AKİT TÜRLERİ (Sözleşme) Türleri Nelerdir?
Hukûkî Meşruiyyet Bakımından Sözleşme Türleri
Meşruiyet bakımından akitler; meşru ve gayr-ı meşrû olmak üzere ikili bir ayrıma tâbi tutulmuştur. Hukûkî işleme konu olmalarında dinen bir sakınca bulunmayan, başka bir ifade ile akdin konusunu, mübah iş, hizmet ve eylemlerin oluşturduğu ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilen akitler meşru; bu nitelikleri taşımayanlar ise gayrı meşru akit olarak kabul edilmiştir.
• Sıhhat Bakımından Sözleşme Türleri
Akitler sıhhat açısından; sahih ve gayri sahih olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur. Aşağıda detaylıca ele alınacak olan in’ikât ve sıhhat şartlarını taşıyan akitler sahih, bu şartlarda eksiklikler bulunan akitler ise gayri sahih kabul edilmiştir. Diğer mezhepler gayri sahih akitleri bir bütün olarak değerlendirmiş, buna karşılık Hanefiler gayri sahih akitlerde ayrıca fasit akit-batıl akit biçiminde bir ayrım yapmışlardır. Hanefiler açısından, unsurları veya in’ikât şartları eksik olan gayr-ı sahih akitler batıl; buna karşılık, unsurları ve in’ikât şartları tam olmakla birlikte sıhhat şartlarında eksiklik bulunan gayr-ı sahih akitler ise fasit olarak değerlendirilmiştir. Hanefilerin, doğrudan unsurlar ve unsurların şartlarındaki eksikliği batıl, diğer detay niteliklerdeki eksiklikleri ise fasit olarak değerlendirdikleri anlaşılmaktadır.
İşlerlik bakımından akitler nâfiz ve mevkuf olmak üzere ikili bir ayrıma tabii tutulmuştur. Nafiz akitlerde, başkasının hakkı olmadığı ve akdin taraflarında, geçerliliği engelleyen bir nitelik bulunmadığından dolayı, akdin geçerliliği için üçüncü kişinin rızasına ihtiyaç da yoktur. Bu nedenle nâfiz akit; akit yapıldığı anda işlerlik kazanarak (nafiz) hüküm doğurmaktadır. Buna karşılık mevkuf akitlerde ise, başkasının da hakkı bulunduğu için geçerlilik kazanması ve hüküm doğurması, ilgilinin rızasına bağlıdır.
Tam ehliyetli kişilerin gerçekleştirdikleri akitler nafiz, yetkisiz temsile dayanan (fuzuli) ve akit ehliyetini haiz olmayan mümeyyiz çocukların yaptığı akitler ise, mevkuf akitler kapsamında yer almaktadır. Mevkuf akdin geçerliliği, küçüklerin yaptığı akitlerde kanuni temsilcinin, vekaletsiz iş görmede (fuzûlînin akdinde) ise, adına iş yapılan kişinin rıza ve onayına bağlıdır. Rıza alınmadıkça akit askıda kabul edilmektedir.
• Tarafları bağlayıp bağlamama bakımından akitler, lazım ve gayr-ı lazım olmak üzere ikili bir ayrıma tâbi tutulmuştur. Tarafları bağlayan ve tek taraflı veya iki taraflı rıza ile bozulmayan akitler; bağlayıcı (lazım) akitlerdir. Evlilik (nikâh), satım (bey’) ve kira (icâre) bu tür akitlere örnek verilebilir. Tarafları bağlayıcı (lazım) akitlerde, karşılıklı anlaşma ile geriye dönük olarak akdi iptal etmek mümkün değildir. Örneğin usulüne uygun olarak gerçekleşen evlenme akdinin boşanma/boşama veya eşin ölmesi ve diğer tefrik sebepleriyle evliliğin sona ermesi, evlenme akdinden doğan bazı sonuçları ortadan kaldırmamakta, örneğin erkek ile boşadığı eşinin annesi arasındaki evlenme engeli devam etmektedir. Evlenme akdi, satım ve kira akdi her iki tarafı akitlere; kefalet ve rehin taraflardan sadece birisi için bağlayıcı olan akitlere, vekâyet, ariyet, ve vedîa ise her iki taraf için bağlayıcı olmayan akitlere örnek verilmektedir