PETROL TÜKETİMİ
1997-2001 yılları arasında, 1998 yılı dışında, tüketim üretimin üzerinde gerçekleşmiştir. 1997-2001 yılları arasında yüzde 3,9 oranında artan günlük ham petrol tüketimi, 2001 yılında günlük 75 milyon varil düzeyinde gerçekleşmiştir. Üretimin bu beş sene içindeki artışı ise yüzde 3,7’de kalmıştır.
Tablo 3: Dünya Toplam Petrol Tüketimi (1997-2001)
Bin varil/gün |
1997 |
1998 |
1999 |
2000 |
2001 |
01/97 yüzde artış |
Tüketim |
72.496 |
72.815 |
74.495 |
75.295 |
75.291 |
3,9 |
Üretim |
71.848 |
73.280 |
71.832 |
74.482 |
74.493 |
3,7 |
Bugün 77 milyon varile ulaşan günlük petrol tüketiminin 2001 yılı itibariyle %26’sı sadece ABD tarafından yapılmaktadır. Avrupa’nın toplam tüketimi ise genel toplamın %22’sini oluşturmaktadır.
Küresel enerji talebi 1975-1990 yılları arasında dünya GSYİH’ndaki artışa paralel olarak yıllık ortalama %2,3 oranında artmıştır. 1990 yılında, küresel tüketimin %18’i eski Sovyetler Birliği’nden gelmekteydi. Ayrıca, eski Sovyetler Birliği’nin tüketimi Amerika’nın tüketiminin %75’ine ulaşmakta ve küresel talebi doğrudan etkilemekteydi. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, bu bölgedeki ülkelerin kişi başına enerji tüketimi Avrupa düzeylerinin biraz üstüne kadar düşmüş ve bunun etkisiyle küresel enerji tüketimindeki artış yıllık %1,44’e gerilemiştir. 1998 yılında BDT ülkelerinin enerji tüketimi dip noktayı gördükten sonra temkinli bir artışa geçerken, enerji talebinin uzun vadede yıllık ortalama artışının %2 oranında olması beklenmektedir. 2001 yılına gelindiğinde BDT ülkelerinin küresel tüketimdeki payı %10’a, Rusya’nın payı ise %3,5’a düşmüştür. Böylece, bölgenin küresel enerji talebini belirleyici etkisi azalmıştır. [1]
2002 yılına gelindiğinde dünya enerji tüketimini etkileyen ülke profili değişmiştir. 2002 yılında enerji tüketimi %20 artan Çin’in etkisiyle küresel enerji tüketimi %2,6 oranında artmıştır. Aynı yıl, dünyanın diğer kesimlerinde devam eden ekonomik resesyon nedeniyle Çin dışında kalan dünya enerji tüketiminin artışı %1’in altında kalmaktadır.[2]
Bugün ABD ve Japonya’dan (%7) sonra en yüksek ham petrol tüketimi Çin’de (%6,6) gerçekleşmekte ve Çin’in yakın gelecekte Japonya’yı geçmesi beklenmektedir. Uzak Doğu Asya ülkelerinin toplam petrol tüketimi, ABD’nin tüketimini geçmektedir.
ABD, Avrupa ve Japonya’nın petrol tüketiminde önemli bir artış beklenmezken, IMF’nin 2003 yılı için %7,5 ve %6,3 büyüme öngördüğü Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan Uzak Doğu Asya ülkelerinin, 10 yıl sonra yaklaşık 90 milyon varile ulaşması beklenen dünya günlük petrol tüketiminden önemli bir pay alacakları görülmektedir.
Petrol tüketimi ile GSYİH birbirine paralel artmaktadır. OPEC analizlerine göre, Çin’in reel GSYİH’si 2001 yılında yüzde 7,3 ve 2002 yılında yüzde 8 büyümüştür. 2003 yılında ise Çin’in 7,2 büyümesi beklenmektedir. Yakında petrol tüketiminde ikinci ülke olması beklenen Çin’in, daha önce Mançurya’daki petrol rezervleri sayesinde kendine yeterli olduğuna, 1993 yılından bu yana ise net ithalatçı konumuna geçtiğine dikkat çekilmektedir. [3]