2020’ye kadar taşeron düzenine devam!

Taşeron işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümleri açıklandı. Kamuya geçirilen işçiler için 2020 yılına kadar taşeron düzeni devam edecek.

Onur BAKIR
Sendika Uzmanı

Son Düzenlenme Tarihi: 16 Nisan 2018 00:25

Merkezi idarelerde kadroya, yerel yönetimlerde şirketlere geçirilen taşeron işçilere 2020 yılına kadar uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümleri açıklandı. Kamuya geçirilen taşeron işçiler ile mevcut kadrolu işçiler arasında bir hak ve ücret eşitliğine gidilmediği gibi işçilerin kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanması da engellendi. Yıllık yüzde 4+4 ücret artışı ile işçilerin çoğunluğu enflasyonun altında ücret artışlarına mahkum edildi. İşçilere uygulanacak sosyal ve mali haklar ise, taşeron döneminde imzalanan toplu iş sözleşmelerle aynı düzeyde olacak. Hatta işçilerin taşeron döneminde aldıkları bazı haklarda kayıplar bile görülebilecek. Yani kamuya geçirilen işçiler için 2020 yılına kadar taşeron düzeni devam edecek.

KHK İLE DÜZENLEME YAPILMIŞTI

Taşeron işçilerin kamuya geçişini düzenleyen 696 sayılı KHK ile işçilerin ücretlerine, mali ve sosyal haklarına sınırlama getirildi. KHK’nin 127. maddesine göre Yüksek Hakem Kurulu tarafından kamudaki taşeron şirketler için karar altına alınan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanacak. Merkezi idarelerde kadroya geçirilen işçiler için ayrı, yerel idarelerde şirketlere geçirilen işçiler için ise ayrı bir toplu iş sözleşmesinin hükümleri esas alınacak.

Bu iki toplu iş sözleşmesi de taşeron işçileri kapsayan sözleşmeler. Yani eğer taşeron işçiler, taşeronda çalışmaya devam etselerdi ve çalıştıkları taşeron şirkette toplu iş sözleşmesi yapılsaydı aşağı yukarı bu toplu iş sözleşmelerindeki hak ve ücretleri alacaktı.

İKİ SÖZLEŞME ARASINDAKİ TEK FARK TARİH

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, internet sitesinden kamuya geçirilen işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümlerini yayınladı. Merkezi idarelerde kamuya geçirilen işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümleri, 31 Ekim 2020 tarihine kadar yürürlükte olacak. Yerel idarelerde şirketlere geçirilen işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümleri ise 30 Haziran 2020 tarihine kadar yürürlükte kalacak. İki işçi grubu da yılda 2 defa 5 günlük ücret tutarında ikramiye alacak. Merkezi idarelerdeki işçilerin ikramiyeleri Ocak ve Temmuz aylarında, yerel idarelerdeki işçilerin ikramiyeleri ise Nisan ve Ekim aylarında ödenecek. Bunlar dışında bu iki toplu iş sözleşmesi hükümlerinde herhangi başka bir fark bulunmuyor. Yani merkezi idarelerde kadroya, yerel idarelerde şirketlere geçirilen işçilere aynı ücret artışları, mali ve sosyal haklar uygulanacak.

ENFLASYONUN ALTINDA ÜCRET ARTIŞI

Kamuya geçirilen işçilere 2018, 2019 ve 2020 yıllarında her 6 ayda bir yüzde 4 ücret artışı yapılacak. Yani yıllık toplam ücret artış oranı yüzde 8,16 olacak. Oysa Türkiye’de 2014, 2015 ve 2016 yıllarında enflasyon oranı yüzde 8’in üzerinde çıkmış; 2017 yılı enflasyon oranı ise yüzde 11,92 olmuştu. Döviz kurunun ve enflasyon kontrol edilemediği koşullarda, siyasi ve ekonomik göstergeler ilerleyen yıllar da enflasyon oranının yüzde 10’un üzerinde olabileceğine işaret ediyor. Enflasyon oranının yüzde 8’in altına düşmesi ise pek olanaklı gözükmüyor. Dolayısıyla kamuya geçirilen işçilerin önümüzdeki dönemde enflasyonun altında ücret artışları alması kuvvetle muhtemel. Bu durumda taşeron işçilerin ücretleri enflasyon karşısında değer kaybedecek.

2018 İLK 6 AY ARTIŞI NASIL UYGULANACAK?

