Kadın çalışanların emekliliğe hak kazanmasında “doğum borçlanması”nın önemi çok büyük. Kadın çalışanlar, doğum nedeniyle ara verdiği iş yaşamında prim günü eksikliği yaşayabilir. Emeklilik için gerekli yaş daha sonra tamamlansa bile primleri yeterli olmayabilir. Bu nedenle sosyal güvenlik sistemimiz, kadın çalışanlara doğum nedeniyle ortaya çıkan prim kayıplarını daha sonra borçlanarak tekrar kazanma imkanı tanımaktadır.
Bağ-Kur’lular dahil
Doğum borçlanmasını Eylül 2014 tarihine kadar 4/a’lı kadınlar, yani eski adıyla SSK’lı kadınlar yapabiliyordu. Bu tarihte yürürlüğe giren yasayla 4/b ve 4/c’li olarak bilinen Bağ-Kur’lu ve Devlet Memurları Kanunu’na tabi kadın çalışanlar da doğum borçlanması yapma hakkını elde etti.
Doğum borçlanması yapmak isteyenler gereken ön koşullar şöyle:
– Kadın çalışanın doğumdan önce muhakkak sigortalı, Bağ – Kur’lu veya devlet memuru olması.
– Sigortalının adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması.
– Doğumdan sonra 2 yıl içinde çalışılmamış olması.
– Çocuğun yaşaması.
Doğum borçlanması daha önce sadece iki çocuk için yapılabiliyordu. Son yasal düzenlemeyle üç çocuk için doğum borçlanmasına imkan tanındı.
Kadın çalışanların sürekli dile getirdiği bir başka konu, sosyal güvenlik kapsamına girmeden yani sigortalı çalışmaya başlanılan tarihten önce gerçekleşen doğumlar için de borçlanma hakkının talep edilmesi.
Milliyet’teki köşeme, ve NTV’deki programlarıma bu yönde çok istek geliyor. Biz de ilgililere konuyu anlatmaya çalışıyoruz. Bu yönde bir değişiklik olur ve kadın çalışanlara sigorta öncesi doğum borçlanması hakkı tanınırsa çok büyük bir iş yapılmış olur. Böyle bir uygulama sosyal güvenlik sisteminin gelir – gider yapısında bir bozulmaya da neden olmaz. Prim gününü tamamlayamadığı için emekli olmayan kadın çalışanlar için emeklilik kapısı ardına kadar aralanır.
1 Ocak’tan itibaren borçlanma miktarları arttı. Bir günlük en az borçlanma bedeli 17.57 TL’ye, en fazla borçlanma bedeli ise 114.19 TL’ye çıktı.
Doğum borçlanması için asgari ücretle bunun 6.5 katı olan 10.705 TL arasından bir seçim yapılıyor. Prim buna göre belirleniyor. Bir çocuk için en düşük tutardan 12.650 TL, en yüksek tutardan 82.216 TL ödemek durumunda. Üç çocuk için en düşük 37.951 TL ödeme yapılması gerekiyor.
Türkiye’de her dört kadından biri çalışıyor. Kadınların iş hayatında az olmasının en önemli nedeni, kurumsal bakım hizmetlerinin yaygın olmaması ve bu hizmete erişimin zor olması.
Türkiye’de 1.933 özel kreş ve çocuk kulübü var. Kreş ve kulüplerde bakılan çocuk sayısı ise 63 bin 219. Kreş ve kulüplerin toplam kapasitesi ise 126 bin 812. Yani, doluluk oranı yüzde 50 civarında. Özel kreş ve kulüplerin kapasitesinin tam olarak dolmamasının önemli bir nedeni bakım hizmetinin pahalı olması.
Bazı işyerlerinin kreş kurma zorunluluğu bulunuyor. Ancak pek çok kamu kurumunda dahi kreş yok.
Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun 150’den fazla kadın çalışan bulunan işyerlerinde 0-6 yaş arasındaki çocukların bakımı için kreş kurulması gerekiyor. Bununla birlikte, eşini kaybetmiş veya çocuğunun velayetini almış olan erkek çalışanlar da bu sayıya dahil ediliyor.
Kreş kurma zorunluluğu bulunan işyerlerindeki kreş hizmetinden 66 aylığa kadar çocuğu olan kadın çalışanlar faydalanabiliyor. Diğer yandan, işveren eğer kurduğu kreş ile işyeri arasında 250 metreden fazla mesafe varsa kreşten yararlanacak çocukları kreşe taşımakla da yükümlü. Bu, özellikle aynı ilde pek çok şubesi bulunan işyerleri açısından yerine getirilmesi çok zor bir yükümlülük. Çalışanlarına servis hizmeti sağlayan işyerleri hem anne ve çocuğu evden işyerine, hem de çocuğu işyerinden kreşe götürmek durumunda.