Ücret geliri içinde çocuk, doğum, evlenme , eğitim, giyecek, gıda ve yakacak yardımı gibi sosyal yardımlar da yer alır.
Nitekim hizmet akdi ve/veya toplu sözleşmelerle hizmet erbabına tanınan evlenme , doğum, izin, tahsil, yol, yemek vs. gibi imkanlar tamamen ücret ve ücret sayılan ödemelerin bir parçasıdır.(6)
Yıpranma, iş güçlüğü, iş kazası, ölüm, sakatlık, hastalık, kasa tazminatı ve benzeri iş kolları gereğince yapılan iş ödenekleri de ücret geliri içinde yer alır.
Ayrıca ücretli izin, yemek, yol parası, lojman, kreş, makam otosu, faizsiz veya düşük faizli kredi, sigorta gibi sağlanan menfaatlerde ücret tamamlayıcısı olarak ücret geliri içine girerler.
Bu nedenle; ücret geliri ücret haddinden daha geniş kapsamlıdır. Çalışan açısından konuyu ele aldığımızda ücret haddi değil ücret gelirinin miktarı daha önemlidir. Nitekim ülkemizde sosyal yardım, ikramiye ve prim gibi ödemelerin çalışanların eline geçen ücret gelirlerinin yarısına yakın hatta kimi zaman yarısından fazlasını oluşturduğu bir gerçektir. Bu itibarla ücret haddinin yüksekliği, ücret mukayeselerinde yeterli bir unsur değildir. Kaldıki inşaat işçiliği gibi ücret haddinin yüksek olduğu iş kollarında, yıllık olarak ele alındığında ücret gelirinin diğer sektörlere göre yüksek olmadığı hatta düşük kaldığı görülür. Bu, inşaat sektöründe çalışanların işlerinin süreklilik arzetmemesi ve mevsime bağlı oluşunun sonucudur.