YMM MESLEĞİNİN EKONOMİ VE SANAYİ GELİŞİMİNE ENGELİ
1-SANAYİ İŞLETMELERİNİN REKABET AVANTAJINA YMM MESLEĞİNİN OLUMSUZ ETKİSİ
En başarılı büyük şirketlerin çoğu artık, onlarca ülkede yüzlerce şirketle bağlantı kuran çetrefil tedarik zinciri ağları ile ‘sanal küresel fabrikalarda’ üretim yapıyor. Gittikçe daha fazla ürün piyasasının ve yüzyüze etkileşim gerektirmeyen hizmet piyasalarının değeri artık küresel ücretli çalışanların giderek daha da büyük oranın artık, sadece her ülkedeki ücretli çalışanlarla değil aynı zamanda diğer makinelerle ve bilgisayar şebekeleriyle bağlantılı zeki makinelerle yarışması gerekiyor.20 Yoğun rekabet savaşı işletmeleri ve ülkeleri beklemektedir. Burada finansal raporlama ve muhasebe güvenirliğine şüphe bırakılmıyacak şekilde algı yerleşmesi gerekir. Çünkü artık şirketlerin değeride algı yönetir algısal değerler söz konusudur. Ekonomik sistemler, doğal sistemler değildir. Ekonomik mevzuat ya da buluş ve yeniliğin evrimsel bir süreciyle yaratılmış toplumsal bir organizasyondur.
İşletmelere sunulan finansal bilgileri karar alıcılar açısından doğru, güvenilir, şeffaf anlaşılır olması gerekir. Tüm bunları sağlayan muhasebeci ve denetçi mesleğidir. Ancak YMM bürokrasi etkisiyle kamuoyu vergisel denetim korkusu işletmelerin rasyonel, şeffaf, ticari rekabet edecek yönüyle muhasebe kayıtlarını tutmasında ziyade mali denetim korkusal baskıyla vergisel amaçla tutulmaktadır. Oysa muhasebe dünyanın her yerinde ticari amaca göre tutulur. (Uluslar arası muhasebe sıtandartları esastır.) Ticari şeffaflığı ve doğruluğu ulusal vergi kanunları olarakta doğru kabul edilmektedir. Ancak dünya da YMM benzeri olmayan ünvanla bu mesleğin ihdası işletmelerin ticari ve sanayi rekabet kriterlerine yatırım ve getirisinden ziyade vergisel boyuta yönelik işletmeleri yönlendirmektedir. Çağımızın gelişen teknolojisinin hangi mal ve hizmetin menşesi sahipleri kimler olduğu bilinmeyen bir dünya a.ş. söz edilmektedir. Yani muhasebe mesleği patronun kim olduğunundan ziyade işletme yönetimine şeffaf, güvenilir, doğru raporlama bilgisinin işletme yönetimine sunmakla yükümlüdür. Bir bağımsız denetimin denetlenmiş finansal raporların doğruluk güvencesi vermekle yükümlüdür. Raporlarda güvensizlik ve şüphecilik işletmenin gelişiminin ve ekonominin yükselişini engellemektedir. Dolayısıyla YMM unvanlı mesleğin vergi usul kanunu mükerrer 227. Maddesinin tasdik ve iade kavramı adı altında vergi idaresince bir hak imtiyazın tanınmasını işletmelerin rekabet edebilmesini, piyasaların gelişmesini engellemektedir. Dün sanayimizin mucid grişimcileri Nuri Demirağan, Vecihi Hürkuş, Necmedin Erbakan Ve Şakir Zümreleri engelendiği gibi bugünde muhasebe ve denetim mesleğinin gelişimi ve kurumsalaşmasını engelenmemelidir. Şuan ülkemizde 5 adet devasa büyüklükte Amerikan firması muhasebe ve denetim konusunda faliyet gösteriyor ülkemizin sanayisinin değer algısı yabancıya bağlı öz evladından yoksun kalmaktadır. YMM mesleğinin varlığı sanayimiz açısından engeller teşkil etmektedir.
1-Muhasebe sisteminin gelişimi standartların uyumluluğuyla hiçbir ilgisi olmayan vergi idaresinin kayıtlı bilgilerin mükellef nezdinde YMM raporuyla vergi idaresine raporlanıp sunulması işletmelere maliyet ve külfet getirmektedir. Kamu geliri açısından hiçbir güvence etkisi yoktur.
2-Bağımsız denetçi tarafından denetlenmiş finansal raporların doğruluğuna güvence vermesine rağmen vergi idaresince vergisel yükümlülüklerin doğru kabul edilmemesinin işletmenin tüm finansal verileride şüphe getirir. Ticari hükme göre tüm ölçü ve değerlerin doğru güvencesini sağlamasına rağmen uluslar arası finansal raporlama standartlarına uygunluğunu güvence verilmesine rağmen sadece vergisel boyuta tüm güvenceyide şüpheye getirir. Bu da işletmenin rekabet etme gücünü piyasa değerini riskli hale getirir.