İlan edilen toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işçilerin 1 Ocak 2018 tarihli ücretlerinde yüzde 4 artış uygulanacak. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu artışın geriye dönük yapılmasına sıcak bakmıyor ve artışın 2 Nisan 2018 tarihinden itibaren uygulanacağı yönünde görüş bildiriyor. Uygulama bu şekilde yapılırsa işçiler Ocak, Şubat ve Mart ayları için fark alamayacak ancak Nisan ayından itibaren ücretlerini yüzde 4 zamlı alacak.

Öte yandan ilan edilen toplu iş hükümleri gereği 1 Ocak 2018 ila 2 Nisan 2018 tarihleri arasında ücret artışı almış olan işçilerin aldıkları ücret artışları yüzde 4’ten düşülecek ve işçilere kalan oran uygulanacak. Örneğin taşeron şirketteyken toplu iş sözleşmesi olan ve bu toplu iş sözleşmesi 2017 yılı sonunda biten işçilere, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ihale 3 ay süre ile uzatılmışsa yüzde 3, 2 ay süre ile uzatılmışsa yüzde 2 oranında ücret artışı uygulandı. Bu işçilerden yüzde 3 ücret artışı alanlara Nisan ayından itibaren yüzde 1 ek artış yapılacak. Yüzde 2 ücret artışı alanlara ise yine Nisan ayından itibaren yüzde 2 ek artış yapılacak.

Benzer biçimde taşeronda çalıştığı dönemdeki toplu iş sözleşmesi 2018 yılında devam eden işçiler de 2018 yılı başında kendi toplu iş sözleşmelerinden kaynaklı ücret artışları almıştı. Bu işçilerin aldıkları ücret artışları yüzde 4’ün altında ise aradaki fark işçilere 2018 Nisan ayından itibaren yansıtılacak. Ancak arada bir fark yoksa bu işçiler 2018 Nisanından geçerli olacak yeni bir ücret artışı alamayacak.

Sonuç olarak bir işçinin 2018 yılının ilk 6 ayı için yapılan yüzde 4’lük ücret artışından tam olarak yararlanabilmesi için 1 Ocak 2018 ila 2 Nisan 2018 tarihinde herhangi bir ücret artışı almamış olması gerekiyor. Asgari ücrete 2018 yılı başında yapılan artış bu kapsama girmiyor. Burada önemli olan işçiye asgari ücrete yapılan artışın ardından herhangi bir artış yapılıp yapılmadığı.

YÜZDE 4 DEVAM EDECEK

Öte yandan 2018 yılı Temmuz ayı başında tüm işçilere yüzde 4 ücret artışı yapılacak. Yüzde 4’lük ücret artışları, 2019 yılı Ocağında, 2019 yılı Temmuzunda ve 2020 yılı Ocağında da devam edecek. Yerel idarelerde şirketlere geçirilen işçilere Yüksek Hakem sözleşmesinden kaynaklanan son ücret artışı 2020 yılı Ocak ayında yapılacak. Merkezi idarelerde kadroya geçirilen işçiler ise 2020 yılı Temmuz ayında son kez yüzde 4 artış daha alacak. Bu durumun nedeni ise yerel idarelerdeki işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesinin 30 Haziran 2020’de, merkezi idarelerdeki işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesinin ise 31 Ekim 2020 tarihinde sona erecek olması.

ASGARİ ÜCRETLİLERİN DURUMU

Asgari ücret düzeyinde ücret alan bazı işçilerden “her yıl çifte zam alacağız” diye sevinenler var. Oysa işin aslı daha farklı. 2018 yılı başında asgari ücret alan, Nisan ve Temmuz’da yüzde 4 zam alan bir işçinin ücreti yıl sonunda brüt 2195,1 TL’yi bulacak. 2019 yılı başında asgari ücrete yüzde 10 zam yapıldığını ve yeni brüt asgari ücretin 2232,45 TL olacağını varsayalım. Bu durumda işçinin 2019 yılı başında yeni asgari ücret düzeyine çekilecek ve asgari ücretteki artışın işçinin ücretine yansıması sadece 37.4 TL (yüzde 1.7) olacak. İşçi yeni asgari ücretin üzerine 2019 yılı Ocak ayında yüzde 4 daha artış alacak. Yani işçi asgari ücrete yapılan yüzde 10’luk artışın sadece çok küçük bir kısmından yararlanabilecek. Yüzde 10’un üzerine yüzde 4 alamayacak. Yüzde 1.7’nin üzerine yüzde 4 alacak. Öte yandan ihale sözleşmesi gereği asgari ücretin belli bir oranda fazlasını (örneğin asgari ücretin yüzde 30 fazlası, iki asgari ücret vb.) alan işçiler artık asgari ücrete yapılan artışlardan yararlanamayacak. Bu işçilere sadece yıllık yüzde 4+4 ücret artışı yapılacak.

