Bildirimsiz İş Akdinin Feshi Haklı Neden Sayılır mı? İspat Külfeti Kime Aittir?

ihale-5

Bildirimsiz iş akdinin feshi haklı neden sayılmaz, ispat külfeti işverendedir

T.C.

YARGITAY

  1. HUKUK DAİRESİ
  2. 2013/37229
  3. 2015/11280
  4. 24.3.2015
  • KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Davalı İşverence Davacının Devamsızlığı Konusunda Herhangi Bir Bildirim Yapılmadığı – Davacı Savunması da Alınmadığı/Davanın Kabulünün Doğru Olduğu )
  • İSPAT YÜKÜ ( Kıdem ve İhbar Tazminatı – İş Akdinin Kıdem ve İhbar Tazminatı Ödenmesini Gerektirmeyecek Şekilde Sona Erdiğinin İspat Külfetinin İşverene Düştüğü )
  • HAKKANİYET İNDİRİMİ ( İşçilik Alacakları – İşçinin Sürekli Fazla Mesaiyi Gerektirir Şekilde Çalışması Hafta Tatili ve Genel Tatillerde Hizmet Vermesi İnsan Yapısı ve Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu/Alacaklardan Takdiren % 30 Oranında İndirim Uygulanmasının Doğru Görüldüğü )

1475/m.14

4857/m.17

ÖZET : Dava, hizmet akdinden kaynaklanan işçilik alacaklarına ilişkindir. İş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat külfeti işverene düşmektedir. Davalı işverence davacının devamsızlığı konusunda herhangi bir bildirim yapılmadığı, bu konuda savunmasının da alınmadığı, bu itibarla davacı kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmıştır. Bir işçinin sürekli fazla mesaiyi gerektirir şekilde çalışması, hafta tatili ve genel tatillerde hizmet vermesi insan yapısı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sosyal ve ailevi yaşam gereği işçinin günlük ve saatlik izin kullanacağı, hastalık, istirahat vs. gibi sebeplerle çalışamayacağı günlerde olabileceği nazara alınarak; fazla mesai, hafta tatili, genel tatil alacaklarından takdiren % 30 oranında indirim uygulanmasına ilişkin kararın onanması gerekmiştir.

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR VE SONUÇ : Yargıtay Kararı: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YEREL MAHKEME İLAMI

T.C.

ANKARA

  1. İŞ MAHKEMESİ

ESAS NO: 2011/998

KARAR NO: 2013/823

KARAR TARİHİ: 5.9.2013

Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması ve dosyanın incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının inşaat ve petrol konusunda faaliyet gösteren davalı iş yerinde 28 Ocak 2008 tarihinden itibaren akaryakıt satış görevlisi sıfatı ile işe başladığını, işe akdinin işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği 18 Ekim 2011 tarihine kadar fiilen ve kesintisiz olarak çalıştığını, davalı tarafın mesai saatleri dışında düzenlenen 14.10.2011 tarihli toplantıya davacının 14 Ekim ve 15 Ekim tarihlerinde raporlu olması sebebiyle katılmadığını, 18 Ekim 2011 tarihinde ise işveren tarafından davacının savunması okunarak iş akdine hiçbir sebep gösterilmeden haksız ve ihbarsız olarak son verildiğini, bahse konu tutanağın 16.10.2011 tarihinde tutulduğunu ve savunmanın ise 17.10.2011 tarihinde alındığını, 16.10.2011 tarihinin Pazar gününe denk gelmesi sebebiyle yetkili kişinin olmamasından dolayı 004598 seri numaralı raporun 18.10.2011 günü tanzim edilip işverene sunulacağını açıkça beyan ettiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, davacının çalışması boyunca bir gün gündüz vardiyasına 08.00-17.00 saatleri arasında, bir gün gece vardiyasında 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığını, gece vardiyasından sonra 24 saat izin kullandığını, sonraki gün tekrar gündüz vardiyasında çalışmaya başladığını, bu saatler haricinde de çalıştırıldığını, buna rağmen fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, davacının dini bayramlarda bir gün 24 saat çalıştığını diğer günler izin kullandığını, milli tatillerde ise sürekli çalıştırıldığını, ücretli yıllık izin haklarını ise eksik kullandığını, davacının son aldığı net maaşının 954,00 TL olduğunu, yemek ve servisin ise işyerince karşılandığını belirterek;

