İhbar tazminatını kimler öder?
İş sözleşmesi, işçi ve işverene karşılıklı borç doğuran bir sözleşme niteliğindedir. Bu iş ilişkisi, işçilerin ücret veya çalışma koşullarından memnuniyetleri, işçinin mesleki yatkınlığı, işe ve işyerine bağlılığı, işyerindeki performansı, verimliliği ve çalışma isteği ile işverenin üretim ve istihdam politikaları çerçevesinde devam edebilir.Ancak her halükarda işveren ve işçiler kimi sorunlar yaşayabilir. İşçi ve işveren arasında, iş sözleşmesinin çeşitli nedenlerle sona erdirilmesi mümkündür.İş sözleşmesi, işçi veya işverenin tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirilebileceği gibi, haklı bir neden olması durumunda da taraflarca derhal fesih yapılabilecektir.İşveren veya işçinin, iş sözleşmesini feshetmek istemeleri halinde karşı tarafa bildirim süresi (önel) vermesi gerekmektedir. Fesih bildiriminde bulunduğu halde karşı tarafa önel tanımamak ya da eksik tanımak veya bildirim koşuluna uymamak tazminatı gerektirir. Bu hüküm işvereni olduğu kadar işçiyi de taraf olarak kabul etmektedir.Diğer bir deyişle, taraflar öngörülen bildirim sürelerine (önellere) ve usule uymaksızın hizmet akdini feshederse, diğer tarafa bir tazminat ödemekle yükümlü olacaktır. Bu tazminata ihbar tazminatı denilmektedir.İhbar tazminatı, bildirim koşullarına uymayan tarafın ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat olup, ödenmesi ancak süresi belirli olmayan sürekli hizmet akitlerinin feshedilmesi halinde söz konusudur.Belirli süreli iş sözleşmelerinin, sözleşmede kararlaştırılan sürenin (tarihin) dolması ile kendiliğinden son bulması nedeniyle tarafların fesih ihbarında bulunma yükümlülükleri bulunmamaktadır. Yani, belirli süreli iş sözleşmelerinin sona ermesinde ihbar tazminatı ödenmeyecektir.İşverenin fesih bildirimine uymaması halinde ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü olduğu gibi işçinin de ihbar sürelerine (önellere) uymaması halinde ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır. İşçinin ihbar (bildirim) süresini vermeksizin iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda, işverenler ihbar tazminatı alacakları için işçinin ücret vb. alacaklarını bloke ya da takas da edemezler.Ancak işveren ihbar tazminatı alacağı için dava açma yoluna gidebilir.Fesih bildirimi tek taraflı irade beyanı olup, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin süre verilerek sona erdirilmesinde olduğu gibi, belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmelerinin işçi ya da işveren tarafından haklı nedenlerle süre vermeksizin sona erdirilmesinde söz konusu olur.İhbar süreleri
İhbar tazminatı, işçinin fesih bildirimi süresine ilişkin gün sayısı ile giydirilmiş brüt bir günlük ücretin çarpılması suretiyle hesaplanır.İş Kanunu’nun 17. maddesine göre bu bildirim üzerine;- İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta,- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta,- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta,- İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta geçmesi üzerine iş sözleşmesi feshedilmiş sayılacaktır.Bu süreler asgari olup bireysel iş sözleşmesiyle veya Toplu İş Sözleşmesiyle ihbar süreleri artırılabilecektir.
İş ara a izni
İhbar süreleri içinde işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapılmadan verilmesi gerekmektedir.İş arama izninin süresi günde iki saat olarak kullandırılacak olup işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir.Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır. İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.kaynak:Resul Kurt, Star Gazetesi