Denetimin kelime anlamı, bir işin doğru ve olması gerekene uygun olarak yapılıp yapılmadığının araştırılması ve incelenmesidir. Denetimin unsurlarını ortaya koyan daha ayrıntılı bir tanım ise şöyledir:
Denetim, bir örgütün ekonomik faaliyetlerine ve olaylarına ilişkin açıklanan bilgilerin, önceden belirlenmiş kriterlere uygunluk derecesini belirlemek ve raporlamak amacıyla bu ekonomik faaliyetlere ve olaylara ilişkin bilgilerle ilgili kanıtların tarafsızca toplanması, değerlenmesi ve sonucun bilgi kullanıcılarına raporlanması sürecidir.[1]
Denetimden söz edebilmek için denetlenmesi istenilen bir olay veya işlem bulunmalı ve bunlara ilişkin bilgiler ve veriler ortaya konulmalıdır. Bu bilgi ve veriler muhasebe verileri, mali tablolar, raporlar vb. olabilir. İkinci olarak bir takım kriterlerin ve standartların belirlenmiş olması gerekir. Bu standartlar muhasebe standartları olabilir, saptanmış bir takım hedefler olabilir veya belli kanunlar, politikalar, kurallar olabilir. Önceden belirlenmiş bir standart veya kriter yoksa denetim faaliyetinden söz edilemez. Denetim yapılırken açıklanan bilgilerin ve verilerin önceden belirlenmiş standartlara uygunluk derecesi araştırılır. Bu araştırma sürecinde kanıt toplanır. Yeteri kadar kanıt toplandıktan sonra bu kanıtlar değerlendirilir. Olumlu veya olumsuz bir karara varılır.
Denetim soncunda bir rapor düzenlenir. Bu raporda açıklanan bilgilerin standartlara uygunluk derecesi net olarak belirtilir. Bu rapor ilgililere duyurulur. Bu şekilde denetim süreci tamamlanmış olur. Denetim sürecinde denetime başlanmasından raporlama aşamasına kadar tüm aşamalar belli bir sistematiğe göre yürütülür.
Denetim sürecinde kanıt toplama ve kanıtları değerlendirme aşaması çok önemlidir. Çünkü bu kanıtlar denetimin sonucunu belirleyecek temel etkenlerdir. kanıt toplama ve kanıtları değerlendirme aşamasında olduğu gibi diğer aşamalarda ve denetim sürecinin tamamında tarafsızlık esastır. Denetçi, hiçbir etki altında kalmaksızın bağımsız davranabilmeli ve bağımsız görüş bildirebilmelidir.