Sebze ve Meyve Fiyatları Ucuzlayacak mı?

Hal Yasası değişince, meyve ve sebze ucuzlar mı?

Enflasyonla Mücadele Programı’nın en önemli düzenlemelerinden birisi Hal Yasası değişikliği olacak. Değişiklikleri kapsayan teklifin bu ay Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ele alınması öngörülüyor.

Kısaca, “Hal Yasası” olarak adlandırılan “5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” 26 Mart 2010’da Resmi Gazete’de yayınlandı ve 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girdi.

Büyük umutlarla çıkarılan Yasa ile, her ürünün bir kimliği olacaktı. Sebze ve meyve ürünleri kayıt altına alınacak ve fiyatı en az yüzde 25 ucuzlayacaktı.“Tarladan sofraya ticarette güven” olacaktı. Yasa’nın getirdiği yeniliklerle üretici, tüccar, sanayici, tüketici ve devlet kazanacaktı.

Geçen 6 yılda bunların hemen hiçbiri gerçekleşmedi. Reform diye sunulan yasa hiç bir sorunu çözemedi.yeni sorunlar doğurdu. Bu nedenle yasa bir kez daha değiştirilecek.

Komisyonculuk kaldırılacak

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, enflasyonla mücadele programını açıklarken ve dün yapılan Türkiye 2023 Zirvesi konuşmasında dile getirdiği değişiklikleri 3 başlık altında sıralayabiliriz:

1- Hal komisyonculuğu kaldırılacak.

2- Yeni haller kurularak satıcı sayısının ve rekabetin artırılması, üretici ve üretici örgütlerinin satış imkanlarının artırılması öncelikli hedef olacak.

3- Ürünlerin bozulmasını engellemek için depolama, ambalaj, nakliyat konularında yeni standartlar uygulamaya konulacak.

Yapılan açıklamalar ışığında değerlendirme yaparsak; komisyonculuğun kaldırılması ilk bakışta aracıları kaldırmak anlamına geldiği için memnuniyetle karşılanıyor. Çünkü, kamuoyunda sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın tek sorumlusu komisyoncu olarak biliniyor.

Oysa, Hal Yasası’nda da belirtildiği gibi; “komisyoncular, alıcı ve satıcı arasında aracılık etmek, onların haklarını gözetmek, meslekî bilgi ve deneyimlerine dayanarak piyasanın durumu hakkında en doğru bilgileri aktarmak ve piyasanın oluşumuna katkı sağlamakla görevli kişilerdir.”

Komisyoncu yüzde 8 yasal kesinti dışında bir para alamaz.

Yerine işleyen bir mekanizma konulmadan komisyonculuğun kaldırılması,üretimden tüketime kadar pazarlama kanalında ciddi sorunlara neden olur.

Üretimi kim yapacak?

Bugün gelinen noktada tüketim bölgelerinde komisyoncu neredeyse yok gibi. Komisyoncuların yerini tüccar aldı. Fakat, üretim bölgelerinde komisyoncuların önemli rolü var. Antalya gibi üretim bölgelerinde, yaş meyve ve sebze komisyoncusu sadece ürüne aracılık yapmıyor. Üretimi sağlayan kişi konumuna geldi.

Üreticiye üretim girdilerini sağlayan,mali destekte bulunan ve ürünü pazarlayan bir yapıda hizmet veriyor. Üretici bir araya gelerek örgütlenmediği için( bazı olumlu örnekleri var), kurulan üretici birliklerine ticaret yapma hakkı verilmediği için bu görevi komisyoncular üstlendi. Bunun doğru olduğunu savunmuyorum. Ama, böyle bir yapı oluştu.
Oluşan bu yapı nedeniyle komisyonculuğu kaldırdığınızda öncelikle üretim olumsuz etkilenecektir. Ürünlerin satışını kim yapacak? Üretim bölgelerinden tüketim bölgelerine ürünün pazarlanmasını kim sağlayacak? Bunun yerine ne konulacak? Bütün bunların detaylı olarak ele alınması ve çözüm sunulması gerekiyor.

Maliyet artışı önlenmeden fiyat düşmez

Sebze ve meyve üretiminde asıl sorun komisyoncular, ürünlerin soğuk zincirde taşınmaması,fire ve kayıp oranları değil.Bunlar da önemli sorunlardır. Fakat asıl sorun yüksek üretim maliyetidir. Bu maliyet sadece dışa bağımlı olduğumuz girdi fiyatlarından kaynaklanmıyor. Üretimin yapıldığı arazi maliyetinden başlıyor.
Üretimin önemli bölümü kiralanan arazilerde yapılıyor. Üretim yapan çiftçi tarla kiralıyor. Kira bedelleri çok yüksek. Bu, üretim maliyetini artırıyor. Tarla sahibi vergi ödemeden yüksek kira geliri elde ederken, devletin verdiği destekleri de alıyor. Tarlada üretim yapan çiftçi ise hem tarla kirası ödüyor hem de hiç bir destekten yararlanamıyor. Bu da ürün fiyatını artıran önemli faktörlerden birisi. Hal Yasası’ndaki değişikliklerden önce işin kaynağındaki üretim sorununu, çiftçinin sorununa çözüm bulmak gerekiyor.

