Maliye Bakanı Naci Ağbal, Gelir Vergisi ile Kurumlar Vergisi kanunlarını birleştiren tasarı hakkında açıklama yaptı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Gelir Vergisi ile Kurumlar Vergisi kanunlarını birleştiren, 2013’te Meclis’e gönderilen, hükümetin yenilediği Gelir Vergisi Kanunu Tasarısını alt komisyona sevk etti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplanan komisyonda, tasarıyla ilgili bilgi verdi.
Ağbal, uyguladıkları gelir politikalarının temel amacını, “ekonomik kalkınmayı desteklemek, ekonomide kayıt dışılığı azaltmak, üretim, istihdam ve yatırımları teşvik etmek, yurt içi tasarrufları artırmak, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına katkıda bulunmak, etkin, basit ve adil bir vergi sistemi oluşturarak kamu finansmanını sağlam temellere dayandırmak” olarak sıraladı.
VERGİ KANUNLARI GÖZDEN GEÇİRİLDİ
Ağbal, bu amaca ulaşabilmek için vergi kanunlarının gözden geçirilerek, mevzuatın sadeleştirilmesi, etkin, uygulanabilir hale getirilmesi için özellikle belirsiz alanların giderilmesi, vergi muafiyet ve istisnalarının, ekonomik ve sosyal politikalar ile kamu finansmanı imkanları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi, ekonomide karar alıcılar için öngörülebilirliği sağlamak amacıyla vergi düzenleme ve uygulamalarında istikrar kazandırmak, mükelleflerin gönüllü uyumunu artırmaya yardımcı olacak şekilde mükellef haklarını artırmak şeklinde öngörülerinin bulunduğunu anlattı.
GELİR VERGİSİ VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU BİRLEŞECEK
Tasarıyla ek, geçici ve mükerrer maddeleriyle birlikte 233 maddeden oluşan Gelir Vergisi Kanunu ile 49 maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Kanunu birleştirilerek, 92 maddeden oluşan yeni bir Gelir Vergisi Kanunu oluşturulmasının öngörüldüğünü ifade eden Ağbal, tasarının Haziran 2013’te Meclis’e sunulmasından önce ilgili tüm taraflardan görüş ve öneri alındığını söyledi.
Ağbal, tasarıyla, yatırım, üretim, istihdam, tasarrufların teşvik edilmesi, vergiye gönüllü uyumun artırılması, kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması, vergi tabanının genişletilmesi, vergi adaletinin pekiştirilmesi, vergi güvenliğinin güçlendirilmesi, sosyal ve çevresel politikalarla uyumlu gelir vergisi sisteminin kurulması, düzenlemenin uygulanmasında esnekliğin, etkinliğin artırılmasının amaçlandığını belirtti.
“VERGİ ORANLARINDA ARTIŞ GÖRMÜYORUZ”
Bakan Ağbal, tasarının getirdiği yenilikler hakkında bilgi verdi.
Tasarıda, hükümetleri döneminde daha önce yatırım, üretim ve istihdamın artırılmasına olumlu katkılar sağlamak amacıyla düşürdükleri vergi oranları ve tarife yapısının korunduğuna işaret eden Ağbal, tasarıda vergi oranlarında bir artış öngörmediklerini bildirdi.
Ağbal, tasarıda, tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilmesi ile üretim, istihdam ve rekabetçiliğin artırılması amacıyla yatırım teşvik sistemi kapsamında yürütülen indirimli kurumlar vergisi uygulamasının, “indirimli gelir vergisi” adı altında korunduğunu vurguladı.
İşletmelerin yaptığı Ar-Ge harcamalarının yüzde 200’e kadarlık kısmının kazanç ve matrahtan indirilmesi uygulamasına devam edileceğine dikkati çeken Naci Ağbal, bu amaçla katma değeri yüksek hizmet ihracına yönelik teşviklerin de tasarıda yer aldığını anlattı.
Ağbal, “Yurt dışına mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, çağrı merkezi, muhasebe kaydı tutma gibi alanlarda hizmet veren işletmelerin, bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın yarısı gelir vergisinden istisna edilmektedir. Yine bu kapsamda, eğitim ve sağlık alanında yabancılara hizmet veren işletmelerin kazançlarının yarısı gelir vergisinden müstesna tutulmaktadır. Ülkemizin beşeri sermaye kapasitesini ve kalitesini daha yukarı seviyelere çıkarmak amacıyla eğitime sağlanan vergisel teşvikler artırılmaktadır.” dedi.
