Neşet ustanın ölümsüz eserlerinden biri…Fakat eser hicaz olduğu halde ve bütün do’lar diyez olduğu halde yalnızca si bemolü donanıma yazıp, üşenmeden ve bize hiç acımadan her do’nun önüne diyez yazılmış…Bu garabeti repertuvardaki diğer hicaz eserlerde de görüyoruz ve sebebini sorduğumuzda ise şu cevabı alıyoruz: “Efendim, halk müziği makamsal bir müzik değildir?”..Peki nasıl bir müziktir o zaman?..Tonal bir müzik mi?
Ayrıca do diyezi donanıma değil de her ölçüye yazınca, hicaz, hicaz olmaktan çıkıyor mu?.. Halk müziği makamsal bir müzik olmaktan uzaklaşıyor mu?..
Bunun derinine indiğimizde, geçmişte İstanbul radyosunda yaşanan ve halk müziğinin Tsm müzisyenlerince devamlı hakir görülmesi sonucu bizim ustaların bir nevi “protesto” refleksiyle halk müziğini Tsm’den tamamen ayırıp başka bir hüviyet kazandırma çabası içine girdiklerini görüyoruz…
O kadar ayırmışlar ki, si bemol ile do diyez yan yana bile gelememiş…