TÜRKİYE’ DE PETROL VAR MI?
Ülkemizin ekonomik sıkıntıları konusunda yapılan sohbetlerde, sıklıkla zengin doğal kaynaklara sahip olduğumuz vurgulanır ve bu kaynakların çeşitli etkenlerle kullandırılmadığı ifade edilir.
Tartışmalar genellikle petrol ve bor mineralleri üzerinde yoğunlaşır.
Bu yazıda; çok değerli kullanım imkânları olduğu halde kasıtlı olarak çıkarttırılmayan bor mineralleri ya da ülkemizde mevcut olup çeşitli nedenlerle çıkarttırılmayan petrol kaynaklarından değil, rakamsal anlamda Türkiye ekonomisinin petrolle olan bağlantısını ortaya koymaya çalışacağız.
1-Türkiye’ nin 2005 Yılı Petrol Verileri:
- a) Petrol İthalat Tutarı:
Türkiye petrol ithalatının maliyeti; 2000 yılında 4 milyar 208 milyon dolar, 2001’de 3 milyar 878 milyon dolar, 2002’de 4 milyar 88 milyon dolar, 2003’te 4 milyar 777 milyon dolar, 2004’te 6 milyar 92 milyon dolar ve 2005 yılında da 8 milyar 649 milyon doları bulmuştur (1,45*8.649.000.000.-USD=12.541.050.000.-YTL).
Türkiye’nin petrol maliyeti 2005 yılında, bir önceki yıla kıyasla yüzde 42, 2000 yılına göre yüzde 105.5 artış göstermiştir.
- b) 2005 Yılı Petrol İthalat Miktarı:
Türkiye’ nin petrol ithalat miktarı; 2000’de 21 milyon 84 bin ton, 2001’de 23 milyon 142 bin ton, 2002 yılında 23 milyon 708 bin ton, 2003’de 24 milyon 29 bin ton, 2004 yılında da 23 milyon 917 bin ton, 2005’de 23 milyon 390 bin tondur.
Türkiye’ nin ithal ettiği petrol miktarı yıllık ortalama 23-24 milyon ton olup bu verilere göre, yıllar itibariyle birbirine yakın miktarda ithalat yapıldığı göze çarpmaktadır. Ancak, petrol ve yan ürünlerini kullanan sektörlerde, GSMH büyüme oranıyla doğru orantılı olarak gelişmesi gereken petrol tüketim miktarının artmayarak sabit bir seyir izlemesi, ihtiyacın kayıt dışı petrol ile karşılandığı ihtimalini ortaya koymaktadır.
Bu grafikte dikkat çeken diğer bir husus, kaydi petrol miktarının yıllar itibariyle yakın değerler seyretmesine karşın, petrol için ödenen tutarda, 2004 ve 2005 yıllarında yüksek oranda artışlar yaşandığı gözlemlenmektedir.
Bunun temel nedeni petrol varil fiyatlarında rekor düzeyde yaşanan artışlardır.
3-Petrol İthalatının Dış Ticaretteki Rolü:
a)Petrol İthalatının Dış Ticaret Açığındaki Rolü;
2005 yılı T.C.Merkez bankası verilerinden hareketle, yıllık ihracatımız 73 milyar 122 milyon $, ithalatımız 116 milyar 48 milyon $’dır. Dış ticaret açığı 42 milyar 926 milyon$’dır.
- b) Petrolün Cari açıktaki rolü:
Bu verilerden hareketle 2005 yılı cari açığımız 22,8 milyar$ dır.
Bu grafikler; petrol ithalatının, son günlerde ülke ekonomisinin gündemini oluşturan, dış açık ve cari açık içerisinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
4-Gelecek Yıllara İlişkin Beklentiler:
Son yıllarda ekonomik olarak dünya üzerinde söz sahibi olan ülkelerin petrol taleplerinde yüksek oranlı artışlar yaşanmaktadır.
Örneğin, Ocak-Haziran dönemini kapsayan yılın ilk yarısında Çin’in petrol ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak 492 milyon varile ulaşmıştır.
Amerika ve Hindistan’ nın petrol talebinde de önemli artışlar meydana gelmektedir.
Ulaştırma sektöründeki enerji tüketiminin %95’i petrolden karşılanmaktadır. Bu oranın gelecek beş yıl içinde, gelişmiş ülkelerde yılda %1.5, gelişmekte olan ülkelerde ise %3.6 düzeyinde artması beklenmektedir
Öte yandan, Brent türü petrolün varil fiyatı Nisan ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,7 artış göstererek 64,7 dolara çıkmıştır. Gelecek yıllarda petrolün varil fiyatının 100$’a çıkma beklentileri mevcuttur.
Türkiye’nin 2006 yılı ilk yedi aylık döneminde yüzde 47.5 artarak 15 milyar 985 milyon dolara kadar yükselen enerji ithalatının 9 milyar 419 milyon dolarını ham petrol ve işlenmiş petrol ürünleri ithalatı meydana getirmiştir. Söz konusu ithalat için ödenen para geçen yıla göre yüzde 46.6 oranında artmıştır.
5-Petrolün Vergi Gelirlerine Katkısı:
Türkiye’ nin 2005 yılı vergi gelirleri 106.929.227.000.-YTL olup, bu gelir içinde 19.398.033.000.YTL tutarında petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin ÖTV mevcuttur.
Bu tutara, yakıt olarak tüketilen petrol ürünleri satış fiyatına dahil olan KDV’ nin eklenmesi halinde tahminen bu bu gelir rakamı 22.000.000.000.-YTL’ olup, doğalgaz ötv ve kdv si çıkarılırsa rakam yaklaşık olarak 20.000.000.000.-YTL tahmin edilmektedir.