3-Piyasaların gelişimi güvencesi bağımsız denetçilerle denetlenmiş finansal raporların, güvencesiyle gelişir. Piyasadaki hisse değerleri işletmelerin finansal raporların denetim riskine göre değerlendirilir. Finansal raporların vergisel denetim riski ve güvencesi yeterince verilmiyorsa veya verilen güvence doğruluk güvence raporu vergi idaresince kabullenmemesi piyasa risk taşımakta olup piyasaya giriş ve çıkışlar ürkek olur. Hisse değerleri hak ettiği değerlerin altında işlem görür.
4-Bağımsız denetçi tarafından denetlenmiş finansal raporların doğruluk güvencesini vermesine rağmen vergisel bazında güvencenin kabul edilmemesi işletmeler açısından risk belirsizlikleri korunduğunda kredi maliyetleri ve tadarik maliyetleri artar. Yatırım maliyetleri artırmaktadir. Yatırım analizi sermaye varlıklarının fiyatlarının belirlenmesiyle başlar. Sermaye fonların, maliyetin artrılması ürün ve hizmet maliyetleri arttığı gibi firmalarin piyasa koşularına uyulması için gerekli yatırımların yapılmasında geri kalmak zorunda kalırlar. Ulusal işletmeler iki tercihle başbaşa kalırlar ya kapatacaklar ya da satacaklar üçünçü yol bulunmamaktadır.
5-Araştırma ve geliştirme yönünde engel teşkil edilmektedir. işletmelerin araştırma geliştirme işlemleri için harcadıkları harcama belgeleri elektronik ortamla Tübitak nezdinde gönderilmektedir. Tübitak yetkililerine araştırma faaliyetleri yerinde kontrol her safhasında gözetlenme ve safha gelişim raporlarını almasına rağmen bu işlemleri YMM tarafından onaylatma zorunluluğu ARGE maliyeti arttırma ve ARGE yapma teşebüsünü engellemektedir.
2-MAKRO EKONOMİ GELİŞİMİ AÇISINDAN YMM ENGELİ
1-Ülkenin Menkul borsasının güvensizliği yabancı sermaye giriş ve çıkışlarını ürkmektedir. Çünkü bağımsız denetim raporları vergisel güvence açısından vergi idaresince kabullenmemesi borsanın riskli ve güvensiz algılamaktadır. Oysa sermaye her türlü riskten minimize edilmiş borsalara yönelir. Piyasa oyuncuları önyargılı olmakla kalmayıp, önyargılarıyla olayların akışını etkileyebilirler. Bu piyasaların gelecekteki olayları doğru olarak ön görmesi olarak algılanabilir ama aslında olan, bugünkü beklentilerin gelecekteki olaylarla örtüşmesi değil, gelecekteki olayların bugünkü beklentiler tarafından şekilendirilmesidir.21
2-Borsanın riskli algılanması işletmelerin kaynak bulmasında çekeceği zorlukları yatırımları engellemektedir. Bu da işsizliği ve vergisel gelirleri azaltmaktadır. Vergisel amaçla vergi dairesi bağımsız denetçi raporu kabullenmemesi sadece YMM’lere özel bir imtiyaz tanınması yatırımları ve amaçlanan vergi gelirlerini azaltmaktadır. Amacından ziyade ters etki yaratmaktadır.
3-Ülkedeki tasarruf sahipleri piyasanın finansal tabloları doğruluk güvencesini vergi idaresininde şüphelenmesi finansal raporların risk taşıdığı yönündeki algısıyla tasarruf sahipleri borsadan ürkerler. Dolayısıyla tasarruflar yatırıma dönüşmeden atıl kalır. Bu da ülkenin zenginliğini endüstriyel gelişimi rekabet gücünü kaybetmesine neden olur. Tasaruf sahipleri elindeki hisse değerleri sabah uyandığında hissesini aldığı firmanın incelemeye girdiğini öğrendiği anda varlığını kayıp etme riskiyle karşı karşıya kalır. Onun için finansal piyasaların gücünün artması ve uluslararası bir nitelik kazanması, ulusal hükümetlerin gücünü kaçınılmaz bir şekilde sınırlamıştır. Bunlar artık ekonomik politikalarını saptarken, bunun dünya finansal topluluğu tarafından nasıl algılanacağına dikkat etmek zorunda.22Aksi takdirde ülkenin finansal ihtiyaçlarını karşılanmakta zorlanılır. Sosyal adalet, bireysel onur ile özel ve politik güç merkezlerinden bağımsızlığa dayanır. Onur ve bağımsızlık en iyi gelirin doğru ya da adil değişim aracılığıyla alındığı bir ekonomik düzen sağlanabilir.23Merkezi politik endişeden arındrılmış piyasalara güvence verilmektedir. Piyasa mekanizmasi yasal güvence sağlanmış kurallarla işler.
