Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi gereği “Mükelleflere, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye” Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin verdiği yetkiye istinaden, ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amacıyla 320 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Gene Tebliğ ile;
Maliye Bakanlığı tarafından Vergi Usul Kanunu 459 Sıra No’lu Genel Tebliğ ile 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren tevsik (kanıtlama) zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları 7 bin (yedi bin) TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile kanıtlamaları öngörülmüştür.
Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının 7 bin TL’yi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.
Diğer yandan “tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında 7 bin TL’yi aşması halinde bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar” kanalıyla gerçekleştirilecektir.