ÖZET: Doğumdan önce verilen 8 haftalık analık izninin 5 haftalık kısmını doğum sonrasına aktarabilmek için doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumda çalışabileceğine dair alınan tabip raporunun, Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan bir sağlık hizmeti sunucundan alınması halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmeti sunucusuna onaylattırılmasının gerekli olup olmadığı hk. (01/10/2012-15994)
Bakanlığınızda görev yapan personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendine istinaden doğumdan önce verilen 8 haftalık analık izninin 5 haftalık kısmını doğum sonrasına aktarabilmek için doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumda çalışabileceğine dair tabip raporu aldığını, söz konusu raporun Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan bir sağlık hizmeti sunucundan alındığını belirterek, bahsi geçen raporun Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmeti sunucusuna onaylattırılmasının gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendinde, “Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.” hükmü yer almaktadır.
Adı geçen Kanunun 105 inci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden hazırlanarak 22/8/2011 tarihli ve 2011/2226 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen ve 29/10/2011 tarihli ve 28099 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Hastalık raporlarının verilmesi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Memurların hastalık raporlarının, 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendilerini tedavi eden kurum tabipliği, aile hekimliği veya SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi esastır.” hükmü; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, “SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi on günü geçmeyen raporlar, SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu hekim tarafından, istirahat süresi on günü aşan raporlar ise SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla,
– hamileliğinin 32 nci haftasında bulunan Devlet memuruna verilen doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumda çalışabileceğine dair tabip raporunun, doğumdan önceki 8 haftaya girildiğini ve sağlık durumunun doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumda çalışmasına uygun olduğunu tespit eden bir belge olarak değerlendirilmesi gerektiği,
– hamileliğinin 32 nci haftasında bulunan Devlet memuruna verilen doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumda çalışabileceğine dair tabip raporunun, hastalık izni verilmesine esas teşkil eden hastalık raporu olarak kabul edilmemesi gerektiği değerlendirilmekte olup, söz konusu tabip raporunun SGK ile sözleşmesi bulunmayan bir sağlık hizmeti sunucundan
alınması halinde Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin 5 inci maddesi gereğince SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu tarafından onaylanmasına gerek olmadığı,
mütalaa edilmektedir.
Nakdi Ücret Nedir? Ayni Ücret Nedir?
Nakti Ücret ve Ayni Ücret: Ödeme türüne göre ücretler nakti (parasal) ve ayni (mal olarak) olmak üzere ikiye ayrılır. Nakdi ücret: Yukarıda açıklandığı gibi ücretin cari memleket parasıyla ifade edilebilen…