T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
SAYI :B.07.1.GİB.0.60/6000- 2410 ANKARA
KONU :
14/02/2007 * 12879
……………… BAŞKONSOLOSLUĞUNA
(Maliye Ataşeliği)
İLGİ: 25/10/2006 tarih ve 2006/21 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınızda, Avukat ……….’nin 09/10/2006 tarihinde e-posta ile Ataşeliğinize başvurusunda, vefat eden müvekkilinin …….. Serbest Bölgesinde faaliyette bulunan bir limited şirketin % 99 sermayesi ile ortağı olduğu, ayrıca Türkiye sınırları içerisinde çeşitli il ve ilçelerde gayrimenkulleri de bulunduğu belirtilerek; Türkiye’de hangi servet unsurları için veraset ve intikal vergisi mükellefi olacağının ve hangi vergi dairesine beyanname vereceğinin, Almanya ile yapılan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması çerçevesinde tarafına bilgi verilmesinin istenildiği, Almanya ile yapılan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 22 nci maddesinde, gayrimenkul varlıklardan oluşan servetin söz konusu varlıkların bulunduğu Akit Devlette vergilendirileceği hükme bağlanmış olmakla birlikte serbest ticaret bölgesindeki limited şirketteki sermaye payı konusunda tereddüte düşüldüğünden, konu hakkındaki Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.
Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 22 nci maddesinin 1 inci bendinde, 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan oluşan servet, söz konusu varlıkların bulunduğu Akit devlette vergilendirileceği, aynı maddenin 4 üncü bendinde ise, bir Akit Devlet mukiminin servetinin diğer bütün unsurlarının yalnız bu Devlette vergilendirileceği belirtilmiştir.
Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında akdedilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması gereğince, veraset yolu ile intikal eden servet unsurlarının bulunduğu Akit Devlette vergilendirilmesi gerekir.
Diğer taraftan, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 2 nci maddesinin (d) bendinde de, “ivazsız intikal” tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade edeceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre, veraset yoluyla veya ivazsız olarak herhangi bir şekilde vukubulacak mal intikallerinin veraset ve intikal vergisinin konusuna girebilmesi için muris veya tasarrufu yapan (bir başkası lehine bağışta bulunan) kişinin, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunması, ya da intikale konu malların Türkiye’de bulunması şarttır.
Öte yandan, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun Geçici 3 üncü Maddesinin (c) fıkrasında, mükelleflerin bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemlerin 31/12/2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim, harçtan müstesna tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle; söz konusu muafiyet hükmü, mükelleflerin serbest bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler ile ilgili işlemleri kapsamakta olup veraset ve intikal vergisini kapsamamaktadır.
Bu durumda, serbest bölgede faaliyette bulunan şirket ortağının vefatı halinde, şirket hissesinin mirasçılarına intikali dolayısıyla mirasçılardan veraset ve intikal vergisi aranılması gerekmektedir. Dolayısıyla, Ataşeliğinize başvuruda bulunan Avukat ………..’nin müvekkilinin ölümü üzerine mirasçılarına intikal eden limited şirket hissesi ile gayrimenkuller Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde bulunan mallar kapsamına girdiğinden, veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekir.
Diğer taraftan, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinde de, veraset ve intikal vergisinin, veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, diğer suretle vukua gelen intikallerde tasarrufu yapan şahsın ikametgahının bağlı bulunduğu, muris veya tasarrufu yapan şahıs Türkiye’de hiç ikamet etmemiş veya son ikametgahı tespit olunamamış ise Maliye Bakanlığı’nın tayin edeceği yer vergi dairesince tarh olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme göre, ………………….’nin müvekkilinin ölümü yurt dışında meydana gelmiş ve Türkiye’de hiç ikamet etmemiş veya Türkiye’deki son ikametgahı tespit olunamamış ise, mirasçıları tarafından düzenlenecek veraset ve intikal vergisi beyannamesinin, Başkanlığımızca tayin edilecek yer vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.