İŞ ORTAKLIĞI ÜNVANI İLE KURULAN HER ORTAKLIK KV MÜKELLEFİ OLMAK ZORUNDA DEĞİLDİR.
Eski Kurumlar Vergisi Kanununun (5422) İş Ortaklığı hususunu düzenleyen mükerrer 6.maddesinde 4369 sayılı kanun ile yapılan düzenleme ile iş ortaklıklarında kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi hususu ihtiyari hale getirilmiş, mükellefin eğer talebi varsa kurumlar vergisi mükellefiyeti oluşturulacağı net bir şekilde ifade edilmiş hatta kanunun yayınlanma tarihinde kurumlar vergisi mükellefiyeti açılmış iş ortaklıklarının da 1 ay içerisinde başvurmaları halinde bu ihtiyarilikten faydalanabileceği belirtilmiştir.
5422 sayılı Eski Kurumlar Vergisi Kanununda netleşen bu uygulama şekli 5520 sayılı Yeni Kurumlar Vergisi Kanununda da (Madde 2/7) aynen muhafaza edilmiştir.
Bu durumda vergi dairesine yapmış olduğunuz müracaat sırasında kurumlar vergisi ve kurum geçici vergi mükellefiyeti açılması hususunda bir talebiniz olmamış ise ihtiyarilik hakkınızı kullanmış olduğunuzdan vergi idaresi sizi unvanınız iş ortaklığı olsa bile kurumlar vergisi mükellefiyeti açma konusunda zorlayamaz.
Maliye Bakanlığı 2015 yılına ait Ticari Kazancın Gerçek Usulde Vergilendirilmesi Rehberi çalışmasında da konuya ilişkin aşağıdaki görüşleri paylaşarak konu hakkında Vergi Dairelerinin yanlış bir uygulama içinde olduklarını ortaya koymuştur.
1.2.3. İş Ortaklıkları İş ortaklığında mükellefiyet şekli ortakların isteğine bırakılmıştır. Dolayısıyla işi üstlenen ortakların talebine bağlı olarak iş ortaklarının mükellefiyet tesisi, kurumlar vergisi kapsamında olabileceği gibi “adi ortalık” şeklinde de olabilmektedir.
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2015_ticari_kazanc.pdf
Aşağıda ilgili kanun maddelerine ait düzenlemeler ile Maliye Bakanlığının konuya ilişkin verdiği bir mukteza sunulmuştur.
————————————————————————————————————————————————————-
3239 sayılı kanun ile Eski Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklik (01.01.1986)
Mükerrer Madde 0006: İş ortaklıkları
(3239 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle eklenen ve 01.01.1986 tarihinden itibaren yürürlüğe giren şekli.) Birinci maddenin A, B, C ve D bentlerinde yazılı kurumların kendi aralarında, şahıs ortaklıkları veya gerçek kişilerle belli bir işin birlikte yapılmasını müştereken taahhüt etmek ve kazancını paylaşmak amacıyla (4369 sayılı Kanunun 81/D-1 maddesiyle değişen ve 29.07.1998 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren ibare.) kurdukları ortaklıklardan vergi dairesinden bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklığıdır.
Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.
————————————————————————————————————————————————————-
-4369 sayılı kanun ile Eski Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 27.madde (29.07.1998)
Madde 0058:
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 27- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce mükellefiyetini iş ortaklığı olarak tesis ettirmiş olan kurumlar, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde vergi dairesine başvurarak Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla değiştirilen mükerrer 6 ncı maddesindeki ihtiyarilik hakkından yararlanabilirler. Bu hükmün uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
————————————————————————————————————————————————————
5520 sayılı Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu
Madde 0002: Mükellefler
( 7 ) İş ortaklıkları: Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.
————————————————————————————————————————————————————
ÖZELGE
İhale usulü ortak girişimle alınan proje iş ortaklığında her bir sermaye şirketi ortağın ayrı beyan verip veremeyeceği, iş ortaklığı mükellefliğini talep etmeyen sermaye şirketlerinin ortak fatura bastırmak zorunda olup olmadığı, iş ortaklığının pilot ortağının, işin tamamı için tek başına fatura kesip kesemeyeceği hk.
Tarih : 12/01/2012
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-139
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-139 12/01/2012
Konu : İş ortaklığı mükellefiyeti tesis edilmesinin zorunlu olup olmadığı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Kurumunuzun bazı ihalelere ortak girişimle katıldığı belirtilerek, proje iş ortaklığında her bir sermaye şirketi ortağın ayrı beyan verip veremeyeceği, iş ortaklığı mükellefliğini talep etmeyen sermaye şirketlerinin ortak fatura bastırmak zorunda olup olmadığı, iş ortaklığının pilot ortağının, işin tamamı için tek başına fatura kesip kesemeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun l’inci maddesinde iş ortaklıkları kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun’un 2’nci maddesinin yedinci bendinde ise “İş ortaklıkları: Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.”” hükmüne yer verilmiştir.
1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “2.5.2” bölümünde, kurulacak iş ortaklığının kurumlar vergisi mükellefi sayılabilmesi için taşıması gereken unsurlar belirtilmiş olup, bu unsurları taşımak kaydıyla iş ortaklıklarının her türlü iş için kurabileceği belirtilmiştir.
Aynı Tebliğ’in “2.5.3. İşin bitiminde ortaya çıkan zararların durumu” başlıklı bölümünde;“Kurumlar, dilerlerse Borçlar Kanunu’na göre adi ortaklık veya Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre iş ortaklığı şeklinde ortaklıklar oluşturarak faaliyet gösterebilmektedirler.
Adi ortaklıklar, kurumlar vergisi mükellefi olmamalarına rağmen katma değer vergisi mükellefi olmaları nedeniyle ayrı defter tutabilmektedirler. Ortaklar ise dönem sonlarında ortaya çıkan kâr veya zararı, ortaklıktaki hisseleri oranında paylaşarak kendi hesaplarına dâhil etmektedirler.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229’uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun’un 231’inci maddesinde ise faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Kurumunuzun başka şirketlerle oluşturduğu ortak girişimin, tercihine bağlı olarak iş ortaklığı şeklinde kurumlar vergisi mükellefi olmaları veya adi ortaklık şeklinde ortaklık oluşturarak faaliyet gösterebilmeleri mümkündür.
İş ortaklığı olarak kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi durumunda, iş ortaklığının faaliyetinden doğan kazancın, iş ortaklığı tarafından beyan edilerek, kurumlar vergisine tabi tutulması ve vergi sonrası kazancın ortaklara dağıtılması gerekmekte olup söz konusu ortaklık tarafından, hak edişin idarece onaylandığı tarihten itibaren yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Adi ortaklık olarak faaliyet gösterilmesinin tercihi halinde ise adi ortaklıkların kurumlar vergisi mükellefi olmaması nedeniyle, dönem sonlarında ortaya çıkan kâr veya zararın, ortaklıktaki hisseleri oranında ortaklar tarafından paylaşılarak kendi hesaplarına dâhil edilmesi gerekmektedir. Bu durumda da hak edişin idarece onaylandığı tarihten itibaren adi ortaklık tarafından yedi gün içinde fatura düzenleneceği tabiidir
Bilgi edinilmesini rica ederim.