İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bunun üzerinde yapılan çalışmalar da fazla mesaidir. Ancak ne yazık ki, ülkemizde pek çok işveren işçilerini fazla çalıştırıyor fakat fazla mesai ücreti ödemiyor. Pek çok çalışanın ortalama haftalık çalışma süresi 45 saatin üzerinde belirleniyor ve ücretlerine yıllık 270 saate kadarki fazla mesailer dahil sayılıyor. Ancak Yargıtay bu durumu yalnızca ‘kendi mesai saatlerini belirleyebilen’ veya bulunduğu pozisyona göre ortalama ücret seviyesinin üzerinde ücret belirlenmiş kişiler için geçerli kabul ediyor.5 Y
ILLIK SÜREYE DİKKAT!
İşçiler fazla mesai alacakları için çoğu kez işverene dava açmak zorunda kalıyor. Fazla mesai alacaklarında zaman aşımı süresi 5 yıldır. Dolayısıyla 29 Mayıs 2017’de işten ayrılan bir çalışan en fazla 29 Mayıs 2012’ye kadar olan fazla çalışmaları için dava açabilir. Bu tarihten önceki fazla çalışmalar için bir hak iddia edemez. Bu nedenle çalışanlar eğer fazla mesai alacakları için dava açmayı düşünüyorlarsa işten ayrıldıktan sonra ellerini çabuk tutmalılar.
İSPAT ETMEK ZORUNDA
Fazla mesai yaptığını iddia eden ve mahkemeye başvuran işçi, bunu ispat etmelidir. Bunun içinde yazılı belgeler, tanık beyanları ve işyeri kayıtlarıyla durumu ispatlayıcı delillere başvurulması gerekir. Bu nedenle çalışanlar fazla mesai davası açacaklarsa buna ilişkin belge ve kayıtları toplamalı ve davada bu belgeleri delil olarak mahkemeye sunmalılar. Aksi taktirde iddialarını ispatlayamayacaklardır.
Aynı dönemde çalışmış olmaları şart
Yazılı belgelerle fazla mesai yapıldığı kanıtlanamıyorsa tanık beyanlarının dinlenmesi söz konusu olabilir. İş arkadaşları arasından fazla mesai yapıldığı yönünde tanık olabilecek kişilerin mahkeme tarafından dinlenebilir. Ancak Yargıtay tanıklıkta çalışma arkadaşlarının birlikte çalışıldığı döneme ilişkin beyanlarını kabul etmektedir. Kişinin tanıklığı yalnızca davacı işçiyle çalışılan dönem için delil olacaktır. Tanığın işçinin fazla çalışmasına gerçekten tanık olacak nitelikte bir kişi olması da şarttır. Aynı birimde çalışan işçiler tanıklık yapabilir.
E-mail ya da dekont bile ortaya çıkarır
Fazla mesainin ispatlanmasında işçinin çalıştığı süreleri gösteren her türlü belge delil olarak mahkemeye sunulabilir. Bu doğrultuda işçinin işverenine gönderdiği bir rapor, ilettiği bir bilginin maili de fazla mesainin ispatı konusunda delil oluşturacaktır. Aynı şekilde işçinin işverenin kendisine verdiği bir faturayı ödediğine dair dekont işçinin çalıştığının ispatı olacaktır. Yargıtay geçmiş yıllarda verdiği bir kararında, işçinin işyerinin önündeki bankamatikten para çektiğini gösteren belgeleri, işçinin bu saatlerde çalıştığının belgesi olarak kabul etmiştir.
İşçilerin en çok kafasını karıştıran konu, bordrolara atılan imzalardır. İşçinin imzalamış olduğu bordroda fazla mesai sütunu bulunmuyor veya bu sütun boş olsa bile işçi mahkemede o ay fazla mesai yaptığını ispat edebilirse fazla mesai ücretine hak kazanır. Dolayısıyla bordronun imzalı olması, işçi ve işverenin bordroda yazılan tutarlar üzerinde anlaştığını gösterir. Ancak bordroda yer almayan fazla mesainin yapılmış olduğunun işçi tarafından ispat edilmesi halinde işçi yine de fazla mesaiye hak kazanır.
İşçinin fazla mesai yaptığını ispat etmesinin bir diğer yolu, mahkemeye başvurarak işyerindeki giriş çıkışları gösteren elektronik kayıtların veya görüntülerin istenmesini talep etmesidir. Bu durumda işveren varsa kamera kayıtlarını veya işe giriş çıkışı gösteren elektronik bilgileri ya da puantaj kayıtlarını mahkemeye sunmak durumundadır. Okan Güray Bülbül