Bu çerçevede, alttaki grafikte görüldüğü üzere Türkiye, petrole harcadığı paradan yaklaşık 7.500.000.000,-YTL daha fazla gelir elde ettiği görülmektedir.
Bu da, yazının başında ifade edilen “Türkiye’ de petrol var mı?” tartışmalarına ışık tutar nitelikte bir yaklaşım getirerek; görünürde ülkemizde petrol üretilmiyor olsa da, petrolden 2005 yılı Kurumlar Vergisi (9 milyar YTL) toplamına yakın bir net gelir elde ettiğimiz gerçeğini ortaya koymaktadır.
6-2006 Yılı Verileri:
2006 yılı dış ticaret açığı hedefi 45,4 milyar $ olarak tahmin edilmekle beraber bu rakamın beklentilerin üstünde; Eylül 2006 itibariyle 50 milyar $’ ı bulduğu, cari açığında 30 milyar $’ a ulaştığı ifade edilmektedir.
Dış açıkta, beklentilerin üzerinde meydana gelen bu artışın önemli sebeplerinden birinin (ihracat düşüldükten sonra 4,4 milyar $’ ın) enerji ürünleri ithalatında meydana gelen artıştan kaynaklandığı ifade edilmektedir.
7-Petrol Fiyatlarının Büyüme Hızına Etkisi:
Ham petrol fiyatlarındaki yüksek seyir, petrolü ithalatla karşılayan Türkiye ekonomisindeki büyüme hızını da frenlediği, büyüme hızındaki yavaşlamanın yılın ikinci üç aylık döneminden itibaren hissedilmeye başlanırken, petrol fiyatlarında varil başına yaşanan her 5 dolarlık artışın Türkiye ekonomisinin büyüme hızını 0.3 puan aşağı çektiği ifade edilmektedir.
8-Sonuç:
Türkiye, 2006 yılı itibariyle sürekli artmakta olan dış ticaret açığı ve cari açık sorunuyla karşı karşıyadır. Bu açığın artmasında temel etkenlerden birisi Türkiye’ nin yüksek miktardaki enerji hammaddesi ve petrol ithalatıdır.
Son yıllarda ABD, Çin, Hindistan, Rusya vb. ülkelerin petrol talebinde yüksek oranda artışlar meydana gelmektedir. Gelecek yıllarda petrolün varil fiyatının şu anki fiyatından daha yukarılara çıkma durumu tartışılmaktadır. Bu da Türkiye’ nin petrol faturasının daha çok kabaracağı anlamına gelmektedir.
Bu çerçevede petrol kullanımın Türkiye’ ye olan faturasını azaltmak için çeşitli tedbirler alınmalıdır.
Bu tedbirler arasında; yoğun olarak petrol kullanımı gerektiren özellikle ulaştırma sektöründe diğer yakıt türlerinin kullanılabildiği tercihler ön plana çıkartılmalı (elektrikli raylı sistemler), tüketicilerin petrol kullanımını azaltacak çeşitli tasarruf yöntemleri belirlenmeli (trafikte ve boğaz köprülerinde bekleme sürelerini azaltmak, kaloriferlerde doğalgaz vs. kullanımı yaygınlaştırıcı tedbirler almak), kamu kurumlarının yakıt tüketimi konusunda tasarruf sağlayıcı tedbirler alınmalı ve biodizel gibi alternatif yakıtların geliştirilmesi yönünde uygun ortamlar hazırlamalıdır.
Türkiye, petrolden yüksek tutarda vergi geliri elde etmektedir. Bu tutar petrol ithalatı için harcanan para düşüldükten sonra (ki harcanan bu tutar da direk bütçe tarafından karşılanmamaktadır) 2005 yılı için Kurumlar Vergisi aracılığıyla elde edilen gelir tutarına yaklaşmaktadır. Petrol ithalatı ve kullanımı dış açık için sorun oluştursa da bütçe dengeleri açısından ekonomik karar alma birimleri tarafından vazgeçilemez bir gelir kalemidir.
Rafineri çıkışından sonra üzerine ÖTV eklenen petrol ürünlerine, bayi satışları sırasında bir de KDV ilave edilmektedir.
Bu çerçevede petrol ürünlerinden alınan ötv ve kdv ile Türkiye benzin ve mazotu en pahalı kullanan ülkeler arasında yer almaktadır.
Vergi gelirlerinin dağılımı noktasında; dolaylı vergilerden dolaysız vergiler yönünde yaşanacak bir iyileşme ile Türkiye’ nin petrol ürünlerinden alacağı dolaylı vergi gelirleri ancak o zaman göz ardı edilebilecektir.
Yukarda belirtilenler kapsamında, Türkiye’ de henüz yüksek oranda petrol rezervlerinin olduğu ispatlanmamış ve yoğun bir petrol üretimi söz konusu olmasa da, Türkiye petrol ürünlerine koyulan dolaylı vergilerle petrolden yüksek tutarda gelir elde etmektedir. Vergi sisteminde dolaysız vergiler yönünde bir gelişme kaydedilmezse, bu durum bir süre daha böyle gidecek demektir.
Lakin yüksek petrol ithalatının dış açıkta yol açtığı olumsuz sonuçlarını görmezden gelmek, dış açıktan kaynaklanabilecek ekonomik krizlerde yine bizi borç aramak için petrol tüketen bir ulaşım aracıyla yollara düşürmeye zorlayabilir.