“Dünyanın birçok ülkesine ait çalgıların aileleri var. Yaylılar, üflemeliler, vurmalıların hep bir ailesi var. Dolayısıyla Türk müziğimizdeki bağlamamızın da bir ailesinin oluşturulmasının peşine düştük” diyen Sancak, “Eskiden bu yana bağlamanın ailesiyle uğraşan ustalarımız var.Bağlama ailesine neler kazandırılabilir diye düşünüldüğünde bas bağlamanın kendi yerini bulabileceğine inandık” ifadesini kullandı. Bas bağlama ve bağlama ailesini zenginleştirebilmek için daha önce 3 telli tasarlanan bas bağlamayı 4, 5, 6 telliye çıkarabilmek veya türevlerini akustik, elektro, elektro akustik gibi kullanılacak yerlerin zengin hale gelebilmesi için uzun süredir çalışma yaptığını anlatan Sancak, şöyle konuştu: “Bas bağlama ilk tasarlandığı yıllarda özel albümlerde kullanılmış.TRT radyolarında, Kültür Bakanlığı korolarında ve belediye konservatuvarlarında kullanılmış. Bu da bas bağlamaya ne kadar ihtiyaç duyulduğunun göstergesi.Sonrasında bas bağlama yapan ve çalan ustaların çok az sayıda olması sebebiyle bas bağlama bir kenarda kaldı.Günümüz müziğiyle uğraştığımızda iki farklı çalgıyı yan yana koyduğumuzda 3’üncü, 4’üncü çalgı isteniyor ve bas ses ihtiyacı çıkıyor. Bas bağlamayı müziğimize tam anlamıyla kazandırdıktan sonra birçok şeyin daha düzgün ifade edilebileceğini düşünüyorum.” “Bas bağlama icrası zaman ister” Bağlamayla bas bağlama arasında büyük farklılıklar olmadığını, bir bağlama ustasının bas bağlamadan bağlama kadar yüksek icra alamayabileceğini ancak bağlamanın motiflerinin, tavrının ve dokusunun aynı şekilde bas bağlamaya da aktarılabileceğini belirten Sancak, bağlamayı iyi çalan bir kişinin bas bağlamayı bir anda çalamayacağını, onunla zaman geçirmesi, onu tanıması gerektiğini ifade etti.Bas bağlamayı kendisinin icat etmediğini ancak unutulan bu çalgının yeniden gün yüzüne çıkartılması ve tasarladığı bas bağlama ailesini Türk müziğine kazandırmak istediğini belirten Sancak, “Türk halk müziğimiz Anadolu’nun her yerinde varsa, artık bas bağlamamızın da öyle olabileceğini ve bunların birbiriyle bütün olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.Yeni bas bağlamalar tasarlayarak işlevselliğini artırdı Bas bağlamanın ilk tasarlandığında 3 telli olduğunu ancak bağlamanın akort çeşitliliği nedeniyle 3 tellinin yeterli gelmemesi üzerine 6 telliye kadar çıktığını anlatan Sancak, bugüne kadar bağlamada motifli eşik, burguluk modeli, 60 santimetre tekne boyu olan alto bağlama ve 10 telli bas çalgı gibi müzik aletleri tasarladığını dile getirdi.Bas bağlamanın kullanıldığı yerlerin sadece ses kayıt stüdyoları olmadığına değinen Sancak, şunları kaydetti: “Açık hava konserlerinde de kullanılmaya başlandı, canlı müziklerde ve orkestralarda da. Artık bağlama dijital ortamlarda kullanılmaya başlandı. Dolayısıyla akustik bir duyuma ihtiyaç kalmadı. Sonuçta tamamen elektromanyetik mantıkla yapılıyor. Birkaç tane 6 telli bas bağlama yaptıktan sonra neden 10 tellinin olamayacağını düşündüm. Bu benim kendi özel çalgım oldu. Henüz bu 10 telliden istek ve sipariş gelmedi ama bu 10 tellinin bende ayrı bir yeri var.” Sancak, 10 telli bas çalgıyı ölçülendirirken zorlandığını, yapım sürecinin de birkaç ay aldığını vurgulayarak, “Aşık” ismini verdiği çalgıyı babasına armağan ettiğini sözlerine ekledi.
admin
