Emekli Olan Öğretim Elemanlarının Ders Saat Ücretli Olarak Çalışanlardan Sosyal Güvenlik Destekleme Primi Kesilir mi?

para-5

Emekli Olan Öğretim Elemanlarının Tekrar Ders Saat Ücretli Olarak (2547 Yasa’nın 31’inci maddesi) Çalıştırılanlardan Sosyal Güvenlik Destekleme Primi (SGDP) Kesilir mi?

1. Giriş
Üniversitelerde ihtiyaç olması halinde, emekli olan öğretim elemanları 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 31’inci maddesine göre ders saat ücret karşılığı olarak, 5335 sayılı Kanun 30 uncu maddesinin (f) bendine göre; “Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),” aldıkları yaşlılık aylıkları kesilmeksizin çalıştırılabilmektedirler.
Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenler için sosyal güvenlik destekleme primi ödemesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik destekleme primi SGK’dan emekli aylığı almakta iken 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) zorunlu sigortalılığını gerektirir faaliyetlerine devam edenlerin ödemek zorunda oldukları primdir. 4/c (Emekli Sandığı) zorunlu sigortalısı olanların SGDP ödeyerek çalışması mümkün değildir.

Bütün üniversitelerimiz tarafından 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 31’inci maddesine göre, Emekli Sandığı emeklisi olarak emekli aylığı kesilmeksizin, bir devlet üniversitesinde, öğretim elemanı olarak ders saat ücreti karşılığı ders ücretlerinden, SGDP kesilerek çalıştırılmaktadırlar. Üniversitelerde ders ücret karşılığı çalıştırılan öğretim elemanlarının ders ücretlerinden SGDP kesilip kesilmeyeceği konusunda tereddütler oluşmuştur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 2008’de yürürlüğe girmesiyle durum daha da karışık bir hal almıştır. Bu yazımızın konusu üniversitelerimizde Emekli Sandığı emeklisi olup, ders saat ücret karşılığı çalıştırılan öğretim elemanlarına ödenen ek ders ücretlerinden, son yasal düzenlemeler sonrasında, SGDP kesilip, kesilmeyeceği konusunda değerlendirme yapılamaya çalışılacaktır.

2. Öğretim Elemanlarının Saat Ücretli Çalıştırılması ve Sigorta Primlerinin Hesaplanması

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunun “ Öğretim Görevlileri” başlıklı 31. Maddesinde;

Üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış Öğretim Üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim-öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişilerin süreli veya ders saat ücreti ile görevlendirilecekleri,

Öğretim Görevlilerinin, ilgili Yönetim Kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde Dekanların, Rektörlüğe bağlı bölümlerde Bölüm Başkanlarının önerileri üzerine Rektörün onayı ile Öğretim Üyesi, Öğretim Üye Yardımcısı ve Öğretim Görevlisi kadrolarına atanabilecekleri veya kadro şartı aranmaksızın ders saat ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilecekleri,

Öğretim Üyesi kadrolarına Öğretim Görevlilerinin en çok iki yıl süre ile atanabilecekleri, bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran Öğretim Üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilecekleri, atanma süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği,

Bunların yeniden atanmalarının mümkün olduğu, bu takdirde ilk atama usulünün uygulanacağı, Konservatuar ile Meslek Yüksek Okullarına gerektiğinde sürekli olarak Öğretim Görevlisi olarak atanabileceği,

Hükme bağlanmıştır.

3. Saat Ücretli Çalıştırılan Öğretim Elemanlarının Sigorta Primlerinin Hesaplanması

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendi ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler sigortalı sayılmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanlar ile 657 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (askeri akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde ücret ile ek ders görevi verilenlerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olmayanlar (a) bendi kapsamında sigortalı olacaklardır.

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunacaktır. Bir aylık süredeki gün sayısı (Brüt Aylık Kazanç / Asgari Günlük Kazanç = Gün Sayısı) formülüne göre hesaplanarak, bulunacak miktar 30 günden fazla ise 30 gün olarak alınacak, bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmayacaktır.

