III. 1961 Anayasası
1. 1961 Anayasası, bir tarafı, 27 Mayıs darbesini yapan Millî Birlik Komitesi ve diger
tarafı Temsilciler Meclisinden olusan kurucu Meclis tarafından hazırlanmıstır. Daha sonra
Anayasa tasarısı halkoylamasıyla kabul edilmistir.
- 1961 Anayasası, halkçılık ve devletçilik ilkelerini kabul etmemis, milliyetçilik
ilkesini ise “millî devlet” seklinde kabul etmistir.
- 1961 Anayasası, sosyal devlet ilkesini ilk defa kabul etmistir.
- 1961 Anayasası sosyal ve ekonomik haklar ve ödevleri ilk defa anayasal düzeyde
tanıyan Anayasadır.
- 1961 Anayasası, iki meclisli bir parlâmento kurmustur. Cumhuriyet döneminde
ikinci meclis kuran tek Anayasa budur. Bu ikinci meclisin adı Cumhuriyet Senatosudur.
(Uyarı: 1876 Kanun-u Esasîde iki meclisli bir parlâmento kurmustu).
- Cumhurbaskanı yedi yıllık bir süre için TBMM üyeleri arasında TBMM tarafından
seçiliyordu. Aynı kisinin arka arkaya iki defa seçilmesi yasaktı.
- 1961 Anayasası ilk defa Yüksek Hakimler Kurulunu kurmustur.
- 1961 Anayasası ilk defa Anayasa Mahkemesini kurmustur.
- 1961 Anayasası döneminde 12 Mart 1971 tarihinde sivil yönetime ordunun kısmî
bir müdahalesi olmustur.
- 12 Mart döneminde (1971-1973) yılında 1961 Anayasası pek çok degisiklik
yapılmıstır. Bu degisiklikler, temel hak ve hürriyetleri sınırlandırmaya, yürütme organını
güçlendirmeye, yargı denetimi zayıflatmaya yönelik degisikliklerdir.
- Askerî Yüksek dare Mahkemesi ilk defa 1961 Anayasasında 1971 yılında yapılan
degisikliklerle kurulmustur.
- 1961 Anayasası, 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askerî darbe sonucu yıkılmıstır.
* Yasama yetkisi Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olarak iki meclis arasında
bölüsülmüstür. Parlamenter sistem uygulanmıstır.
- Devlet Planlama Teskilatı kuruldu (1960). Kalkınma ve yıllık planları hazırlar.
- 27 Mayıs 1960 müdahalesiyle birlikte geçici bir anayasa düzeni kurulmus ve meclisin
yetkileri ile donatılmıs Milli Birlik Komitesi (MBK) olusturulmustur. MBK, Kurucu Meclisin
askeri kanadını olustururken Danısma Meclisi sivil kanadı olusturuyordu. Bu komitenin
kurdugu Kurucu Meclis anayasa ve seçim kanunlarını yapmakla görevlendirilmistir. Kurucu
Meclis üyelerinin bir bölümü iki dereceli seçimle seçilen üyelerden, bir bölümü siyasal
partilerin kendi seçtikleri temsilcilerden, diger bölümü de çesitli kurulusların (üniversiteler,
barolar, yargı organları gibi) temsilcilerden olusmustur. Üyelerin bir bölümü de Devlet
Baskanı ve Milli Birlik Komitesi tarafından seçilmisti.
Anayasanın üstünlügü: Anayasanın 8. maddesi ile anayasaya aykırı kanunların
çıkartılamayacagı, uygulanamayacagı belirtildikten sonra, Anayasanın yasama, yürütme ve
yargı organları ile idareyi ve kisileri bagladıgı belirtilerek Anayasanın üstünlügü
gerçeklestirilmistir. Ayrıca kurulan yargısal denetim mekanizması ile önemli bir güvence
sistemi getirecek anayasanın üstünlügü saglanmaya çalısılmıstır. Anayasa Mahkemesi
kurulmustur.
Kuvvetler ayrılıgı ilkesi: Yasa yapma yetkisi TBMM, yargı yetkisi Mahkemelere ve
yürütme yetkisi Cumhurbaskanı ve Bakanlar Kuruluna verilmistir. Yargı erkinin bagımsızlıgı
ile pratik önem kazanmaktadır.
Devlet iktidarının paylasımı: ki meclis sistemi getirilmistir. Buna göre meclis yani
yasama organı Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olarak ikiye ayrılmıstır. Genel idare
içinde özerk yönetimle, kendi kendilerini yönetme yetkisine sahip kurulusların yapılanmasına
izin vermektedir. Örnegin; üniversiteler ve radyo televizyon idarelerinin konumu bu
kapsamdaydı.
