Asgari Ücret
Asgari ücret, devletin ücretlere müdahalesi ile ortaya çıkan bir kavramdır. Emek talebinin emek arzına göre sınırlı olduğu ekonomilerde ücretlerin çok aşağı seviyelere düşmesini önlemek amacıyla devletin ücretlere müdahalesi gerekmiş ve ücretlerin asgari sınırının devletçe saptanması yoluna gidilmiştir. Özellikle az gelişmiş ülkelerde emek talebinin emek arzına göre az olması, diğer bir deyişle yüksek işsizlik oranının emek sahibinin pazarlık gücünü zayıflatan bir unsur olması dolayısıyla, yönetimler piyasadaki ücret seviyesine müdahale etmek zorunda kalmışlar ve böylece asgari ücretlerin tesbiti usulüne başvurmuşlardır.
Asgari ücret düzeyinde meydana gelen artışlar genel ücret düzeyini de etkileyerek yükselmesini sağlar. Nitekim asgari ücret niteliksiz işçilerin ücret düzeyini yükseltince çoğu kez nitelikli ve yarı nitelikli işçi katagorilerinde de yeni iş değerlendirmeleri gereği duyulur. Dolayısıyla toplu iş sözleşmesi düzeni içinde ücret düzeyinde bütünüyle bir yükselme olur.(14)
Asgari ücret çalışmanın ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerinde öngörülen kritelere uyumlu, objektif bir metod ve güvenilir verilerle tespit olunan taban ücretidir.
Bu ücretin tespit olunmasında gelir dağılımı ve refahın yaygınlaştırılması amacı cari ekonomik ve sosyal şartlara uyumlu ve uzun dönemli yaklaşımla gözetildiğinden, yüksek gelir grupları arasındaki dengesizliği giderici bir özelliği bulunmaktadır.
Asgari ücret böylece arzettiği önem dolayısıyla uluslararası hukuk alanında da önemli bir yer tutmaktadır. Nitekim Fledilfiya Beyannamesinin 3.kısmının (D) bendinde ücret ve kazanç, çalışma süresi ve diğer çalışma şartları meselelerinde kaydedilen ilerlemelerin neticelerinden herkes için adaletli bir şekilde faydalanmak imkanı ve bir işte çalışıpta böylece korunmaya muhtaç olan herkes için asgari bir geçim ücreti belirtilmiştir. (15)