anlaşılma oranı yüksek olacaktır.
Etkili iletişimin en temel koşullarından biri, konuşma esnasında iyi bir beden diline sahip olmaktır. Mehrabian ve Wiener’in 1967 tarihli araştırması göre beden dili insanların duygu ve düşüncelerini anlama konusunda %55 oranında etkiliymiş. Bu oran, beden dilinin sanıldığından daha önemli olduğunu vurguluyor. Yani pozitif, yapıcı ve dayanışmacı bir beden diline sahip olmak iletişimin daha etkili ve sağlıklı olmasında çok önemli bir yer alıyor diyebiliriz. Beden dilini de detaylandıracak olursak; göz teması büyük bir öneme sahip. İnsanlarla konuşurken göz teması kuruyor olmanız karşınızdaki kişiye odaklandığınız, onun varlığını kabul ettiğiniz anlamına geliyor. Ara ara göz temasını kesip bu kişiye psikolojik olarak rahatlama fırsatı da vermelisiniz.
İyi iletişim kurmak için kullanabileceğimiz yöntemler;
Güven vermek
Saygı duymak
İyi bir dinleyici olmak
Aktarılana ilgili olmak
Olumlu düşünmek
İletişim halinde bulunduğumuz kişi ya da kişiler ile aramızda güven bağının olması veya süreç içinde oluşması önemli bir noktadır. Güven bağının olduğu ilişkiler hem daha sağlıklı hem de daha uzun solukludur. Sağlıklı ilişki, sağlıklı iletişimden doğar. Aslında sağlıklı ve etkili iletişim de sağlıklı ilişki sağlar. Yani bu çift yönlü bir ilerleyiş gösterir diyebiliriz.
Saygı duymak, her iletişimin ve her paylaşımın olmazsa olmazıdır. Anlama odaklı dinlemek ve iletişimi saygı çerçevesinde gerçekleştirmek iletişimin tabii ki etkisi artıracaktır.
Sözlerimizin, yazılarımızın anlaşılması karşımızdakinin iyi bir dinleyici olmasından geçer. Kurduğumuz iletişimde anlamamız da bizim iyi bir dinleyici olmamıza bağlıdır. Önyargılardan uzak, etkili iletişim kurma odaklı bir görüşmede dinleyici önemli bir faktördür. İyi bir anlatıcı olmanın temeli de iyi bir dinleyici olmaya bağlıdır.
İletişim içerisinde aktarılan düşüncelerin, bilgilerin, duyguların önemsenmesi de iletişimi etkili kılacaktır. Aktarımda bulunulan konu ya da görüşlere her daim ilgili olmalı ve bunu göstermekten çekinmemeliyiz. Aynı şekilde, aktardıklarımızın da karşımızdakinin ilgisi çekebilecek boyutta olmalıdır.
Az önce de dediğimiz gibi, önyargılardan uzak kurulan iletişim, daha etkili ve sağlıklı olacaktır. Aktarılanlara karşı direkt olarak olumsuz algılama eğiliminde bulunmamız iletişimimize zarar verir. Bu sebeple, olumlu tarafları görme odaklı olup iyimser tavırda bulunmamız hem iletişimin hem de ilişkilerin faydasına olur.
Yazımızın sonlarına gelirken özetleyecek olursak; İletişim kurulduğunda bilgi ve duygu aktarımı gerçekleşir ve bu doğrultuda aslında hayat ilerler. İnsanlar anlaşır ve yaşanan problemler çözülür; bunun ışığında da hedeflere daha çabuk ulaşılır. İletişim kurmadan kimsenin yaşayamayacağı düşünülürse iletişim aslında içilen su, yenilen ekmek gibidir. Ancak, başta da önemini vurguladığımız gibi, etkili ve doğru bir iletişim kurulmadığında iletişim yenilen ekmeğin, içilen suyun zehir olmasına bile neden olabilir. Bu sebeple, etkili iletişim ve sağlıklı görüşmeler için yukarıda belirttiğimiz maddeler önemli yol oynamaktadır. Her şeyin daha yolunda gidebilmesi için, bunlara özen göstermeli ve saygılı olmaktan vazgeçmemeliyiz.
Sağlıklı bir iletişimle, doğru ifadeyle her şey çözülebilir!
Karşı cinsle iletişim kuramıyorum
Kadın erkek ilişkilerindeki sorunların temel nedeni iletişimsizliktir. İletişim sorunlarının da pek çok nedeni olabilir. Bu iletişim sorunlarının temeli karşı cinsle ilk romantik deneyimlerin yaşandığı ergenlik çağına dayanır.
Ergenlik çağında ya da daha erken yaşlarda yaşanan ilk olumsuz deneyim sonraki zamanlarda karşı cinsle olan iletişimimizi negatif yönde etkilemektedir. Sosyal fobi, panik bozukluk gibi rahatsızlıklar da insanlarla rahat iletişim kuramamamıza neden olur. Öz güven eksikliği, dikkat dağınıklığı ve o an bulunulan ortamda herhangi bir stres faktörü olması da neden olabilir.
Karşı cinsle nasıl iletişim kurulur?