Diğer taraftan, “ sürekli olarak günün belirli saatlerinde çalışılması durumunun başka bir söyleyişle part-time çalışmayı konu alan” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.1978 tarihli, E.No:1977/10–519, K.No:1978/1142 sayılı kararınca; İş Yasasının 63’üncü maddesi hükmü gereği olan iş süresinin günde ( 8 ) saat ve asgari ücretin de bu olağan (8) saatlik iş süresini karşılayan bir ücret olması dolayısıyla, tam gün çalışmayan ve çalıştığı gündeki süreye göre ücret alan sigortalının priminin hesaplanmasında bu özel durumun göz önünde bulundurulması gerektiğine hükmedilmiştir.

Bu bakımdan, olağan (7,5) saatlik çalışma süresinin yalnızca bir veya birkaç saatinde çalışan bir sigortalının o aydaki toplam çalışma süresinin (7,5) saatlik günlük çalışma süresine bölünmesiyle o ay ki prim ödeme gün sayısının bulunması, örneğin, günde (2) saat çalışan ve buna göre ücret alan bir sigortalının ayda 30*2=60 saat çalışma olacağından, (7,5) saatlik çalışma süresinin 1 tam gün sayılmasıyla aylık prim ödeme gün sayısının 60 / 7,5= 8 olarak kabul edilmesi ve prim belgelerinin de ( 8) gün üzerinden düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna göre, Yükseköğretim Öğretim Kanunun 31 inci Maddesi hükmü gereğince ders saati karşılığında veya sürekli olarak çalıştırılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan öğretim görevlilerinin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi hükmü gereğince sigortalı sayılması gerekmekte, dolayısıyla bu kişilere 5510 sayılı Kanunun 80 inci Maddesi hükmü uyarınca ödenecek olan prime tabi kazançlarından, sürekli olarak çalıştırılanlardan 30 gün üzerinden, ders saati karşılığında çalıştırılanlardan ise, bir aylık çalışma saatlerinin toplamının 7,5 saate bölünmesi sonucu bulunacak olan gün sayısı üzerinden sigorta primi kesilerek uygulanmaktadır.

4. Sosyal Güvenlik Reformu Öncesi Sosyal Güvenlik Destekleme Primi Uygulaması

Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 3/II-C maddesinde ve 63 üncü maddesinde 29.4.1986 tarih 3279 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucunda, yasayla kurulmuş sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve 506 sayılı Yasa’nın Geçici 20’inci maddesine göre kurulan Munzam Sandıklar) yaşlılık, malullük (adi malullük ve görev malullüğü) veya emekli aylığı almakta iken, 506 sayılı Yasa’ya göre sigortalı sayılmayı gerektirecek bir işte çalışmaya başlayanların sigorta primine esas kazançları üzerinden “Sosyal Güvenlik Primine esas kazançları üzerinden “ Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesi sistemine geçilmiştir. Yapılan bu mevzuat düzenlemesi sonrasında, Sosyal Sigortalar Kurumundan (SSK) yaşlılık aylığı alanların hem sigortalı sayılmayı gerektiren bir işte çalışıp hem de yaşlılık aylığı almaya devam etmelerine imkan sağlanmıştır.

Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulu 16.11.2001 tarih ve VIII/3241 sayılı, 06.06.2002 tarih ve VIII/1589 sayılı kararları ile sosyal güvenlik destek primi hakkında mevcut uygulamayı değiştirecek karar almıştır. Bu karar sonunda, 4.7.2002 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa’nın değişik 63/B maddesinde tercihte bulunmak için herhangi bir süre ortaya konulmadığından 3529 sayılı Genelge ile tanımlanan süreden vazgeçilerek, yaşlılık aylığı alan kimsenin işe başladığı tarihi izleyen ayın son gününden sonra verilen bildirimlerde işleme alınmaya başlanmıştır. Yaşlılık aylığı almaktayken yeniden çalışmaya başlayanların tercihlerini tüm sigorta kollarına tabi olma yönünde kullanmaları durumunda haklarında tüm sigorta kolları uygulanmaya başlanmış ve yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte durdurulmuştur. Yeni uygulamada en temel değişiklik yaşlılık aylığı almakta iken, çalışmaya başlama nedeniyle yaşlılık aylığı kesilmesi uygulanması yerine yaşlılık aylığı durdurma düzenlemesinin getirilmiş olmasıdır.