Çogulcu toplum yapısının gelistirilmesi: Siyasi partiler güvenceli bir hukuki statüye
kavusturulmustur. Sendikalar hakkında düzenlemeler is hukukun gelisimi ve demokratik
esaslara uyumu açısından önemli sonuçlar dogurmustur. Özerk statüye sahip kamu
kurulusları kurulmustur.
- Temel hakların genisletilmesi ve güçlendirilmesi: Önceden izin almaksızın toplantı ve
yürüyüs yapma hakkı getirilmistir. Temel hak ve hürriyetler, anayasanın sözüne ve ruhuna
uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Bu madde ile temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması
agırlastırılmıstır. 1961 anayasası ile temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, yargısal
denetime tabii kılınacak önemli bir gelisme saglanmıstır.
- Sosyal devlet: Amaç sosyal adaleti, barısı ve toplumsal dengeyi saglamaktır. Bu amaca
ulasmak için devlet aktif olarak ekonomik ve sosyal hayata müdahale ederek sosyal devlet
anlayısını uygulamakla yükümlüdür.
- Parlamenter sistem; yasama ve yürütmenin yumusak bir sekilde ayrıldıgı sistemdir. Yarı
dogrudan demokrasilerde görülür. En önemli aracı referandum. Referandum, Anayasal
degisikliklerin halk oyuna sunulmasıdır.
A. 1961 Anayasasının Hükümleri
1961 Anayasası, “anayasanın üstünlügü ve baglayıcılıgı” ilkesini (m. açıkça kabul
eden katı bir anayasadır.
Genel Esaslar.- 1961 Anayasasının “Genel Esaslar” baslıgını tasıyan birinci kısmında
devletin sekli, cumhuriyetin nitelikleri gibi temel ilkeler düzenlenmistir. Devletin sekli
konusunda bir yenilik yoktur. Devlet sekli, cumhuriyettir (m.1). Cumhuriyetin nitelikleri
konusunda ise 1961
Temel Hak ve Özgürlükler.- 1961 Anayasasında temel hak ve özgürlükler ikinci
kısımda düzenlenmistir. Bu kısmın birinci bölümünde temel hak ve özgürlüklere iliskin genel
hükümler, ikinci bölümde kisinin hakları ve ödevleri, üçüncü bölümde sosyal ve iktisadî
haklar ve ödevler, dördüncü bölümde ise siyasî haklar ve ödevler düzenlenmistir. Sosyal hak
ve ödevler, ilk defa sistematik olarak 1961 Anayasasında düzenlenmistir. Bu 1961
Anayasasının önemli bir yeniligidir. 1961 Anayasasının, 1924 Anayasasına göre, temel hak ve
özgürlüklere daha genis bir yer verdigi hemen gözlemlenmektedir. Keza bu Anayasa temel
hak ve özgürlükler sınırlandırılmasını oldukça güvenceli bir sisteme baglamıstır.
Yasama Organı.- 1961 Anayasası 1924 Anayasasından farklı olarak “çift-meclis
sistemi”ni kabul etmistir (61 AY, m.63). Ancak bu konuda ilk degildir; çünkü yukarıda
gördügümüz gibi 1876 Kanun-u Esasîsi de iki meclisli bir parlâmento kurmustu.
1961 Anayasasına göre “yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir” (m.5).
TBMM, “Millet Meclisi” ve “Cumhuriyet Senatosu” isimli iki ayrı meclisten kurulmustur
(m.63). Millet Meclisi, genel oyla seçilen 450 milletvekilinden olusur (m.67). Cumhuriyet
Senatosu ise üç çesit üyeden olusmustur. 150 adet olan birinci grup üyeler halk tarafından; 15
adet olan ikinci grup üyeler ise Cumhurbaskanı tarafından seçilir. lk iki grup üyelerin görev
süresi altı yıldır. Üçüncü grup üyeler ise ömür boyu görev yapar. Ana yasa bunlara “tabiî
üyeler” ismini demektedir. Bunlar da kendi içinde iki gruba ayrılır. Bunlardan birincisi 13
Aralık 1960 tarih ve 157 sayılı Kanunun altında adları bulunan Millî Birlik Komitesi baskan
ve üyeleridir. kincisi ise eski Cumhurbaskanlarıdır
Cumhuriyet Senatosuna üye seçilebilmek için kırk yasını doldurmus olmak ve yüksek
ögrenim yapmıs olmak sartı aranmıstır (m.72). Buna karsılık milletvekili seçilebilmek için
otuz yasını bitirmis olmak ve Türkçe okuyup yazmak kosulları yeterlidir (m.68).
