Ücret kavramı ve tanımı :
Ücretler emekçilerin gelir ve hayat seviyesini tayin eden ve sanayideki gelişmeye tesir eden önemli bir maliyet unsuru olarak ve toplumdaki gelir dağılımı ile sosyal adaleti ölçen bir gösterge olarak çok cepheli bir nitelik arzetmektedir.
Bu itibarla iktisatçılar, işletmeciler, siyasetçi ve iş hukukçuları ücretlere farklı açılardan bakmaktadırlar.
İktisatçılar için ücret: Üretim faktörlerinden emeğin fiyatıdır. İktisatçılar ücretlerin arttığı, piyasaya ek bir satın alma gücünün çıktığı enflasyonist bir ekonomide fiyatların artışını hesaplar veya aksine iktisadi durgunluğun bulunduğu bir ekonomide ücretlerdeki yükselişin toplam talebi artırmak suretiyle ekonomiyi nasıl etkileyeceğiüzerinde dururlar.
İşletmeci için ücret: Bir maliyet unsurudur. İşletmeci için ücret, üretimde bulunabilmek için gerekli diğer girdilerin yanında bulunması gereken bir girdi çeşididir ve önemli olan bunun maliyetidir. İşletmeciler bu işte bu maliyeti azaltmak için emek girdisinden rasyonel bir şekilde yararlanmaya çalışırlar.
Emek sahibinin yegane geliri olan ücret, maliyet içerisinde bazen %100 e varan (hizmet işletmelerinde) bir orana kadar yükselmektedir. Bu bakımdan müteşebbis kendi geliri olmayan ücretle, maliyet unsuru olması sebebiyle yakından ilgili bulunmaktadır.
İş hukukçuları açısından ücret: Emeği ile geçimini sağlayan kişinin geliridir ve bunun korunması asıl amaçtır. Dolayısıyla sosyal siyasetçiler ve iş hukukçuları için ücretin işçi ve memurun ailesinin geçimini sağlayan gelir kaynağı olması nedeniyledir ki, bir çok ülkede bu gelir türü korunması yönünde önemli kurumsal yapılar oluşmuştur.
Emek erbabı için son derece önemli olan, başlıca gelir ve geçim kaynaklarını oluşturan ücretler üzerine günümüze kadar birçok tanım yapılmıştır. Bir tanıma göre, genel anlamda ücret; fikri ve bedeni emeğinin geliri olan ve para ile ifadesi kabil kıymettir.
Bir başka tanıma göre ücret , ”bedeni veya zihni emeğe üretim faaliyeti karşılığı ödenen bedel veya diğer bir ifade ile prensip itibariyle teşebbüs kar ve zararına bağlı olmayan ve müteşebbis tarafından emek sahibine, üretilen malın satışı beklenmeden ödenen bir gelirdir. Ayrıca ücret, işçinin üretim faaliyetindeki zihni ve bedeni çalışmasına karşı, müteşebbisin kar ve zararına bağlı olmaksızın elde ettiği her türlü kazanç ücreti teşkil eder” şeklinde tarif edilebilmektedir.
Diğer bir tanıma göre ücret ”bir iş karşılığında işveren tarafından işçiye saat başına, gündelik, haftalık, on beş günlük ya da aylık olarak ödenen para ve para belirlenebilen malların ve hizmetlerin oluşturduğu bir gelirdir.
Başka bir tanımlamaya göre de ücret “işgücünü kiraya veren işçiye ödenen fiyat” olarak tanımlanmaktadır.
Aynı zamanda ücret; “emekçiye emeğinin karşılığında meydana gelmesinde rol oynadığı sosyal hasıladan bir pay almasını sağlayan faktör fiyatıdır.”
Ücret çalışan ve çalıştıranlar açısırıdan farklı şekillerde tanımlanmaktadır.Çalışan açısından bakıldığında ücret kendisinin ve varsa ailesinin günlük yaşamını ve geleceğini belirli ölçüde güvence altına alabilecek fiziki ve fikri emeğinin karşılığı olarak aldığı paydır. Bu gelir ile iş gören yeme, giyinme, barınma , sağlık ve eğlence temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Dolayısıyla iş gören yaşam düzeyini artıran yüksek ve doyurucu ücret işgören için en iyi ücrettir.
İşveren açısından ise ücret, “iş yaptırmak için, başka bir deyişle işgöreni üretimde kullanabilmek için yapılan bir giderdir.”
Böylece çok cepheli bir mahiyet arzeden ücreti, “bedeni veya fikri emeğini ortaya koyarak çalışan kimseye, harcanmış veya harcayacak olduğu emeğinin karşılığında para olarak yapılan bir ödeme” şeklinde tanımlayabiliriz.
kaynak:Ömer Köse
Maliye Bakanlığı
Muhasebat Baş Kontrolörü
SMM, MSA