5. Sosyal Güvenlik Reformu Sonrası Sosyal Güvenlik Destek Primi Uygulaması

5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce;

– En az bir günlük dahi olsa iştirakçi veya sigortalı olup, daha sonra yaşlılık veya emekli aylığı bağlanacak olanlar,

– Yaşlılık veya emekli aylığı bağlanmış olanlar veya bağlanması için talepte bulunmuş olanlar,

– Sosyal güvenlik destek primi ödeyerek hali hazırda çalışmaya devam edenler,

Hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından 5510 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan ilgili Yasa (506 sayılı ve 1479 sayılı Yasa) hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir. (İfadeden sadece SGDP statüsüne tabi olmak bakımından kazanılmış hak getirildiği anlaşılmaktadır) Bu durum 5510 sayılı Yasa’nın 17.4.2008 tarih ve 5754 sayılı Yasa’nın 73 üncü maddesi ile değişik geçici 14 üncü maddesinin “ bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü; malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” Hükmü ile ortaya konulmuştur.

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından sonra (4/a) ve (4/c) sigortalısı olup yaşlılık aylığı bağlananlardan, yeniden çalışmaya başlayanlardan, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyete tabi çalışanlar haricindeki sigortalıların bağlanan yaşlılık aylıkları kesilir. Aylıkları kesilen sigortalılardan kısa vade, uzun vade ve genel sağlık sigortası primi alınır. Bu çalışmaları sona erdikten sonra yeni aylıkları bu hizmetleri de dahil edilerek yeniden hesaplanır. Bunlardan SGDP kesilmez.

2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa (4/a), (4/b) ve (4/c)’ye tabi çalışıp yaşlılık aylığı bağlanan kişilerden kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyeti olanlar dışında (4/b) sigortalıları bulunanlardan kuruma yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları kesilmeyecek ancak, bunların aylıklarından %15 oranında SGDP kesilecektir.

6. 5434 Sayılı Kanuna Tabi Olanlardan SGDP Kesilmesi

Emekli olduktan sonra iki şekilde çalışılabilmektedir. Bunlardan birincisi, emeklilik sonrası işçi olarak çalışma ve ikincisi emeklilik sonrası Bağ-Kur kapsamında ticari faaliyette bulunma şeklindedir. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenler için sosyal güvenlik destekleme primi ödemesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik destekleme primi SGK’dan emekli aylığı almakta iken 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) zorunlu sigortalılığını gerektirir faaliyetlerine devam edenlerin ödemek zorunda oldukları primdir. 4/c (Emekli Sandığı) zorunlu sigortalısı olanların SGDP ödeyerek çalışması mümkün değildir.

T.C. Emekli Sandığı Yasasında SGDP’ye dair bir düzenleme bulunmaz iken 5510 Sayılı Yasa’nın 30. Maddesinin 4. bendine “ (…) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi faaliyete devam edeceğini beyan edenlerden aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin (e) bendi gereğince sosyal güvenlik destek primi alınır.(…)” düzenlemesi getirilmiş, iş bu düzenleme ise Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.2006 T. ve 2006/111 E., 2006/112 K. sayılı kararı ile üzerinden “Kuralla, yaşlılık aylığı almakta iken Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yeniden çalışmaya başlayan sigortalılar için, önceden % 7,5 olan sosyal güvenlik destek primi % 14’e yükseltilirken; Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yeniden çalışmaya başlayan sigortalılar için % 10 olan oran, % 33,5 ilâ % 39’a yükseltilmektedir.

