Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, menkul kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.[3]
Ticaret mahkemesinden icra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olup da alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir.
İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.
İİK’nun 43 üncü maddesine göre, iflas tacirler hakkında uygulanabilir. Tacirler[4], her türlü borçlarından dolayı iflasa tabidirler. Buna göre bir tacir, hem ticari işletmesi ile ilgili olan ticari borçlarından, hem de işletmesi ile ilgili olmayan adi borçlarından dolayı iflasa tabidir. Tacir olmayan bir kimsenin iflası istenemez.
İflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflâs dairesi müflisin mallarının defterini tutmağa başlar ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alır. Müflis, defter tutulurken bulunan mallarını iflâs dairesine göstermeğe ve emrine hazır bulundurmağa mecburdur. İflâs dairesi iflâs kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç üç ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır.
— Basit Tasfiye: İflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur. Bu takdirde iflâs dairesi, alacaklıları yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder. Bu müddet içinde alacaklılardan biri masrafları peşin vermek suretiyle tasfiyenin adi şekilde yapılmasını isteyebilir. Basit tasfiyede iflâs dairesi alacaklıların menfaatlerine muvafık surette malları paraya çevirir ve başka merasime mahal kalmaksızın alacakları tahkik ve sıralarını tayin ederek bedellerini dağıtır. Tasfiyenin kapandığı ilân olunur. (İİK Md.218)
— Adi Tasfiye: Tasfiye adi şekilde yapılacak ise, iflâs dairesi 208 inci maddeye göre vereceği karar tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilân eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilân tarihi esas alınır.
Bunun yanında Türk Ceza Kanunun 161 maddesine göre, tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
1.1.Hileli iflas
İcra ve İflas Kanunun 311 inci maddesinde hileli iflas halleri düzenlenmiş olup, iflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kastıyla ve hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır.
Hileli iflas suçunda suçun objektif cezalandırılabilme koşulu ticaret mahkemesince iflas kararı verilmesi olup suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin iflas kararının verilmesinden önce yapılması halinde suç tarihi iflas davasının açıldığı gündür. Bu anlamda, suçun maddi unsuru, müflisin, iflasına karar verilmesinden önce veya sonra “malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunmasıdır.[5]
Müflisin hususuyla aşağıdaki suretlerle davranışlarda bulunması hileli iflasın maddi unsuru olan malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunması bağlamında değerlendirilmesi gerekir.
- Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse;
- Alacaklıların zararına olarak hakikate aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;
- Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;
- Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa;
- Hakikate aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;
- Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından, hem de mal olduğu veya satın alındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf ederse;
- Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse;
- Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse
Türk Ceza Kanununun 161 inci maddesinde de malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması hileli iflas olarak değerlendirilmiş ve üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;