ÇİFTÇİLERİN YANINDA ÇALIŞANLARA VERGİ İNDİRİMİ
Tasarıda getirdikleri önemli yeniliklerden birinin genç girişimcilerin teşvik edilmesi olduğunu dile getiren Ağbal, bu amaçla ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olacak, 29 yaşını doldurmamış genç girişimcilerin iş kurmalarının, 3 yıl süreli vergi teşviğiyle desteklendiğini söyledi.
Ağbal, tasarıyla, tarımda verimliliğin artırılması ve ölçek ekonomisine ulaşılabilmesi amacıyla tarım sektöründe kurumsallaşmayı, ölçek açısından büyümeyi teşvik edici uygulamaları getirdiklerini kaydetti. Ağbal, bu kapsamda, münhasıran zirai faaliyette bulunan ve işletme büyüklüğünü en az yüzde 50 oranında aşan şirketlerin, çiftçi sayılacağını, çiftçi ve çiftçi sayılanların yanında çalışan işçilerin asgari ücrete karşılık gelen ücretleri için vergi indirimi getirildiğini bildirdi. Ağbal, biçerdöver, kamyon veya ikiden fazla traktöre sahip olmanın, tek başına gerçek usulde vergilendirmeyi gerektirmeyeceğini ifade etti.
Ticari kazanç olarak vergilendirmeyi gerektiren sertifikalı tohum, yumru ve fide yetiştiriciliği ile hayvan fetüsü üreticiliği de zirai faaliyet kapsamına alındığını ifade eden Ağbal, “Tarımda kullanılan iktisadi kıymetler, mevcut amortisman oranının iki katına kadar itfa edilebilecektir. Öngörülen değişikliklerle, tarımda kurumsallaşma, ölçek ekonomisine geçiş, profesyonel yönetim, kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması amaçlanmaktadır.” diye konuştu.
MÜKELLEF HAKLARINA YÖNELİK YENİLİK
Ağbal, mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nda geçici maddeyle yönlendirilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesine yönelik düzenlemenin, tasarıyla kalıcı hale getirildiğini vurguladı. Ağbal, böylece yatırımcılar açısından öngörülebilirliğin önemli ölçüde arttırılacağını dile getirdi.
Yurt içi tasarrufları arttırmaya yönelik destek unsurlarının yer aldığı tasarıyla, şirketlerin halka açılmasını teşvik ederek sermayenin tabana yayılmasının kolaylaştırıldığını belirten Maliye Bakanı Ağbal, tasarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Halka açılmak üzere elden çıkarılan hisse senetlerinden elde edilecek kazançlara vergi istisnası yüzde 75’den yüzde 90’a kadar çıkarılacak. Halka açık şirketlerin hisseleri bir yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra vergisiz olarak satılabilecektir. Tasarıyla, bireysel katılım sermayesi, girişim sermayesi düzenlemeleri ile yatırımcılar desteklenmektedir. Tasarıyla vergiye gönüllü uyumun artırılması ve kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılmasına katkı sağlamak amacıyla önemli adımlar atılmaktadır.
GELİR VERGİSİ KANUNU SADELEŞTİRİLDİ
Bu çerçevede, Gelir Vergisi Kanunu daha basit, sade ve kolay anlaşılabilir bir şekilde hazırlanmıştır. Tasarıda, beyanname verme süreleri bir ay öne çekilerek, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi kaldırılmaktadır. Geçici verginin iade talebi, ilgili yılın sonuna kadar yapılabilirken, bu süre zamanaşımı süresine ötelenerek, mükellef haklarına yönelik önemli bir yenilik getirilmektedir.
Bu tasarıda, idare ile mükellefler arasında ihtilaflara sebebiyet vermiş olan belirsiz alanların netleştirilmesine yönelik düzenlemeler de yapılmaktadır. Örneğin, özel inşaat işlerinin vergilendirilmesine yönelik hükümler net hükümlere bağlanmaktadır. Ticari kazançların vergilendirilmesindeki belirsizlikleri gidermek amacıyla ticari organizasyon tanımına tasarıda yer verilmektedir. Basit usule tabi mükelleflerin kayıtlarını kendilerinin tutabilmesine olanak sağlanmaktadır. Kurumların, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ortaklık payı ile ilişkili olmaksızın ödenen kar paylarının ücret olarak tarifeye göre vergilendirilmesi öngörülmektedir.”