5510 Sayılı Yasa geçici 14 üncü maddesi birinci fıkrası b bendinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez.” düzenlemesi eklenmiştir.
17.01.2012 Tarih ve 6270 Sayılı Yasanın 14 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinin sonuna “2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanuna göre emekli olup yine bu tarihten önce serbest avukatlık veya noterlik yapanların aylıklarından bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik destek primi kesilir.” hükmü getirilmiştir.
7. SGDP Kesilecek Prim Oranı

Yaşlılık veya emekli aylığı bağlanan kimselerin, 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek biçimde hizmet akdiyle bir veya birden çok işverene tabi olarak çalışmaya başlaması durumunda prime esas kazancı üzerinden (aldığı brüt ücret) %30 oranına, işyerinin tehlike sınıf ve derecesine göre belirlenmiş olan kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalığı) prim oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplam oran üzerinden sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Prim oranı, işyerinin tehlike sınıf ve derecesine göre % 31 ile % 36,5 arasında değişmektedir. Bu oranın dörtte biri işçi hissesi, dörtte üçü işveren hissesidir.

8. SGDP Kimlerden Kesilmez

Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunup bu kapsamdaki çalışmaları nedeniyle emekli olanlarla, hizmet akdine tabi çalışması dolayısıyla, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan ya da devlet memuru olarak emekli olduktan sonra kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanların aylıkları kesilmez, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmaz

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden yaşlılık ve emekli aylığı alanlardan SGDP kesilmez. Bunlar hakkında işyerleri tarafından kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri ödenir.

5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a, b, c maddesi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan 27.4.2005 tarih ve 5335 sayılı Yasa’nın 30’uncu maddesi kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları kesilmeyeceği gibi, bu kimselerden sosyal güvenlik destek primi de kesilmez.

Buna göre; cumhurbaşkanı seçilenler, dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar, Yasama organı üyeliğine seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar, sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler, vakıf üniversitelerinde görev alanlar, özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden cumhurbaşkanı tarafından atanalar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 60 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlara SGDP hükümleri uygulanmaz.

9. 5335 sayılı Kanunun 30 uncu Maddesine Tabi Sigortalıların Durumu

Emekli sandığında bu nitelikte bir uygulama bulunmamaktadır. Emekli sandığı emeklisi olarak emeklilik, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hiçbir şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan görevlere tayin edilenlerin aylıklarının tamamı bu görevlere tayinlerini takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. Emekli Sandığı’ndan aylık almakta iken SSK ya da Bağ-Kur’a tabi sigortalı olarak çalışmaya başlayanlardan kimlerin yaşlılık aylıklarının kesilmeyeceği, örneğin Cumhurbaşkanlığı, Yasa organı üyeleri, belediye başkanları, Yönetim Kurulu üyeleri, Bakanlar Kurulu Kararı ile atananlar vb. sayılmıştır.

4 a, b ve c kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile 27.04.2005 tarih ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi hariç yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilerek tüm sigorta kollarına tabi tutulacaktır. Bu sigortalılardan, kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyetlerde bulunanlar ile 4 1-c kapsamında sigortalılar hariç, 4 b kapsamında çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların, almakta oldukları yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.

Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 105’inci maddesinde, 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dikkate alınması yönünde hükme yer verilmiştir.

“Uygulanmayacak hükümler” başlıklı (Değişik: 17.04.2008-5754/63md) 105’inci maddesinde; 21.04.2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26.10.1990 tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 10.07.1987 tarihli ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin on birinci fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.” denilmektedir

5510 sayılı Kanunun 105 inci maddesiyle 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre maddede sayılı istisnalar dışındakilerin, aylıkları kesilmeksizin, genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin % 50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacağı ve görev yapamayacağı hüküm altına alındığından, 01/10/2008 tarihinden sonra kamu kuruluşlarınca çalışmaya başlayan sigortalılar aylıklarını kestirmeden çalışmaya devam edemeyeceklerinden bunlardan uzun ve kısa ve sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınacak, sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmayacaklardır.

