29.04.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 9. maddesi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği‘nin 27. maddesinin değiştirilmesine karşı Batman Barosunun 30.05.2016 tarihinde açmış olduğu davada, Danıştay 10. Dairesi ilgili maddenin ‘.kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dahilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir…’
kısmının iptaline karar verdi.
Danıştay, kolluk kuvvetlerinin arama yetkisini genişleten İçişleri Bakanlığı’nın Adli ve Önleme Arama Yönetmeliği’nin bazı maddelerine karşı Batman Barosunun açtığı davada, “Anayasal hak ihlali” gerekçesiyle kısmi iptal kararı verdi.
Batman Barosu, yönetmeliğin yazılı emri sonradan hazırlanmak üzere, kolluğa üst, araç ve aracın görünmeyen yerlerinde arama yetkisi veren maddelerine itiraz etmişti.
Başvuruyu karara bağlayan Danıştay 10’uncu Dairesi’nin gerekçesinde, “Kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dahilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir” ifadelerinin Anayasa’nın 20’nci maddesinin ihlali olduğuna ve arama yetkisinin sadece mahkeme kararı ile olabileceği belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Yönetmelikte hakim kararı olmaksızın arama yapılmasına imkan tanınmaktadır. Anayasa’nın 20. maddesinin anılan hükmü açık olup gecikmesinde sakınca bulunan bir hal olmaksızın usulüne uygun verilmiş hakim kararı dışında başka bir merciin kararıyla arama yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla kural, bu yönüyle Anayasa’nın 20. maddesiyle çelişmektedir. Kuralda, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere mülki amirin belirleyeceği kolluk amirinin sözlü emriyle de arama yapılabileceği belirtilmektedir. Anayasa’nın 20. maddesinin anılan hükmü uyarınca gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dahi kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça arama yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla kural bu yönüyle de Anayasa’nın 20. maddesini ihlal etmektedir. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 20. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.”
Karara istinaden; Gecikmesinde sakınca bulunmayan hallerde de hakim kararı olmaksızın arama yapılmasına imkan tanınmaktaydı. Yönetmelikte, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere mülki amirin belirleyeceği kolluk amirinin sözlü emriyle de arama yapılabileceği belirtilmekteydi. Anayasa’nın 20. maddesiyle korunan özel hayatın gizliliği hakkına ölçüsüz bir müdahale olan anılan yönetmelik hükmünün iptal edilmesiyle Anayasa’ya aykırılık hali Danıştay tarafından düzeltilmiştir. Danıştay kararının Bakanlıklara tebliğ edilmesi sonrası yönetmeliğin iptal edilen bu hükmünün artık uygulanmaması gerekecek.