500,00 TL kıdem tazminatının,

500,00 TL ihbar tazminatının,

50,00 TL yıllık izin ücretinin,

100,00 TL fazla mesai alacağının,

50,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağının,

Kıdem tazminatı için iş akdinin feshi tarihinden itibaren, diğer işçilik alacakları için temerrüt tarihinden itibaren, ücretli yıllık izin alacağına ve ihbar tazminatına yasal faiz üzerinden, diğer işçilik alacaklarına bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili 15.3.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle müddeabihi 8.979,85 TL artırmıştır.

CEVAP:

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş akdinin haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının davalı şirketten hiçbir hak ve alacağı olmadığını, davacının 18.10.2011, 19.10.2011 ve 20.10.2011 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işyerine gelmediğini, hizmet edimini yerine getirmediğini, bu sebeple iş akdinin İş Kanunu’nun 25.maddesine göre haklı sebeple feshedildiğini, davacının davalı işyerinde 11.3.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdi haklı sebeple feshedilen davacının, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı gibi fazla çalışma alacağı, ulusal bayram ve genel tatil günleri alacağı ve yıllık ücretli izin alacağı da olmadığını, davacının söz konusu alacakların tamamını eksiksiz olarak aldığını, davacının maaşının imzalı ücret bordrosunda gösterilen kadar olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:

Dava, hizmet akdinden kaynaklanan işçilik alacaklarına ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 4857 Sayılı İş Kanunudur.

Davacının işyeri şahsi sicil dosyası, bordro ve belgeleri, SGK kayıtları getirilmiş, ücret araştırması yapılmış, tarafların tanıkları dinlenmiş, uzman bilirkişiye hesap incelemesi yaptırılmıştır.

Davacı, davalı işyerinde 12.3.2008-18.10.2011 tarihleri arasında 3 yıl 7 ay 6 gün, en son brüt 1.331,47 TL ücretle çalıştığı, yemek ve yol menfaatlerinin işverence karşılandığı, buna göre tazminata esas giydirilmiş brüt ücret tutarının 1.539,47 TL’ye ulaştığı, işyeri, SGK kayıtları içeriğinden ve tanık anlatımlarından tesbit edilmiştir.

Davacı tarafından davalıya gönderilen 28.10.2011 tarihli ihtarnamede davacı işçilik alacaklarının ödenmesini talep ettiği, ihtarname davalıya 4.11.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 21.10.2011 tarihli ihtarnamede de davacının iş akdi devamsızlık sebebiyle feshedildiği bildirildiği görülmüştür.

İş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat külfeti işverene düşmektedir. Davalı işverence davacının devamsızlığı konusunda herhangi bir bildirim yapılmadığı, bu konuda savunmasının da alınmadığı, bu itibarla davacı 1475 Sayılı Kanunun 14. ve 4857 Sayılı Kanunun 17.maddeleri uyarınca kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.

Davacının hizmet süresine göre 4857 Sayılı Kanunun 53.maddesi uyarınca 42 gün yıllık ücretli izne hak kazanmış olup, 28 gününü kullandığı, bakiye 14 günlük izin hakkı bulunduğu, bunun aksini davalı işveren davacının imzasını havi yıllık izin defteri veya herhangi bir belgeyle ispat edememiştir.