Bu iletişim sorunumuzu aşmak için tavsiye alabileceğimiz pek çok insan, pek çok kaynak elimizin altındadır. Fakat bu tavsiyelerin size uygun olup olmadığı sizin kişilik yapınıza, iletişim kurmak istediğiniz insanın kişilik yapısına, sosyal ortamınıza ve daha birçok faktöre göre değişiklik gösterir.
Yani işin başı kendinizi tanımaktan, bu sorunun neden kaynaklandığını bulmaktan geçer. Örneğin sosyal fobi rahatsızlığından muzdarip bir insan için karşı cinse karşı ilk adımı atıp konuşma başlatmak çok zordur. Bir anda böyle bir zorluğa girmek yerine bebek adımlarıyla bu rahatsızlığı yenmeye çalışırsak daha sağlıklı sonuç alırız.
Etkili iletişimde en önemli yöntemlerden birisi dürüst olmak ve kendimizi karşı tarafa olduğumuz gibi göstermektir. Yani başta karşı tarafı etkilemek için yapılan taktikler bir süre sonra işe yaramayacak; birey kendi benliğine dönmeye başladığında ilişkilerde sorunlar oluşmaya başlayacaktır. Bu yüzden sağlıklı iletişimin yolu dürüstlükten ve öz güvenli olmaktan geçer.
Yazının başında da bahsettiğimiz gibi önceliğimiz bu sorunun altında yatan nedeni bulmak olmalıdır. Karşı cinsle olan ilk iletişimimizde bir sorun yaşandıysa travma ile çalışarak bu sorunu çözmek yüzeysel taktiklerden daha kalıcı bir çözüm olacaktır.
1. Güçlü bir ilk izlenim bırakın
He got the job!
Araştırmalar, bir insanı sevip sevmediğimize ilk 7 saniyede karar verdiğimizi gösteriyor. İletişimin geri kalanını ise içten içe bu ilk tepkilerimizi meşrulaştırmak için devam ettiriyoruz. Bu biraz korkutucu gelebilir fakat eğer ilk 7 saniyenin değerini bilirsek, bu durumu avantaja çevirip herhangi biri ile iletişime geçmek için de kullanabiliriz.
İlk izlenimler çok büyük oranda pozitif bir vücut diline bağlıdır. Hareketlerimizin, ifadelerimizin ve ses tonumuzun farkında olmak etrafımızdaki insanları piknik sepetinin karıncaları çekmesi gibi onları bize çekecektir. Coşkulu bir ses tonu kullanmak, kollarını birbirine dolamamak, göz teması kurmak ve konuşan insana doğru yönelmek, yüksek EQ’lu insanların diğer insanları kendilerine çekmek için kullandıkları taktiklerdir. Pozitif vücut dili tüm iletişimi değiştirebilir. Ne söylediğimizdense, aynı şeyi nasıl söylemediğimiz kesinlikle daha fazla önem taşır.
2. Yüzeyselliğin ilerisine ilk geçen siz olun
Yeni tanıştığımız birisiyle yaptığımız ilk birkaç sohbet çok yüzeysel olma eğilimindedir. Kendimizi karşıdaki kişiye üstünkörü tanıtıp, sonrasında güvendiğimiz ve hoşumuza giden şeylerden konu açıyoruz. Havalardan sudan, ortak tanıdıklardan ve bizimle alakalı en temel detaylardan konuşup duruyoruz. Eğer birisiyle gerçek anlamda iletişime geçmek istiyorsanız çıtayı biraz daha yükseltip asıl sizi siz yapan özelliklerden bahsetmeniz gerekiyor.
Elbette ki çok kişisel detaylara inmenize gerek yok. Ancak, karşınızdaki insanın sizin neleri arzu ettiğinizi bilmesine izin vermelisiniz ve onlarla bu yolda kendiniz hakkında bilgi sağlamalısınız. Çoğu zaman eğer açılışı siz yaparsanız diğer kişi de bunu izleyerek sizin yaptığınızı yapmaya çalışacaktır.
3. Güzel sorular sorun
Eğer karşınızdaki kişi kendisini açmak için hevesliyse ona bazı basit sorular sorarak cesaretlendirin. “Ne iş yapıyorsun?” sorusu “Mesleğini neden seçtin?” sorusuyla aynı derecede muhabbetinizi sürdürmez. Karşıdaki insanın hayatta nelerden hoşlandığını çok da kişisele inmeden anlamak için sorular bulun.
4. Karşınızdakinden öğrenin
Bu araştırmanın devamında Lieberman, eğitim sistemimize sosyalleşerek öğrenmenin çok daha verimli olacağı sonucuna varmıştır. Örneğin, matematikle arası pek iyi olmayan bir 8. sınıf öğrencisine yardım etmenin en iyi yolu onun başka bir öğrenciden yardım almasını sağlamaktır. Aynı metodu kendi hayatınıza da uygulayın ve iletişim kurmaya çalıştığınız diğer insanlardan bir şeyler öğrenmeye istekli olun. Bu sizin hem kırılgan olmadığınızı hem de öğrenecek çok şeyinizin olduğunu kabullenmeyecek kadar gururlu olmadığınızı gösterir.
