III-Alacakların Tahsil Şekilleri
Kişilerden alacaklar hesabında kayıtlı alacakların rızaen tahsili esastır. Rızaen tahsil
edilemeyen alacaklar, özel kanunlarında yazılı hükümlere göre veya takas suretiyle ya da icra yoluyla
tahsil edilir. İta amiri mutemet avanslarından doğan alacaklar, askeri mahkemelerce hükmolunan
tazminler, 4459 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi gereğince köy ebeleri ve sağlık memurlarına tazmin
ettirilecek paralar, döner sermayesi olmayan hastanelere ait tedavi ücretleri ve gerçek dışı bildirimde
bulunarak fazla alınan harcırah tutarları ile kanunlarında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve
tahsil edileceği belirtilen diğer alacaklar 6183 sayılı Kanun hükümlerine; harcırah avanslarından doğan
alacaklar ise 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59 uncu maddesi hükmüne göre tahsil edilir.
Takas suretiyle tahsilat yapılmasında, Borçlar Kanununda belirtilen takas şartlarının oluşması
halinde, memurun borçlu olduğu paraların aylık bordroların kesintiler sütununda gösterilmesi
gerektiği, saymanlıkça ilgili tahakkuk dairesine bildirilecektir. Borçlar böylelikle memur aylıklarından
takas suretiyle tahsil edilir. Borçlar Kanununun 123. maddesi hükmü gereğince; Saklanmak için
bırakılmış veya haksız olarak alınmış bir şeyin verilmesine veya karşılığının ödenmesine ilişkin
alacaklar, Nafaka veya işçi ücreti gibi borçlunun ve ailesinin geçimi için gerekli olup özel niteliği
bakımından doğrudan doğruya alacaklıya ödenmesi gereken alacaklar, Devlet, il ve köyler lehine
olarak kamu hukukundan doğan alacaklar, takas edilemez. 4857 sayılı İş Kanununun 35 inci maddesi
gereğince, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası da takas edilemez.
Özel kanunlarındaki hükümler veya takas suretiyle tahsili mümkün olanlar dışında kalan
alacaklardan, mahkemeler ve Sayıştay ilamları ile hüküm altına alındığı halde borçlu tarafından rızaen
ödenmeyenler icra yolu ile tahsil edilir. İcra veya mahkemeye intikal ettirilen alacakların takibinin ne
aşamada olduğunun saymanlıklarca, ilgili muhakemat müdürlüğü veya hazine avukatlığından ay
sonlarında sorulması ve tahsil edildiği bildirilen paraların icra dairelerinden alınması sağlanarak
alacağa mahsup edilmesi gerekir.
Yabancı para cinsinden alacaklar, sözleşmelerinde “aynen” tahsil edileceğine dair hükümlerin
yer alması halinde aynen veya vade ya da fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış
kuru üzerinden Türk Lirası olarak; sözleşmelerinde böyle bir hüküm yok ise alacağın vade veya fiili
ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak tahsil edilir.