Duruşma sırasında dinlenen tanık beyanlarının müştereken değerlendirilmesinde davacının işyerinde 08.00-17.00, 17.00-08.00 saatleri arasında 2 vardiya halinde çalıştığı, işyerinde 08.00-16.00 arası nöbet tutulduğu, nöbet tutan bir elemanın diğer gün 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı, 17.00-08.00 saatleri arasında çalışan işçinin 24 saat izin kullandığı, buna göre davacının fazla mesaisi bulunduğu, ulusal bayram ve genel tatil genel tatillerde hizmet verdiği tesbit edilmiştir. Ancak, bir işçinin sürekli fazla mesaiyi gerektirir şekilde çalışması, hafta tatili ve genel tatillerde hizmet vermesi insan yapısı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sosyal ve ailevi yaşam gereği işçinin günlük ve saatlik izin kullanacağı, hastalık, istirahat vs. gibi sebeplerle çalışamayacağı günlerde olabileceği nazara alınarak; fazla mesai, hafta tatili, genel tatil alacaklarından takdiren % 30 oranında indirim uygulanmıştır.

Davacının alacakları bilirkişinin 11.3.2013 tarihli asıl ve itiraz üzerine alınan 8.7.2013 tarihli ek raporu ile tespit edilmiş olup, buna göre davacının 5.508,49 TL kıdem tazminatı, 2.425,38 TL ihbar tazminatı, 2.104,92 TL fazla mesai alacağı, 524,42 TL yıllık izin ücreti, 659,83 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı olduğunu bildirmiştir.

Bu durumda toplanan deliller, mahkememizce uygun bulunan bilirkişi asıl ve ek raporları dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gerekçesi gösterildiği üzere,

1- ) Davanın kabulü ile,

Net 4.792,99 TL kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 18.10.2011 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile,

Net 2.097,69 TL ihbar tazminatının temerrüt tarihi olan 8.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile,

Net 2.104,92 TL fazla mesai alacağının temerrüt tarihi olan 8.11.2011 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile,

Net 524,42 TL yıllık izin ücretinin temerrüt tarihi olan 8.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile,

Net 659,83 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağının 8.11.2011 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile,

Birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

2- ) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 695,39 TL ilam harcından peşin alınan 171,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 523,64 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydedilmesine,

3- ) Yürürlükte olan Asgari ücret tarifesinin 12.maddesi gereğince 1.221,58 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

4- ) Davacı tarafından yapılan harç dahil 584,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı 8 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup anlatıldı. 5.9.2013

Related Posts

YEREL YÖNETİMLERE 6009 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN DENGE SÖZLEŞMESİ YAPABİLME KOLAYLIĞI

YEREL YÖNETİMLERE 6009 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN DENGE SÖZLEŞMESİ YAPABİLME KOLAYLIĞI   1.Giriş   Türkiye’de kamu görevlilerine grevli, toplu sözleşmeli sendikal düzen öngören uluslar arası sözleşmelere uygun ulusal düzenlemeler henüz gerçekleşmemekle…

Ertelenen Primlerin KDV Mahsubu Yoluyla Ödenmesi – SGK Genel Yazı

  Ertelenen Primlerin KDV Mahsubu Yoluyla Ödenmesi – SGK Genel Yazı T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı: E-24010506-206.04.05-13263845 Tarih: 4/11/2020 Konu: Ertelenen Primlerin KDV Mahsubu Yoluyla…

Kaçırdığın Haberler

Avukat vergi idaresi ilişkisi

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 0 views

Kamu İhale Kanunu 21/b Maddesi Öngörülemezlik Kavramı

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 6 views
Kamu İhale Kanunu 21/b Maddesi Öngörülemezlik Kavramı

Hizmet Alımı Yoluyla Devlet Memurlarına Yemek Yardımı Yapılabilir mi?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 1 views
Hizmet Alımı Yoluyla Devlet Memurlarına Yemek Yardımı Yapılabilir mi?

Genel Kabul görmüş Denetim Standartları Nelerdir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 2 views
Genel Kabul görmüş Denetim Standartları Nelerdir?

AVM’lerde Yapılabilecek 10 İş Projesi

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 3 views
AVM’lerde Yapılabilecek 10 İş Projesi

Çek Sorgulaması ve E-Rapor Nedir?

  • By admin
  • Kasım 15, 2024
  • 1 views
Çek Sorgulaması ve E-Rapor Nedir?