Türkiye’nin Ham Petrol İhracatı
Türkiye’nin ham petrol ihracatı, 2002 yılında 4 milyar doları geçen ham petrol ithalatına karşılık, ancak 3,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yok sayılacak düzeydeki ihracat genellikle tek seferlik anlaşmalar sonucu gerçekleşmekte, süreklilik arz etmemektedir.
Türkiye’nin çok sınırlı düzeydeki ham petrol ihracatı, 1999 yılında, İtalya’ya 4,3 milyon dolar değerinde petrol ihraç edilmesi sonucu 5 milyon doların üzerine çıkmıştır. Hollanda’ya 1998 yılında 2,6 ve 2000 yılında 4,7 milyon dolar düzeylerinde petrol ihraç edilmiştir. 2001 ve 2002 yıllarında ABD’ye yıllık 3 milyon dolar civarında ihracat yapılmıştır. ABD’nin enerji arzını çeşitlendirme politikasına dayanarak, Suudi Arabistan, Meksika, Kanada gibi önemli ham petrol tedarikçilerinin yanında, ikincil olarak başvurduğu ülkeler arasına Türkiye de katılmıştır. Boru hatlarına ağırlık verilmesi ve Türkiye’nin transit ülke konumuna getirilmesi, Türkiye’nin ham petrol ihracatını artıracaktır.
2003 yılında henüz Şubat ayında ihracat rakamı 2,8 milyon dolara ulaşmıştır. Bu artış, Irak Harekatı’ndan önce ABD’de Bush hükümetinin stoklama amacıyla petrol talebini artırmasından kaynaklanmıştır. Ancak, Irak harekatından sonraki aylarda petrol ihracatı, Türkiye’nin, Irak petrollerinin dünya pazarlarına açılmasında etkin rol olmasına bağlıdır. Irak petrollerinin Türkiye üzerinden batıya taşınmasını sağlayan 965 km uzunluğundaki Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı, Türkiye’nin üstleneceği rolde stratejik öneme sahiptir. Türkiye’ye 350 milyon dolar gelir getiren boru hattının gelirlerinin, 2003 yılı Nisan ayı başındaki Irak Harekatı sırasında, 160 milyon dolara düştüğü belirtilmiştir.[1] Günde 1,1 milyon ton petrol taşıma kapasitesi olan boru hattı ile, I. Körfez Krizi’nden önce 700 bin varil petrol pompalanmakta iken[2], 2001 yılında 230 bin 855, 2002 yılında ise 175 bin 667 varil petrol taşınabilmiştir.[3] Irak’ta 2003 Nisan başında gerçekleşen operasyonun ardından hat yoluyla günde 400 bin varil ham petrol taşınabileceği hesaplanmaktadır.[4] BOTAŞ’ın hazırladığı bir raporda, ABD Enerji Bakanlığı’nın boru hatları üzerinde çalışma yaptığı ve 1948’den bu yana kullanılmayan, Kerkük’ten başlayan ve Lübnan üzerinden İsrail’in Hayfa Limanı’na uzanan Kerkük-Hayfa Boru Hattı’nın, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı yerine, kullanıma tekrar açılması olasılığı üzerinde durdukları belirtilmiştir.[5] Ancak, ABD Büyükelçisi Robert Pearson, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e Kerkük-Yumurtalık boru hattına alternatif hat düşünülmediğini taahhüt etmiştir.[6] Boru hattının önümüzdeki dönemde oynayacağı role ilişkin tartışmalar devam ederken, 12.06.2003 tarihinde boru hattına bombayla sabotaj yapılmış, boru hattında iki ayrı patlama gerçekleşmiştir.[7]