Bazı Tanımlar Fitoterapi- Herbalizm- Tamamlayıcı Tıp
Ömer Fuat KAYA
Hastalıkları tedavi etmek için insanoğlu çok eski çağlardan beri bitkilerden fayda ummuş ve karşılığını da almıştır. Günümüzde fitoterapi Eczacılığın Farmakognozi ana bilim dalınca ele alınır. Geçmişteki fitoterapi uygulamaları ile günümüz arasında en büyük fark artık bitkilerin bütünüyle değil, faydalı parçalarının tedavi amacıyla kullanılmasıdır. Örneğin eskiden bir bitkinin uçucu yağından faydalanmak için onun çayı yapılıp içilirken şimdi o bitkideki uçucu yağ ekstre edilerek tek başına kullanılmaktadır. Bu da bitkinin diğer faydasız ancak yan etkileri de olabilen bölümlerinden hastayı uzak tutmayı sağlamaktadır.
Günümüzde fitoterapinin en çok geliştiği ülke Almanyadır.Bitkilerin sağaltımda kullanılışına ilişkin ilk yazılı belge M.Ö. 3000’lere kadar gitmektedir. Mezopotamya bölgesindeki Sümer, Asur, Akat gibi uygarlıklarda bitkisel ilaçların kullanıldığı bilinmektedir. Yine Çin ve Hint tıbbında da bitkilerin önemli bir yeri vardır. Yunan tıbbının babası sayılan Hipokrat’ın kitabında bitkisel ürünlerden söz edilmektedir. İslam uygarlığında İbn Sina ve Al Gafini’nin bitkisel tıp konusunda önemli eserleri bulunmaktadır. İbn-i Sina “El Kanun fi’t tıbb” kitabında sağaltıcı bitkilerin tanıtımı ve kullanılışına geniş yer vermiştir.
20.yüzyılda kimya ve biyokimya alanındaki gelişmeler sonucunda bitkilere ilişkin toksikolojik, farmakolojik ve klinik çalışmalar yapılabilme imkânı doğmuş ve ilaç yapımında bu bitkilerden faydalanabilme imkânı artmıştır. Kullanılan ilaçların bir bölümünün muhteviyatında bu araştırmalardan elde edilen bulgularda ortaya çıkan maddeler yer almaktadır.
Herbalizm ise; bitki ve bitki özlerinin kullanımına dayalı modern tıp dışında kalan bir geleneksel tedavi yöntemidir. Geleneksel tedavi yöntemleri veya halk hekimliği doktorluk mesleği dışında kişiler tarafından icra edilir ve koca karı ilaçları ve bitkisel iksirler kullanılarak uygulanır.
İlk medeniyetlerden günümüze hemen her toplumda var olan, bitkiler üzerinde araştırma yapan, çeşitli fermantasyonlar uygulayarak bitkilerden elde ettiği karışımları insan veya hayvanların tedavisinde kullanan kişilere de herbalist denir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı Aktar’dır.
Çin, Hindu ve Kızılderililerde herbalistlerin toplumun önemli saygın kişileri olduğu bilinmektedir. Türkiye’de herbalizmin en tanınmış örneği ölümsüzlük iksirini bulduğu anlatılan efsane halk hekimi Lokman Hekimdir. Türkiye’de herbalizm veya aktarlık hemen her şehirde mevcuttur. Şifalı ot, bitki, yaprak, kök ve çiçeklerini satan aktariye dükkânlara her şehirde rastlamak mümkündür.
Bazı herbalistler şarlatan reklam ve pazarlama tekniklerini kullanarak, bilimsel açıdan da henüz çözümsüz hastalıklara yakalanmış kişilerin ümitlerini değerlendirip ticari avantaj elde etme yoluna gitmektedirler. Bu kişiler alternatif bitkisel tedaviler konusunda önemli araştırmalar yapan bitki bilimcilerin isimlerinin karalanmasına neden olmakta, herbalistlerin bilim dünyasında dikkate alınmamalarına neden olmaktadırlar.
Bu kapsamda bazı tanımlamaların tekrar hatırlanmasının faydalı olacağını değerlendirmekteyim.
Alternatif tıp; Tedavi yaptığı ileri sürülen; ancak bu etkileri bilimsel metotlarla kanıtlanamayan geleneksel veya güncel tıbbi uygulamalara verilen isimdir.
Tamamlayıcı tıp; Çağdaş tıp bilimince hastalık sebeplerini önlemede somut verileri olmadığı veya
kanıtlanmış bir tedavi yöntemi olmadığı halde hasta isteğiyle çağdaş tıp tedavilerinin yanında onlara destekleyici olarak hastanın rahatlaması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, psikolojisinin düzelmesi gibi amaçlarla uygulanabilen alternatif tıp yöntemleridir.
Geleneksel tıp; Eski hekimlerin kendi zamanlarındaki tıp anlayışı ve birikimleri ile işe yarayabileceğini umduğu veya öğrendiği bitkiler, macunlar, sular, sargı, yakma ve diğer yöntemlerle hastasını tedavi etme uygulamalarına verilen isimdir.
Modern tıp; Kanıta dayalı, karşılaştırmalı ve modern bilimsel metotlarla hastalar için faydalı olduğu görülen ve bu yararı ölçümlenebilen tıp yöntemlerini kapsar. İnsanlığın bilgisi arttıkça ve yeni teşhis araçları (mikroskop, radyografi, manyetik rezonans, tomografi, elektron mikroskobisi, biopsi, kan dışkı idrar tahlilleri vb) bulundukça hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemler daha kapsamlı olarak geliştirildi. Hastaya bir herhangi bir bitki yaprağı vermek yerine, fayda sağlayan etken madde damıtılıp ilaç haline getirildi. Etken maddelerin insan dokularında nasıl iyileşme yarattığı öğrenilerek, kimyasal yapısı farklı, daha az yan etkisi olan ilaçlar sentezlendi.