9. Değerlendirme ve Sonuç:

SGDP belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yaşlılık aylığı kesilmeden hizmet akdine tabi çalışmaları halinde işverenlerden, kendi nam ve hesabına tabi çalışmaları halinde kendilerinden alınan primdir. Emekli olduktan sonra emekli maaşlarının kesilmeden çalışmaması gerekenlerden karşılıksız prim ödemeleri koşulu ile çalışmalarına izin verilmesidir. Emekli olmuş öğretim elemanlarının 2547 sayılı Yasa’nın 31 inci maddesine göre saat ücret karşılığı çalışanların maaşlarının kesilmeksizin çalıştırılmasına 5335 Sayılı Yasa’nın 30 uncu maddesi ile izin verilmiş ve 5510 sayılı Yasa’nın 105 inci maddesi ile de destekleme priminden istisna tutulmuştur.

Kaldı ki; Öğretim elemanları 5510 sayılı yasanın 4/c maddesine göre çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders, fazla çalışma ücreti gibi ödemeler yapılırken; bu tür ödemeler prime esas kazançtan sayılmamakta ve emekliliklerinde de bu ödemeler emekli maaşlarına dahil edilmemektedir. Yapılan bu tür ödemelerin emeklilik maaşlarına yansımaması, öğretim elemanlarının çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında büyük bir uçurum oluşmasına neden olmaktadır. Öğretim elemanlarının 4/c kapsamında çalışırken Ek ders ücretlerinden sgk primi kesilmezken, emekli olduktan sonra çalıştıklarında destekleme primi kesilmesi doğru bir uygulama olmayacaktır.

Uygulamada, emekli olup da kamuda yeniden işe başlayanların emekli aylıklarının kesilmesi gerekir; ama Üniversitelerde ihtiyaç olması halinde, emekli olan öğretim elemanları 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 31’inci maddesine göre ders saat ücret karşılığı olarak, 5335 sayılı Kanun 30 uncu maddesinin (f) bendine göre; “Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),” hükmü gereğince, Emekli Sandığı emeklisi olarak, aldıkları yaşlılık aylıkları kesilmeksizin, öğretim elemanı olarak ders ücreti karşılığı çalıştırılabilmektedirler.

5510 sayılı Yasa’nın 105 inci maddesiyle, 4/1-a, b, c maddesi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan 27.4.2005 tarih ve 5335 sayılı Yasa’nın 30’uncu maddesi kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları kesilmeyeceği gibi, bu kimselerden sosyal güvenlik destek primi de kesilmemesi hüküm altına alınmıştır.

Bu hükme göre emekli olup, ders saat ücretli olarak çalışanlardan kesilen SGDP kesilmemesi gerekmektedir. Ancak, üniversitelerimizin strateji daire başkanlıkları konuya ilişkin SGK Genel Müdürlüğünden bir görüş almasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

KAYNAKÇA

Bekir GERÇEK Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi “Tüm Yönleriyle Sosyal Güvenlik Destek Primi Uygulaması” başlıklı Vergi Dünyası Dergisinin Haziran 2010 346 ıncı sayısında yayınlanan makalesi

Mahmut ÇOLAK, İsa KARAKAŞ, Ercüment ÖZTÜRK SGK Müfettişleri “Belediyeler ve Kamu Kurumları İçin Sosyal Güvenlik Mevzuatı Uygulama Rehberi” kitabı Ankara 2009

Related Posts

Derneklerin Vergisel Yükümleri Nelerdir?

Derneklerin de Vergi Yükümlülüğü Var   Ülkemizde toplum hayatının gerektirdiği dayanışma ve organizasyon ihtiyacı, vakıf ve derneklerin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Vakıf bir mal topluluğu olduğu için kısmen daha zor kurulurken, dernek…

Bağ-Kur’lular SSK’dan emekli olabilir mi?

Ali Şеrbеtçi – Bağ-Kur’lular SSK’dan еmеkli olabilir mi? 30 Ekim 2011 * 01.02.1965 doğumluyum. 10.10.1991’dе Esnaf Bağ-Kur oldum. 1991’dеn bеri еksiksiz pirim ödеmеktеyim. 1985’dе 18 ay askеrliğimi yaptım. Askеrliğimi ödеrsеm…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Derneklerin Vergisel Yükümleri Nelerdir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views

Bağ-Kur’lular SSK’dan emekli olabilir mi?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views

ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇMA SONUÇLARI

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views

İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views
İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 4 views
İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views
Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?