Milletvekillerinin görev süresi dört yıldır (m.69). Seçimler dört yılda bir yapılır. Cumhuriyet
Senatosu üyelerinin (tabii üyeler dısındakiler) görev süresi ise altı yıldır (m.73). Ancak
Cumhuriyet Senatosu seçimleri altı yılda bir degil, iki yılda bir yapılır. Her seçimde,
Cumhuriyet Senatosu üyelerinin üçte biri yenilenir (m.73).
Millet Meclisinin yetkileri, Cumhuriyet Senatosunun yetkilerinden genellikle daha
agır basmaktadır. Hükûmet, Cumhuriyet Senatosuna karsı degil, Millet Meclisine karsı
sorumludur. Güven oylaması sadece Millet Meclisinde yapılır (m.103). Cumhuriyet
Senatosunun güvensizlik oyuyla hükûmeti düsürme yetkisi yoktur. Bütçe kanununun
kabulünde son söz Millet Meclisine aittir (m.94). Kanun kabul etme sürecinde de son söz esas
itibarıyla Millet Meclisine aittir. Ancak kanun tasarı ve tekliflerinin görüsülmesinde
Cumhuriyet Senatosunun da çok önemli yetkileri vardır. 1961 Anayasasına göre TBMM’nin
kanun kabul etmesinin oldukça uzun ve karısık bir usûlü vardır. Anayasanın degistirilmesi
usûlünde Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu esit yetkilerle donatılmıstır. Anayasanın
155’inci maddesine göre, Anayasa degisikligi teklifinin kabulü için “Meclislerin ayrı ayrı üye
tamsayılarının üçte iki çogunlugunun oyu” gerekir.
Yürütme Organı.- 1961 Anayasası, yasama ve yargıdan bir “yetki” olarak
bahsederken, 6’ncı maddesinde, yürütmeden bir “görev” olarak bahsetmistir. Anayasaya göre,
“yürütme görevi, kanunlar çerçevesinde, Cumhurbaskanı ve Bakanlar Kurulu tarafından
yerine getirilir”.
a) Cumhurbaskanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince, kırk yasını doldurmus ve
yüksek ögrenim yapmıs kendi üyeleri arasından, üye tamsayısının üçte iki çogunlugu ile ve
gizli oyla yedi yıllık bir süre için seçilir; ilk iki oylamada bu çogunluk saglanamazsa, salt
çogunlukla yetinilir (m.95). Bir kisi iki defa Cumhurbaskanı seçilemez.
b) Bakanlar Kurulu ise Basbakan ve Bakanlardan kuruludur. Basbakan,
Cumhurbaskanınca, TBMM üyeleri arasından atanır. Bakanlar, TBMM üyeleri veya
milletvekili seçilme yeterligine sahip olanlar arasından Basbakanca seçilir ve
Cumhurbaskanınca atanır (m.102). Bu sekilde kurulan Bakanlar Kurulu, Millet Meclisinden
güvenoyu almak zorundadır. Hükümetin kurulus usûlü parlâmenter hükümet sistemine
tamamıyla uygundur. 1961 Anayasası, tartısmasız olarak parlâmenter hükümet sistemini
benimsemistir.
Yargı Organı.- 1961 Anayasasının 7’nci maddesine göre, yargı yetkisi Türk milleti
adına bagımsız mahkemelerce kullanılır. Yargı Anayasanın üçüncü kısmının üçüncü
bölümünde düzenlenmistir. Mahkemelerin bagımsızlıgı, hakimlik teminatı tanınmıstır. 1961
Anayasasının yargı alanında getirdigi önemli bir yenilik hakimlerin bagımsızlıgını saglamak
üzere kurdugu “Yüksek Hakimler Kurulu”dur. 1961 Anayasası, Yargıtay, Danıstay, Askerî
Yargıtay, Uyusmazlık Mahkemesi gibi yüksek mahkemeleri tek tek düzenlemistir. 1961
Anayasasının yargı alanında getirdigi en önemli yenilik süphesiz kanunların Anayasa
uygunlugunu denetlemekle görevli bir Anayasa Mahkemesini kurmasıdır. Anayasanın ilk
sekline göre bu Mahkemenin 15 üyesinden besini seçme yetkisi TBMM aitti. Anayasanın ilk
seklinde Askerî Yüksek dare Mahkemesi yoktu. Bu mahkeme Anayasaya 1971
degisiklikleriyle sokulmustur.
Degistirilis Usulü.- Anayasanın degistirilmesi TBMM üye tamsayısının en az üçte biri
tarafından yazıyla teklif edilebilir. Degisiklik teklifinin Millet Meclisi ve Cumhuriyet
Senatosu tarafından ayrı ayrı üye tamsayılarının üçte iki çogunluguyla kabul edilmesi gerekir
(m.155). 1982 Anayasasından farklı olarak, 1961 Anayasası Anayasa degisiklikleri üzerinde
Cumhurbaskanına zorlastırıcı veto yetkisi veya referanduma sunma yetkisi tanımamıstır.