5. Maskeyi çıkardıklarına pişman etmeyin
Eğer yeni yeni tanımaya başladığınız kişi size kendisini açıyorsa ona bunu yaptığını pişman etmeyin. İroni, eleştiri veya şaka yapmak, karşıdaki insanın sizinle neler paylaştığını gözden geçirmesine sebep olabilir. Onun yerine, fikirleri ile uyuşmasanız bile karşıdaki insanın hayata bakış açısı ile empati kurup, ona karşılık siz de kendiniz hakkında daha fazla şey paylaşın.
6. İçlerindeki iyiliği bulun
two-women-talking
Kültürümüz bizi bazen alaycılığa itebiliyor. Bazen insanları sevmek için sebep bulmaya kafa yoracağımıza insanları sevmemek için sebep bulmaya çabalayabiliyoruz. Alaycı sesinizi tamamen kapatın ve tanıştığınız kişideki iyi tarafları bulmaya yoğunlaşın. Bu şekilde, insanları hemen değerlendirip, onlar hakkında hüküm vermekten de kaçınmış olursunuz. Daha da önemlisi karşınızdakinden iyi bir şey beklediğinizde büyük ihtimal size onu verecektir.
7. Gülümseyin
Working on new business strategies
İnsanlar doğal olarak (ve bilinçsiz bir şekilde) karşısındakinin vücut dilini yansıtırlar. Eğer karşıdaki insanın sizi sevmesini istiyorsanız o kişi sizinle konuşurken gülümseyin. Onlar da bilinçsiz bir şekilde bu iyiliğinizi karşılıksız bırakmayacaktır ve sonuç olarak sizin için iyi düşünecektir.
8. Konuşma esnasında ismiyle hitap edin
İsmimiz kimliğimizin çok önemli bir parçasıdır ve insanlar kullandıkları zaman bu bizi müthiş hissettirir. İnsanların isimlerini sadece selam verirken kullanmamalısınız. Araştırmalar insanların konuşurken karşılarındaki kişi isimlerini kullandıklarında kendilerini doğrulanmış gibi hissettiklerini belirtiyor. Birisiyle tanıştığınızda eğer ismini unutursanız ikinci defa sormaktan sakın çekinmeyin. Bir dahaki görüşmenizde ismini hatırlayabilmeniz için karşıdakinin ismini kendinize yakın tutmalısınız.
9. Platinyum kuralına uyun
Hepimiz uygulaması kolay olduğundan altın kuralı biliriz. Fakat platinyum kuralını uygulamak daha zordur. Çünkü bu kural diğer insanlara onların istedikleri gibi davranmamızı gerektirir. Bu sadece karşınızdaki kişinin kendisini size açması için daha rahat hissettirmez aynı zamanda sizin karşınızdakini gerçekten dinlediğinizi ve anlattıklarını da duyduğunuzu kanıtlar. Bu da elbette sizin için daha fazla bir gayret gerektirir.
10. Rekabete girmeyin
Hepimiz sit-com dizilerinden fırlama bir klasik bardaki iki adamın gece boyunca birbiri üzerine çıkmak için rekabet ettikleri sahneleri hatırlarız. Aynısı yeni biri ile tanıştığınız zaman da olur. Eğer onlardan daha iyi değilseniz onların hayat başarısı ve tecrübeleri, sizi en az onlar kadar iyi şeylere sahip olduğunuzu göstermeniz gerekiyormuş gibi hissettirir. Bunu yapmak belki egonuzu bastırmanıza yardımcı olabilir ama karşıdaki ile iletişim sağlamanıza kesinlikle yardımcı olmaz. Bu çatışma sizi karşınızdaki hakkında bir şeyler öğrenmenizi deneyip ortak bir zemin yakalamaktansa sürekli kendi üzerinizde yoğunlaşmanıza sebep olur.
11. İç sesinizi susturun
Bizi diğer insanlarla iletişim kurmaktan alıkoyan bir başka büyük etkense onları aslında dinlemiyor oluşumuzdur. Onun yerine karşıdaki insan konuşurken sadece düşünürüz. Ondan sonra ne diyeceğimize o kadar yoğunlaşırız ki karşımızdakinin ne söylediğini anlamayız. Kelimeler sesli ve net bir şekilde gelir fakat anlam tamamen kaybolmuştur.
Eğer insanlarla derin bir iletişime geçmek istiyorsanız iç sesinizi tamamen kapatmalısınız. Ya ne diyeceğimizi unutursak veya demek istediğimiz noktaya gelmeden karşımızdaki kişi konuşmayı farklı noktalara taşırsa? Eğer amacınız gerçekten karşıdaki insan ile iletişim kurmak ise onun ne dediğine yoğunlaşacak kadar kendi iç sesinizi kapatmış olmalısınız.
Peki, sizin insanlarla bağ kurmak için farklı yöntemleriniz var mı? Lütfen düşüncelerinizi bizimle aşağıdaki yorum bölümünde paylaşın ki ben de sizden, sizin benden öğrendiğiniz kadar öğrenebileyim.