Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı
Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında idareler yıllık ücretli izin hakkının kullanılmasına ilişkin olarak sözleşmenin uygulanması aşamasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53, 54 ve 55’inci maddelerinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığını kontrol edeceklerdir. Personelin verimini artırmak ve onu dinlendirmek için işçinin yıllık iznini yüklenici tarafından kullandırılıp kullandırılmadığını gözetmek idarenin görevidir. Ancak bu yapılırken hizmet alım sözleşmesi ile idarenin işçi istihdam etmediği; işçinin hizmetini yükleniciden satın aldığı hususu göz önünde bulundurmalıdır. Dolayısıyla işçinin İş Kanunu’ndan doğan izin ve diğer haklarından kaynaklanan mali külfetin tamamı (bu bağlamda işçi yıllık ücretli izin hakkını kullanırken ona ücretinin ödenmesi) yüklenicinin görev ve sorumluluğundadır. Zira hizmet alımı kapsamında personelin istihdamını sağlayan işveren idare değil yüklenicidir. Aksi bir varsayım idarenin hizmet satın almadığı personel istihdam ettiği sonucunu doğurur.
Bu nedenledir ki hizmet alım sözleşmesi kapsamında idare bünyesinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin hakları ve bu hakların kullanılması noktasında gerek yıllık ücretli izne çıkılmasını onaylayacak olan gerek bu dönem zarfında ücret ödeme yükümlülüğü sahibi olan gerekse izin kullandırılmadığı hallerde işçini hak ettiği yıllık izin ücretini ödeme yükümlüsü olan idare değil yüklenicidir. Şartname ya da sözleşme hükümlerinde bu konularda idareye tasarruf veya takdir yetkisi ve hakkı veren herhangi bir düzenleme yapılmamalıdır. Aksi halde bu türden düzenlemeler Yargıtay kararlarından da vurgulandığı üzere idareyi işçiye karşı asıl işveren konumuna sokar.
İdare bünyesinde bir yıldan fazla süre ile hizmet sözleşmesi yapılıyor ise bu durumda yüklenici bünyesinde bir tam yıl çalışmış bulunan işçinin yıllık ücretli izin hakkının getirdiği yükümlülükten yüklenici sorumlu olacaktır.
İdare bünyesinde bir yıldan fazla süreli hizmet sözleşmesi yok, hizmet sözleşmesi bir yıl veya daha az süreli ise bu durumda İş Kanunu hükümleri gereği zaten yıllık ücretli izin hakkı söz konusu olmadığından sorun yoktur. Ancak bu halde dahi yüklenicinin idarede hizmeti yürütürken istihdam ettiği işçi, yüklenicinin daha eski işçisi ise yani daha evvelden yüklenici bünyesinde bir tam yıl çalışmış ise bu durumda hak kazandığı yıllık ücretli izin hakkının idare bünyesinde ifa ettiği hizmet süresi içerisinde kullanması mümkündür. Bu halde dahi bu yükümlülüğün işveren olan yüklenicinin üzerinde olduğunun bilinmesi gerekir.

Asıl dikkat edilmesi gereken nokta, idarenin şartname ve sözleşme hükümlerinde işçiye emir ve talimat verme yetkisi veren hüküm ve ifadelere yer vermemesi gerektiğidir. Zira bu durumda Yargıtay kararları gereği hizmet akdinin belirleyici unsuru olan işçi üzerindeki emir ve talimat verme hak ve yetkisi idareye geçmiş bulunduğundan ve de hizmet akdinin konusunu idarenin işi teşkil ettiğinden bu durumda idare, asıl yüklenici kabul edilmektedir. Bu halde de yıllık ücretli izin hakkından, bir yıldan fazla süreli hizmet sözleşmelerinde idare ile yüklenici müştereken ve müteselsilen; bir yıldan daha az süreli ama aynı işçilerin ara vermeksizin bir yıldan fazla olacak şekilde sürekli çalışması durumunda idare münferiden; bir yıl süreli her yıl yüklenicinin değiştiği ama her sözleşme döneminde aynı işçilerin çalışması halinde de yine idare münferiden sorumlu olacaktır.
Diğer taraftan izne hak kazanan personele çalışmadığı halde çalışmış gibi ücret ödenmesi yani personelin izin dönemine ilişkin yüklenici hak edişinden kesinti yapılması 5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesi hükmü karşısında kamu zararı teşkil edecektir.
Bedeli idareden alınması mümkün olmayan izinde geçirilen döneme ilişkin ücretin yüklenicinin teklif kapsamında belirlediği % 3 sözleşme ve genel gider payından ve de her halde kendi kârından karşılaması gereklidir.

Related Posts

Bağ-Kur’lular SSK’dan emekli olabilir mi?

Ali Şеrbеtçi – Bağ-Kur’lular SSK’dan еmеkli olabilir mi? 30 Ekim 2011 * 01.02.1965 doğumluyum. 10.10.1991’dе Esnaf Bağ-Kur oldum. 1991’dеn bеri еksiksiz pirim ödеmеktеyim. 1985’dе 18 ay askеrliğimi yaptım. Askеrliğimi ödеrsеm…

Derneklerin Vergisel Yükümleri Nelerdir?

Derneklerin de Vergi Yükümlülüğü Var   Ülkemizde toplum hayatının gerektirdiği dayanışma ve organizasyon ihtiyacı, vakıf ve derneklerin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Vakıf bir mal topluluğu olduğu için kısmen daha zor kurulurken, dernek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Derneklerin Vergisel Yükümleri Nelerdir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views

Bağ-Kur’lular SSK’dan emekli olabilir mi?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views

ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇMA SONUÇLARI

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views

İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views
İş Deneyim Belgesinin Noter Onayı ve Apostil Tasdik Şerhi (Kik Kararı)

İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 4 views
İş Sahibi İdare ile Alt Yüklenici Arasındaki İlişkinin Hukuki Niteliği

Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views
Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA 95) Nedir?