Market egemenliğine son verilmeli

Yaş meyve ve sebze fiyatlarını artıran faktörlerden birisi de marketlere verilen imtiyazlar ve fiyat belirleme yetkisi. Market zincirleri üreticiden doğrudan ürün alabiliyor. Ürün alırken yüzde 25’i fire olacak diye düşük fiyat veriyor. Satarken de fire oranı yüksek diye , yüksek fiyatla satıyor. Bu da fiyat artışında önemli bir faktör. Hal Yasası’nın değiştirilmesi ile marketlere verilen bu imtiyazlar daha da genişletilirse fiyatları düşürmek hayal olur.

Nasıl bir model?

Sebze ve meyve hallerinin etkin çalışması için, market zincirleri, ve turizm işletmelerine tanınan üreticiden doğrudan ürün alma imtiyazının kaldırılarak hallerin yeniden birincil pazar olması sağlanmalı. Sektörde her meslek grubunun tanımı,görev ve yetkileri yeniden ve net olarak belirlenmeli. Haller “Sebze ve Meyve Ürün Borsası” şeklinde bir yapılanmaya kavuşturulmalı.Üreticinin ürününü değerinde sattığı, ürünlerin uluslararası akredite laboratuarda analizinin yapıldığı böyle bir yapı kurulabilirse o zaman üreticiden tüketiciye sağlıklı ürünler daha uygun fiyata ulaşabilir.

Konya Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği yönetimi bir süreden beri Konya’da bölgesel hal kurulması için çaba gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde bu konudaki çalışmaları Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Sağlık Politikaları Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’na ilettiler.

Konya’da kurulacak teknoloji yoğun yaş meyve sebze hali ve entegre lojistik merkezi kapsamında paketleme tesisi, analiz laboratuarı,ihracat birimi,ticaret merkezi, meyve suyu üretim tesisi olacak. Projeye ilişkin ayrıntıları daha önce bu sütunda paylaşmıştık. O yazıyı http://www.tarimdunyasi.net/2017/02/16/hal-yasasina-uygun-ilk-bolgesel-hal-konyaya-kurulacak/ linkinden okuyabilirsiniz.

Özetle, yıllardır ülkeyi yönetenler, “Hal Yasası değişirse, yaş meyve ve sebze fiyatı ucuzlar” yanılgısı içindeler. Sebze ve meyve fiyatının üreticide ucuz tüketicide pahalı olmaması için üretimden başlanarak maliyetlerin düşürülmesi, gerçek üreticinin belirlenmesi ve desteklerin arazi sahibine değil üretene verilmesi, kayıp ve kaçakların azaltılması ve marketlerin yüksek kar hırsının önlenmesi gerekiyor. Bunun için Hal Yasası değişikliğine bile gerek yoktur.

kaynak:tarımdünyası.net, Ali Ekber Yıldırım

Related Posts

375 Sayılı KHK Ek-9’uncu Madde

Ek Madde 9 – (Ek: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre almakta olan personele, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II)…

Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında idareler yıllık ücretli izin hakkının kullanılmasına ilişkin olarak sözleşmenin uygulanması aşamasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53, 54…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

375 Sayılı KHK Ek-9’uncu Madde

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 46 views
375 Sayılı KHK Ek-9’uncu Madde

Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 46 views
Hizmet Alım Sözleşmelerinde Personelin Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Ekap Nedir? Ekap Ne İşe Yarar?

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 66 views
Ekap Nedir? Ekap Ne İşe Yarar?

2019 Belediye Meclis Üyesi Huzur Hakkı

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 36 views
2019 Belediye Meclis Üyesi Huzur Hakkı

Teslimin Gecikmesi Halinde İhtar Yapılmadan da Gecikme Cezası Kesilmesi Gerektiği Hakkında

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 32 views
Teslimin Gecikmesi Halinde İhtar Yapılmadan da Gecikme Cezası Kesilmesi Gerektiği Hakkında

Belediye İhalelerine Belediye Şirketleri Katılabilir mi?

  • By admin
  • Aralık 18, 2024
  • 108 views
Belediye İhalelerine Belediye Şirketleri Katılabilir mi?