VERGİ TABANI GENİŞLEYECEK
Tasarıyla vergi tabanını genişletmeye ve vergi adaletini güçlendirmeye yönelik önemli düzenlemeler yapıldığının altını çizen Ağbal, Türkiye’de kalma süresi 3 tam yılı aşan yabancı iş adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın çalışanlarının, tüm kazançları üzerinden Türkiye’de vergilendirileceğini kaydetti.
Tam mükellefiyet ölçütünün, OECD uygulamalarına paralel olarak 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, toplam 183 gün veya daha fazla Türkiye’de kalanları kapsayacak şekilde düzenlendiğini vurgulayan Ağbal, basit usule tabi olmanın şartları arasına işyeri emlak vergi değeri de eklenerek, vergilemede etkinlik sağlandığını söyledi.
Ağbal, ayrıca, birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunanlar ile öngörülen haller hariç, ticari faaliyetini birden fazla taşıtla yürütenlerin, basit usulden yararlanamayacağını ifade etti.
SERBEST MESLEK KAZANCI İSTİSNASINDAN YARARLANANLAR
Tasarıyla serbest meslek kazancı istisnasından yararlananlar ile ücret geliri elde edenlerin beyan yoluyla vergilendirilmelerinin yeni esaslara bağlandığına işaret eden Ağbal, şöyle konuştu:
“Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nda, serbest meslek erbabından sanatçılar, yapımcılar, sunucu, besteci, senarist, ressam, gazeteci ve yazarlar halihazırda elde ettikleri gelir ne olursa olsun, yüzde 17 oranında stopaj yapılmak suretiyle vergilendirilmektedir.
Bu kişiler defter tutmamakta, beyanname vermemektedir. Ayrıca, tek işverenden ücret alanlar da tutarı ne olursa olsun halihazırda beyanname vermemektedir. Tasarıyla yaptığımız düzenlemeye göre, serbest meslek kazancı istisnasından yararlananlardan geliri 220 bin TL’yi aşanlar beyanname vereceklerdir.
Ancak bu kişiler defter tutmak zorunda olmayacaklar; gelirlerinden gerçek ya da götürü giderleri indirebileceklerdir. Ücretlilerde ise tek işverenden alınan ücret geliri 220 bin TL’yi aşanlar beyanname vereceklerdir. Birden fazla işverenden alınan ücretler toplamı 110 bin TL’yi aşıyorsa bu kişiler de beyanname vereceklerdir. Bu kapsamda beyanname verenler, gelirlerinden, yaptıkları bağışları ve hesaplanan vergilerinden eğitim ve sağlık giderlerinin belirli bir kısmını düşebilecekler. Böylelikle, beyanname veren mükellef sayısının artırılması, verginin tabana yayılması öngörülmektedir.
Ayrıca beyannameli sistemin yaygınlaşabilmesi amacıyla, belirlenen eşik değerlerin indirilmesi yoluyla vergi tabanını genişletebilme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir. İşyerleri, arazi-arsalar ve 69 bin TL üzeri konut kira geliri elde edenler için yüzde 25 götürü gider uygulamasının kaldırılıyor. 30 bin ila 69 bin TL arası konut kira geliri elde edenler için götürü gider yüzde 15’e indirilmektedir.
30 bin TL’ye kadar konut kirası elde edenler için ise götürü gider mevcutta olduğu gibi yüzde 25 olarak uygulanmaya devam edilecektir. Götürü gider uygulamasından yararlanamayacak mükellefler, kiralamaya konu taşınmazlar için yaptıkları gerçek giderlerini gelirlerinden indirebilecektir. Ayrıca, teknolojik gelişmeler ışığında her türlü elektronik ortam veya alan adlarının kiralanması ile bazı hakların kiralanmasından elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilecektir.”
kaynak:http://www.muhasebedr.com/gelir-ve-kurumlar-vergisi-kanunlarinda-onemli-gelisme-2016/