Fon Uygulamaları:
Fon belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için ayrılmış olan ve gerektiğinde Bu amaç belirli mal veya hizmetlerin satın alınması belirli faaliyetler destekleyici kredilerin verilmesi olabilir. Fon uygulamalarının özelliği fondan çıkan nakitlerin genellikle belli bir süre sonra ve belirli koşullar altında kaynağa dönmeleridir. Verilen krediler , satın alınan mal ve hizmetler için kullanılan paralar bir süre sonra fona geri döner ve yeni kullanımlara hazır hale gelir . Nakit çıkışlarının geri dönüşü olmayan fonlarda vardır.
Bütçe uygulamalarında fon birbirinden tamamıyla farklı iki ayrı anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi bütçede belirli bir ödenek ayırarak bunu çeşitli programlara ve faaliyetlere dağıtımı yetkisini Maliye Bakanlığına veya Bakanlar Kuruluna bırakmaktadır. Fonda gösterilen ödeneği artırma konusunda da aynı merciler yetkili kılınabilir. Örneğin , bütçede “Yatırımları Hızlandırma Fonu” adı ile bir fon kurup bu fonda gösterilen ödeneğin çeşitli yatırım projelerine dağıtılması konusunda Devlet Planlama Teşkilatı (D.P.T.) ve Maliye Bakanlığına yetki vermek son yıllarda sıkça görülen bir uygulamadır.
Bütçe uygulamalarında İkinci fon anlayışı , bazı kamu harcamalarının bütçe kuralları dışında gerçekleştirilmesini amaçlar , bazı kamu hizmetlerinin özellik gösteren nitelikleri nedeniyle bu harcamaların genel mali düzenleme ilkelerine ve yasalarla belirlenmiş yöntemlere uymaksızın özel kurallar içinde gerçekleştirilmesinde kamu yararı görülebilir. Bir kamu hizmetinin doğrudan doğruya veya harcamalara katılma ile yürütülmesini sağlamak için bütçeden belirli bir ödenek ayrılır (veya belirli gelirler tahsis edilir) ve kullanım için hazır bulundurulur. Ayrılan bu fon döner sermaye gibi kullanılır. Bazı durumlarda bütçeden ödenek ayrılması yerine, belirli bir amaca kullanmak üzere , bütçe dışı mali kaynaklar ayrılarak bunlar bir fon biçiminde kullanılabilir.
Bütçe uygulamalarının genel kuralları dışında bir fon uygulamasına gerek duyulmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunların başında bazı olağan dışı kamu hizmetlerinin gerektirdiği hızlı karar verme ve uygulama zorunluluğuna bütçe kurallarının uymaması gelir. Ülkenin bir afetle karşı karşıya kalması durumunda hızla sonuçlandırılması gereken kamu hizmetleri buna örnektir. Afetin zararlarını en aza indirebilme için bir takım hızla alınması ve bunun için harcamalar yapılması gerekebilir. Bu durumda bütçeden ödenek ayrılması için gerekli formalitelerin tamamlanması çok zaman alabilir; gecikme zararları büsbütün artırabilir. Oysa harcama yöntemleri basitleştirilmiş bir afetler fonunun varlığı önlemlerin etkinliğini büyük ölçüde artırır. Bunun örneğini, 17 Ağustosta İzmit’te meydana gelen depremde yaşadık , depremden sonra gerekli harcamalar hızlı bir şekilde Afet Fonundan karşılanmıştı. Buda bize fonların iyi kullanıldığı zaman ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir.