Bağlama almak isteyen arkadaşların en büyük tereddüt yaşadıkları konulardan biri acaba hangi ağaçtan yapılmış bağlama almam gerekiyor….
Bu konuda çok büyük tartışmalar yaşanıyor ve bağlama alacak kişiler ikilimde kalıyor hatta bazen bu ikelem neticesinde bağlama almaktan vazgeçiyor….
Temel olarak bağlama yapılan ağaçlar….dut, ardıç, maun, kelebek, pelesenk, vengi, karağaç ve kestane ağaçlarıdır…..
sitemizce yapılan sıralama….
1-Dut
2-Ardıç
3-Pelesenk
4-Maun
5-karaağaç
6-kelebek
7-Vengi şeklinde sıralanabailir….
Gelelim konunun detaylarına….
Genel değerlendirme…..
Bağlamanın bitmiş veya icrası söz konusu halindeki tınısı, ses seviyesi, ses rengi (ton’u) doğrudan bağlantılı değildir ses kutusu-ses tablası, sapına veya burgusuna eşiklerine..
Burada ki ilk hassasiyet ekipmanın kuruluk seviyesidir.
Calgının yapıldığı bölgenin iklim şartlarıdır… sonrasında ustanın bilgi birikimi, mesleki tecrübesi ve yeteneğidir. “Dut (morus) hepsinden iyidir”, “dut oyledir”, “böyledir” durumları efsanevi şeylerdir.
Bu cümleler diline peleseng olmuş abilerimiz, sanmiyorum labratuar ortamında ağaç teknolijisini inceleyip de anlatıyor.
Örneğin: bazı ustalar göknar’ı (abiyes) yere göğe sığdıramazken bazıları sobada yakıyor.
Şimdi sormak değil anlatmak gerek: göknar’ın ne sucu var, her gönülde nasıl yer bulsun. Bazı ustalar kötü tecrubesi sonucu bazı ağaçları kullanmaz ve o ağaçlar kötü olur..! Hal bu ki ağaçda değil, bilinçsiz kullanılan ağaç var ortada.
“Ladin (picea) olcak, damarları şöyle olcak” gibi durumlarda artık bir kenara bırakılmalı. Damar denilen tabiri: ilk bahar halkası, sonbahar halkası, yaz odunu, kıs odunu, öz ışını yada kambiyum tabakasıdır. İyi ayırtetmek gerek.
Her ses kutusuna yani ağaca uygulanacak ses tablası ladin olmayabilir… Her ses kutusuna ladin satın alınmamalı.
İlk yapılması gereken ksilolojiye çok iyi hakim olmak gerek. Ağaçları sadece kereste halinde değil dikili halde de tanıyabilmek gerek.
Ağaçların özgül ağırlığını, taksonomisini, anatomisini ve formolojik ozelliklerini çok iyi bilmek gerek.
Bunun haricinde de çalgıdan nasıl ses rengi elde edeceğimizin kurulumunu da çok iyi bilmemiz gerek. Çalgıyı hayata kazandırmak için sadece tellemek yetmiyor…
Hem uzun ömürlü hem de yapısal ve tınısal deformasyona kapılmaması için yapım tekniği okumak, görmek, duymak veya insan özü katmak gerek
Şimdi konunun teknik detayına gelelim….
Eğer yaprak bağlama alınması düşünülüyorsa…
Maun, ardıç, kelebek, yaprak dut, karağaç, pelesenk ağaçlarından güzel yaprak sazlar yapılıyor….
Fakat yaprak sazda usta faktörü önemli….
Eğer aynı usta yaparsa, ya da usta faktörünü göz ardı edersek…
dişi sesten kasıt tonlaması maun sazlara göre daha daha sızılı gelir…bu kötü anlamda değildir…
kelebek ağaçlarda güzel ses verir….
maddi imkanınız varsa maun, ardıç ve kelebek hepsinden birer tane alın derim…üç ağacın da ses rengi farklı….
Oyma sazlarda dut en iyisidir….
Yaprak sazların ikinci el değeri düşüktür….
Saz alacağınız zaman sazın boyutuda çok önemlidir..
Tam olarak ne istediğinizi somutlaştırıp ondan sonra saz alın….
İyi eğlenceler….
Sizde görüş ve önerilerinizi yorum kısmın yazarak okuyucularımıza yadımcı olarbilirsiniz…
Ayrıca sorularınızı da yorum kısmına yazabilirsiniz….
Syn.Emin SANCAK Hocamıza teşekkürler.
Bir bağlama yapımcısı olarak söylediklerinizin bir çoğuna katılıyorum gözden kaçmış olabilir ama sesi verenin ses tablası olduğunu söyleye bilirim ayrıca sazın tonlarını bu ses tablasının verdiğini düşünüyorum ve ustanın ön kısma verdiki tesfiye biçiminin sesin renginde çok önemli olduğunu düşünüyorum benim biriktirdiğim bu selamlar
Biraz detaylı açıklama yapabilirmisiniz? Ses tahtası nasıl olursa ses nasıl çıkar acaba?