SOSYAL HAKLAR DEVEDE KULAK!

Taşeron işçilere ödenecek diğer mali ve sosyal hakları tabloda görmek mümkün. Tabloda yer alan tüm tutarlar brüt. Öte yandan bu tutarlara 2020’ye kadar zam yapılmayacak. Tüm işçiler yılda toplam 10 günlük ücretleri tutarında ikramiye alacak. Oysa örneğin mevcut kadrolu işçilerin çoğu kendi toplu iş sözleşmelerinden kaynaklı olarak (ilave tediye dışında) yılda 60 günlük ücret tutarında ikramiye alıyor. İşçilere uygulanacak diğer sosyal hakların tutarı, taşeronda çalışıp toplu iş sözleşmesi olan işçilerle hemen hemen aynı.

Örneğin ilköğretime giden 2 çocuğu için hem çocuk hem öğrenim yardımı alacak hem de vazifesini ateşli silah kullanarak yerine getirdiği için silah tazminatı da ödenecek bir güvenlik görevlisini ele alalım. Bu işçiye yıl boyunca ödenecek tüm hakları topladığımızda ve bu rakamı 12’ye böldüğümüzde elde ettiğimiz rakam brüt 222.TL. Bu işçi için ikramiye dâhil tüm sosyal hakların ortalaması aylık brüt 222,1 TL, net 158,8 TL olacak. Bu rakam işçi ikinci vergi dilimine girince daha da düşecek. Çocuğu olmayan, silah, direksiyon ya da bulaşıcı hastalık primi de almayan bir işçinin aylık cebine girecek olan net tutar ise 74 TL’ye kadar düşüyor.

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2 Nisan 2018’den öncesine ilişkin geçmişe dönük sosyal ve mali hakların ödenmesine sıcak bakmıyor. Bu durumda işçiler mali ve sosyal hakları 2018 yılı Nisan ayından itibaren alabilecek. Öte yandan 2018 yılına ilişkin 5’er günlük 2 ikramiyenin nasıl ödeneceği de belirsizliğini koruyor.

UYGULANACAK DİĞER HAKLAR

Taşeron işçilere uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği işçilerin fazla mesai, tatil günlerinde çalışma, kıdem tazminatı gibi bazı haklarında da İş Yasası hükümlerine göre iyileştirmeler olacak. İşçilere uygulanacak haklar ile İş Yasası hükümlerini karşılaştırmalı olarak tabloda görmek mümkün. Ancak bu hakların, mevcut kadrolu işçilerin haklarının çok daha altında olduğunu da belirtmek gerekiyor.

SINIRLAMA GETİRİLMESEYDİ…

Taşeronda çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesi olan işçilerin sözleşmelerinin hemen hemen hepsi Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanmıştı. Dolayısıyla bu işçilerin mevcut hakları ile herkese uygulanacak yeni haklar bakımından esaslı bir fark olmayacak. Dolayısıyla bu işçiler neredeyse hiçbir yeni hak alamayacak. Taşeronda çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesi olmayan işçilerin ise hak ve ücretlerinde eskiye göre kısmi bir iyileşme olacak. Ancak eğer KHK ile işçilerin hakları Yüksek Hakem Kurulu standartlarına bağlanmasaydı ve işçiler geçirildikleri kurumdaki işçilerin toplu iş sözleşmelerinden yararlanabilseydi çok daha yüksek hak ve ücretler alabilecekti. Kamuya geçirilen işçiler ancak 2020 yılının Temmuz ya da Kasım ayından itibaren geçirildikleri kurum ya da şirketin toplu iş sözleşmesinden tam olarak yararlanabilecek.

