5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Kamu Harcama Sisteminde
Yapılan Düzenlemeler-I
GİRİŞ
Kamu yönetiminde yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde
kamu harcama sürecini daha hızlı ve sağlam esaslara bağlamak, kamu
mali yönetim sistemimizde disiplin, hesap verilebilirlik ve saydamlığın,
kamu kaynaklarının kullanılmasında etkinlik, verimlilik ve ekonomikliğin
sağlanması, sistemdeki dağınıklığın giderilmesi amacıyla 24.12.2003
tarihinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
yayımlanmıştır.
Kanunun genel gerekçesinde; bu Kanun ile bütçe kapsamının
genişletilmesi suretiyle bütçe hakkının en iyi şekilde kullanılması, bütçe
hazırlama ve uygulama sürecinde etkinliğin arttırılması, mali yönetimde
şeffaflığın sağlanması, sağlıklı bir hesap verme mekanizması ile
harcama sürecinde yetki – sorumluluk dengesinin yeniden kurulması,
etkin bir iç kontrol sisteminin oluşturulması ve bu suretle çağdaş
gelişmelere uygun yeni bir kamu mali yönetim sistemi oluşturulması
öngörülmektedir.
Söz konusu Kanun 01.01.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununu yürürlükten kaldırmaktadır.
Bu yazımızda 5018 sayılı Kanun ile kamu harcama sistemimizde
yapılan temel düzenlemeler irdelenecek ve söz konusu düzenlemelerin
kamu harcama sistemimizin yapısı ve sorunları karşısındaki olumlu ve
olumsuz yönleri konusunda değerlendirmeler yapılacaktır.
Kanunda kamu mali yönetimi ve denetimi açısından getirilen
önemli düzenlemeler şu başlıklar halinde ele alınabilir:
I. KAPSAM YÖNÜNDEN
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu sadece devlet tüzel
kişiliğine dahil (genel bütçeli) idareler ile özel mevzuatlarındaki hükümler
saklı kalmak üzere katma bütçeli idareler ile özel bütçe (mahalli)
idarelerin mali yönetim ve denetimlerini kapsamasına karşın, 5018 sayılı
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu;
1- Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik
kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki
kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü kapsar.
2- Avrupa Birliği fonları ile yurt içi ve yurt dışından kamu
idarelerine sağlanan kaynakların kullanımı ve kontrolü de uluslararası
anlaşmaların hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun hükümlerine
tabidir.
3- Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bu Kanunun sadece
tanımlar, mali saydamlık, hesap verme sorumluluğu, bütçe türleri ve
kapsamı, merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması ve görüşülmesi,
kamu yatırım projeleri, genel uygunluk bildirimi, kamu hesapları ve mali
istatistikler, dış denetim kamu idarelerinin sorumluluğu ile ilgili
hükümlerin yer aldığı 3, 7, 8, 12, 15, 17, 18, 19, 25, 43, 47, 48, 49, 50,
51, 52, 53, 54, 68 ve 76’ncı maddelerine tabidir.
Kanunda yapılan bu düzenlemelerle daha önceden 1050 sayılı
Muhasebe-i Umumiye Kanununa tabi olmayan örneğin TODAİ,
TÜBİTAK, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, TRT, TSE, Milli
Prodüktivite Merkezi, MTA, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Toplu Konut
İdaresi Başkanlığı, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, RTÜK, SPK,
Kamu İhale Kurumu, BDDK, Rekabet Kurumu, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu, T.C Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR gibi kurum ve
kuruluşlar mali yönetim ve denetim bakımından bu Kanun hükümlerine
tabi olacaklardır.
Diğer taraftan Kanunun kapsam alanı konu itibariyle de
genişletilmiş ve kanunda geniş şekilde tanımlanmış kamu gelir ve
giderleri, taşınır ve taşınmaz mallar ile kamu borç yönetimini kapsayacak
hükümlere yer verilmiştir.
Kanunun kapsam alanının genişletilmesi açısından yapılan
düzenlemeler kamu mali yönetiminde ortak standartların uygulanması ve
disiplin, bütünlük ve şeffaflığın sağlanması açısından gerekli ve olumlu
düzenlemelerdir.