5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile beraber, sosyal güvenlik kurumları, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile mahalli idarelerin kapsama dahil edilmesi ile kamu kurumlarının tek bir mali mevzuat altında toplama amacına ulaştığı söylenilebilir.
5018 sayılı Kanunun başardığı diğer hususlardan biri de, mali yönetimde yer alan kavramlara tanımlama açık ve net tanımlar getirilmiş olmasıdır. Bu noktada Kanunun uygulanmasında yer alan kavramlar afaki kavramlar olmaktan çıkmış ve somut tanımlamalarla ifade edilebilir özellikler kazandırılmıştır. Bu nedenden ötürü de Kanunu uygulayanlar açısından büyük beklentilere konu olan bir Kanun niteliği kazanmıştır.
Fakat Kanunun ilerleyen maddelerine bakıldığında, harcama bağlamında kamu kurumlarının Kanuna dahil olması sağlanmış olunsa da, gelir, borçlanma ve devlet mallarının yönetimi konusunda çok fazla uygulamaya yönelik düzenlemelerin yer aldığı söylenemez.
Bu noktada 5018 sayılı Kanundan önce olduğu gibi, bu Kanundan sonra da kamu mali yönetiminde, söz sahibi olan değişik kamu kurum ve kuruluşları arasında yaşanan karmaşa ve mali disiplinsizlik problemleri devam edecek gibi görünmektedir.