HAK KAZANMAK BİR YANA KAYIP RİSKİ BİLE VAR

Son olarak şunu da belirtelim. Taşeronda çalıştığı dönemdeki işkolu ile geçirildiği kurum ya da şirketin işkolu aynı olan işçiler, geçirildikleri kurum ya da şirkette toplu iş sözleşmesi varsa bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecek. Ancak işçilerin ücret, mali ve sosyal hakları; Yüksek Hakem Kurulu’nun toplu iş sözleşmesindeki tutarları geçemeyecek. Yani bu işçiler de diğer işçiler gibi aynı ücret artışı, mali ve sosyal hakları alabilecek. Benzer biçimde KHK’nın 127. maddesi gereği taşeron döneminde imzalanmış ve 2 Nisan’dan sonra da devam eden toplu iş sözleşmesi olan işçilerin ücret artışları ile mali ve sosyal hakları da açıklanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenecek. Ancak bu konuda da belirsizlikler var ve uygulamada sorunlar yaşanması kuvvetle muhtemel.

KAYIP RİSKİ VAR

Ancak burada bir kayıp riski dahi var. İşçilerin taşerondaki ihale sözleşmelerinden kaynaklanan bazı sosyal ve mali hakları, Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenenlerden daha yüksek. Yüksek Hakem Kurulu bu durumlarda işçilerin kendi ihale sözleşmelerinden kaynaklanan haklarını koruyordu. Ancak Bakanlık tarafından yapılan duyuruda bu yönde bir düzenleme yok. Eğer bu çerçevede bir düzeltmeye gidilmezse kayıp oluşabilecek. Örneğin işçinin ihale sözleşmesinde günlük yemek ücreti brüt 7 TL olarak belirlenmiş olsa bile, Yüksek Hakem sözleşmesinin uygulanması ile birlikte günlük yemek ücreti brüt 5 TL’ye düşebilecek.

SENDİKAL BELİRSİZLİK

696 sayılı KHK ile özel bir koşul getirilmediğinden dolayı açıklanan haklardan yararlanabilmek için bir sendika üyeliği ya da aidatı koşulu bulunmuyor. Ancak geçirildikleri kurumdaki toplu iş sözleşmesinin kapsamına giren işçiler ile geçişten sonra da devam edecek taşeron döneminde imzalanmış toplu iş sözleşmesi bulunan işçilerin; bu toplu iş sözleşmelerindeki diğer haklardan (ör. iş güvencesi, işçi sağlığı, sendikal haklar vb.) yararlanabilmesi için yetkili sendikanın üyesi olması ya da dayanışma aidatı ödemesi gerekecek gibi duruyor. Ancak bu konuda bir netlik söz konusu değil.

Related Posts

Krizde Maliye politikaları nelerdir?

  Yеni yıla biraz şaşkın, biraz kararsız, biraz da kayıtsız giriyoruz. Şaşkınlık krizin boyutundan, kararsızlık bеlirsizliklеrin fazlalığından doğuyor. Bunlarla çеlişkili gibi görünеn kayıtsızlık isе krizin sеbеplеri vе doğuşu ilе bir…

Ücretsiz İzin Döneminde Sağlık Yardımlarından Yararlanılır mı?

I- GİRİŞ Dünyada yaşanan global еkonomik krizin еtkilеrini bu günlеrdе ülkеmizdе dе yaşamaktayız. Gеnеl olarak еkonomik krizin olduğu dönеmlеrdе mali kriz içеrsindеki işvеrеnlеr tarafından ücrеtsiz izin uygulaması sıkça kullanılan…

One thought on “2020’ye kadar taşeron düzenine devam!

  1. Belediye çalisanin günahi neydi peki kadro diyorsunuz belediyede Calisanlar ayni sirkete devam belediye sirketinde calismaya devam arti 52 yövmiye ikramiyeden mahrum birakiyorsunuz kadro diyorsunuz hala sirkette calismaya devam a sirketi degilde b sirketi oldu diger kurumlari aldiniz kadroya belediyeler ise kendi bunesindeki sirkette devam milleti ikiye boluyorsunuz burda farkinda degilsiniz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Krizde Maliye politikaları nelerdir?

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 5 views

Ücretsiz İzin Döneminde Sağlık Yardımlarından Yararlanılır mı?

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 3 views

Yurt Dışından Alınan Kredi Damga Vergisine Tabi mi? (27.01.09)

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 6 views

Memuriyet Adaylığı Nedir? Nasıl Aday Olunur?

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 17 views
Memuriyet Adaylığı Nedir? Nasıl Aday Olunur?

Uzun, Orta ve Kısa Vadeli Plan Ne Demek?

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 13 views
Uzun, Orta ve Kısa Vadeli Plan Ne Demek?

Mali Hizmetler Uzmanlığı Nedir?

  • By admin
  • Kasım 22, 2024
  • 6 views
Mali Hizmetler Uzmanlığı Nedir?