Birbiriyle çelişkili mevzuat düzenlemelerine örnek olarak, belediye muhasebe yetkilisi mutemetlerinin işlemlerini düzenleyen ikincil mevzuatlar değerlendirilecektir.
Bilindiği üzere, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını düzenleyen temel mevzuat hükmü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 61.maddesidir. Söz konusu maddenin son fıkrasında, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin kısa tanımlaması yapılmış, doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olduğu belirtilmiş ve diğer hususların bir yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Sözü edilen yönetmelik, Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik olup, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin görevlendirilmelerini, yetkilerini, denetimini, tutacakları defter ve belgeleri ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları içermektedir.
Diğer taraftan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde “Kasa Hesabının” açıklandığı 50.maddesinde de muhasebe yetkililerinin çalışmalarını düzenleyen mevzuat hükümleri bulunmaktadır.
Konuya belediyeler açısından bakıldığında da, 1958 tarihli Belediye Tahsilat Yönetmeliği de, tahsilat servislerinin çalışmasına ve tahsilat sürecine ilişkin hükümler ile tahsildar veya icra memuru gibi muhasebe yetkilisi mutemetlerinin (eski adıyla sayman mutemedinin) çalışmalarını düzenleyen hükümler içermektedir.
Belediyelerde görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerini doğrudan ilgilendiren bu üç yönetmelik bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz 5018 sayılı Kanun’un 61.maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliktir. Söz konusu yönetmeliğin 20.maddesinde de “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hususlarda kamu idarelerinin tabi oldukları muhasebe yönetmeliklerindeki usul ve esaslar uygulanır.” denilmesine karşın, aşağıda belirtildiği üzere uygulamada birçok sorun bulunmaktadır.
Kaldı ki aşağıda belirtilen hususlarda belediyelerin hangi düzenlemeyi esas alacağı konusunda fikir birliğine varılamamış, bu alanda standartlaşma sağlanamamış ve sonuç olarak uygulama birliği bozulmuştur. Birbiriyle çelişen yönetmelik düzenlemelerine örnekler:
Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7.maddesinde, “Yukarıdaki süreler beklenmeksizin yatırılacak miktarı belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise üst yöneticiler yetkilidir.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Ancak, yapılan tahsilat, Maliye Bakanlığınca tespit edilen miktara ulaştığında, 7 günlük süre beklenilmeksizin derhal teslim edilir.” hükmü ile çelişmektedir. Dolayısıyla, üst yönetici mi yetkili olacak yoksa Maliye Bakanlığının belirlediği tutar mı dikkate alınacaktır?
Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9.maddesinde, “Kasada bulundurulacak azami para miktarı, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Bakanlıkça, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise ilgili kamu idaresinin üst yöneticisi tarafından belirlenerek duyurulur.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlası, düzenlenecek teslimat müzekkeresi ile bankaya yatırılır.” hükmü ile çelişmektedir.
Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 25.maddesi tahsilat makbuzların şeklini vermektedir. Söz konusu maddede “Tahsil edilen para mukabilinde mükellefe verilecek makbuzlar (Numune 1) de gösterildiği şekilde tertip olunur.” denilerek örnek form da verilmiştir. Buna karşın muhasebe yönetmeliklerinde tahsilatlar türüne göre makbuz şekli farklı bir şekilde belirlenmiştir.