Devlet seklinin Cumhuriyet oldugu yolundaki Anayasa hükmü degistirilemez (m.9).
C. 1961 Anayasasının Uygulanması
1961 Anayasası yürürlüge girdikten sonra, 15 Ekim 1961’de genel seçimler yapıldı.
Bu seçimlerde CHP % 36, Demokrat Partinin yerine kurulan Adalet Partisi % 34, Yeni
Türkiye Partisi % 14, CKMP ise % 13 oranında oy aldılar. Bu oy oranları da yine 27 Mayıs
müdahalesinin halk tarafından pek benimsenmedigini, seçmen çogunlugunun yine Demokrat
Parti egiliminde oldugunu göstermektedir. kinci genel seçimler 10 Ekim 1965’te yapıldı.
Adalet Partisi, oyların % 53’ünü kazanarak 240 milletvekili çıkardı. Buna karsılık, CHP
oyların % 29’unu kazanarak 134 milletvekili çıkarabilmistir.
1971-1973 Anayasa Degisiklikleri.- 1971-1973 ara döneminde 1961 Anayasasında
iki köklü degisiklik yapıldı. 20 Eylül 1971 tarih ve 1488 sayılı Kanunla Anayasanın toplam
34 maddesinde degisiklik yapılmıs ve Anayasaya yedi geçici madde eklenmistir. Keza 15
Mart 1973 tarih ve 1699 sayılı Kanunla Anayasanın 4 maddesinde degisiklik yapılmıs, 2 yeni
geçici madde daha eklenmistir. Bu dönemde yapılan anayasa degisikliklerinin ana yönleri
söyledir:
a) Yürütmenin Güçlendirilmesi Yönünde Degisiklikler: Bakanlar Kuruluna kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisinin verilmesi (m.64); vergi, resim ve harçların muafiyet
ve istisnaları ile nispet ve hadlerine iliskin hükümlerde degisiklik yapmaya Bakanlar
Kurulunun yetkili kılınması (m.61); üniversite özerkliginin zayıflatılması (m.120); TRT’nin
özerkliginin kaldırılması (m.121).
b) Temel Hak ve Özgürlüklere Getirilen Sınırlamalar: Bütün temel hak ve
özgürlükleri için geçerli genel bir sınırlama hükmünün getirilmesi (m.11); temel hak ve
özgürlükler için yasal sınırlama sebeplerinin artırılması (m.11); devlet memurlarının sendika
kurma hakkının ortadan kaldırılması (m.119).
c) Yargı Denetimine Getirilen Sınırlamalar: Üyelerinin atanmasında Bakanlar
Kurulunun aday gösterdigi Devlet Güvenlik Mahkemeleri nin kurulması (m.136); tabiî yargı
yolu yerine kanunî yargı yolunun getirilmesi (m.32); küçük siyasal partilerin Anayasa
Mahkemesine basvurma olanagının kaldırılması (m.149).
d) Ordu ile lgili Degisiklikler: Askerî otorite sivil iktidardan yeni tavizler
koparmıstır. Askerî yargı sivil yargının aleyhine genislemistir. Asker kisilerle ilgili idarî
eylem ve islemlerin yargısal denetimi, Danıstaydan alınarak yeni kurulan Askerî Yüksek
dare Mahkemesi ne verilmistir (m.140). Sıkıyönetime geçis kolaylastırılmıstır (m.124).
Sivillerin askerî nitelikte olmayan suçlarından dolayı yargılanmaları mümkün kılınmıstır
(m.138/2).
1961 Anayasasının Yıkılısı .- 1975’ten itibaren siyasal siddet ve terör olayları tekrar
tırmanmıstır. Bunların önüne de geçilememistir. Üstelik siyasal sistemde de ciddî tıkanıklıklar
olusmustur. Örnegin 1980’de TBMM yeni Cumhurbaskanını altı ay süreyle seçememistir. Bu
dönemde hükûmetler karar alamaz ve meclisler kanun çıkartamaz hale gelmistir. Bu krizin
sorumlusu olarak yürütmeyi ve devlet otoritesini zayıf bıraktıgı düsünülen 1961 Anayasası
görülmüstür. Çözüm olarak, 1961 Anayasasında köklü degisikliklerin yapılması fikri ortaya
çıkmıstır. Ancak, bu degisiklikler yapılamadıgı gibi, ülkenin içiiçine girdigi siyasal ve ekonomik
krizden çıkılamamıs, terör olaylarının önüne geçilememistir.