Kurumsal Risk Yönetimi ve İç Denetçinin Görevleri
Değerli Arkadaşlar,
Bu gün Kurumsal Risk Yönetiminin kapsamı ve bu kapsam dahilinde iç denetçilerin riayet etmesi gereken hususları birlikte değerlendireceğiz.
Amaçlara ulaşılması üzerinde etkisi olacak bir olayın meydana gelme ihtimali olarak tanımlanan risk kavramına, kullanım alanına göre, farklı anlamların yüklendiğini görmekteyiz. Zamanla, risk kavramı, beraberinde riskle mücadeleyi gündeme getirmiş ve bu süreçte ilk aşamada, iş hayatında yaşanan olaylarında da etkisi ile sadece sınırlı sayıda uzmanın risklerle mücadelesi şeklinde konuya yaklaşılmıştır.
Ancak, bu yaklaşım tarzının süreçlerini birbirinden soyutlamak suretiyle, yetersiz çözümler ürettiğinin görülmesi üzerine, risklerle mücadelede geleneksel risk yönetimi anlayışından, kurumsal risk yönetimi anlayışına geçilmiştir. Söz konusu anlayışa göre, artık olaylara sistematik bakış açısı geliştirilerek, daha entegre analizler yapılmakta ve süreçte edilgen bir konumdan, proaktif bir hareket tarzına geçilmektedir. Bu kapsamda her riskin bir fırsatı içerdiği gibi, her fırsatın da bir riski içerdiği ilkesi unutulmamalıdır.
Geçmişte uluslararası işletmelerde yaşanan ve finansal boyutları yüksek hile ve usulsüzlüklerden sonra “Kurumsal Risk Yönetimi”, “İç Denetim” kavramlarının öneminin arttığı, birbirinden ayrılamayacak kadar yakın ilişkide oldukları anlaşılmıştır. Artarak benimsenen bu anlayış içerisinde risklerle mücadelede iç denetim faaliyetine de elbette çeşitli görevler düşmektedir.
Güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetleri ile kuruma değer katan bir yapıya sahip olan iç denetim faaliyetlerini sürecin dışında düşünmek mümkün değildir. İç denetimin bu süreçteki temel görevi, iç kontrol sisteminin etkili bir şekilde işlemesini sağlama ve Kurumsal Risk Yönetimi (KRY) kapsamındaki aktivitelerinin yeterliliği konusunda kuruma güvence sağlamak olarak özetlenebilir.