4-Tasarruf sahipleri piyasa hisse senedi almasındaki gaye kar elde etmektir. Vergi konusu işletmelerin sağladığı kar ve menfaatlerdir. Bağımsız denetçinin denetim raporu konusu finansal tabloların doğru ölçme doğru güvenirlik güvencesinin verilmesidir. Menfaat grupları, kar ve menfaat paylarının bağımsız denetim raporu güvencesinin kabul edilmesi, vergi konusu olarakta bu kar ve menfaatle ilgili raporun güvence olarak kabul edilmemesi çelişkidir, güvensizlik oluşturmaktadır. Piyasayı olumsuz etkilemesi doğaldır. Güven üyelerin ortaklaşa paylaştığı normlara dayalı, düzenli, dürüst ve iş birliği yönünde davranan bir toplum ortaya çıkarması beklenilir. Sosyal gruplar, işbirliğine girmeyi uzun dönemi kişisel çıkarlarına uygun bulan rasyonel bireyler arasında gönüllü bir sözleşme sonucudur. Sözleşme bir yasal çerçevede tüm bireylere güven sağlar.24 Eğer bir çelişki bir risk sözleşmede ve yasada varsa güvensizlik oluşturur.
Kanunlar birçok işi başarıyla yerine getiriyor. Bunlardan biri ekonomik refah için gerekli olan makul miktarlarda geliştirilmiş güven yaratmaktır.25 Vergi usul kanunu mükerrer 227. Madde YMM tasdik raporu istenmesi ve bağımsız denetçinin denetim raporunun vergisel güvence olarak kabul edilmemesi yasal güvensizlik oluşturmaktadır. İnsanın ekonomik süreç içerisinde kendi maddi varlığını maksimize etmeyi amaçlayan esas olarak rasyonel ve bencil bireyler olduğunu varsayar neo-klasik düşünce.26 Çıkarlarını daha büyük pazarlarda garanti eden piyasalarda arar. Piyasalarla ilgili güvensizliği Zak finansal güvence dergisinde şu ifadeler kullanılmıştır: ‘Analizimiz bize aynı zamanda güvenin yeterli düzeyde düşük olması durumunda, yatırımında, geliri durgunlaştıracak hatta eksiltilecek kadar düşük olcağını göstermiştir.’ Ekonomistler bu duruma yoksulluk tuzağı derler ve bir toplum bu tuzağa bir kere bile düşse gidişat aşağıya doğru ilerleyen güven eksikliği sarmalıyla sonuçlanır. Yoksulluk tuzağının başlıca nedeni düşük seviyede genişletilmiş güven ile sonuçlanan etkisiz yasal yapılar ve dolayısıyla daha az yatırım olduğu göstergesidir diyor Zak.27 Vergi usul kanunu bu şekliyle piyasayı olumsuz etkilemektedir.
SONUÇ
20.yy son çeyreğinde bilgi teknoloji alanında gerçekleşen yeni gelişmeler toplumları ve işletmeleri son derece etkiledi. Yeni iş yapma yöntemleri ve teknikleri ortaya çıktı. İşletmelerde bilgisayar teknolojisi, bilişim sistemleri kullanımı ile ürünler, ürün maliyet yapısı ve aynı zamanda üretim teknikleri, üretim sürecinde kullanılan makina techizat ve teknikleri büyük ve hızlı değişime girdi. Birçok insan iletişim ve irtibat kullanımı hızlandığı gibi mal ve hizmetlerin üretimi, satımı ulusal boyuttan ziyade uluslararası boyuta genişledi. Toplumsal alışkanlıkların değişimi ve insanların, nesnelerin, mekanların, bilginin büyüyen çok yönlü geçişkenliğiyle organizasyonlar ve işletmeler karşı karşıya kaldılar.
Rekabetçi kalabilmek için işletmelerin global bir duruş elde etmesi gerekir. Global alanda etkili olabilmesi için işletmelerin ve organizasyonların muhasebe sistemleri mükemmel, açık, raporlanmış bilgilerle yönetim karalarına yardımcı olmuş ve finansal raporların doğruluk derecesine şüphe getirmeyecek derecede bağımsız denetim güvencesiyle mümkündür. Piyasaların işleyişi finansal raporların güvencesini yasal kurallara bağlanmış güvenceye şüphe getirmeyecek herhangi bir kanunu tehditten arındırılmış şekliyle mümkündür.
Ülkemizde dünyada bulunmayan yeminli mali müşavirlik mesleği varlığı nedeniyle işletmelerin uluslar arası standartlara göre muhasebe sistemlerinin kurulmasına ve gelişmesine engel teşkil edilmektedir. YMM’nin varlığı firmalarımızın muhasebe ve denetim işlevliğini gölgelemesi nedeniyle bu mesleğin işletmelere sağlayacağı rekabet avantaj bilincinden yoksun kalmaya nedendir. Yüksek teknolojinin
sürekli gelişmesi ve değişimi işletmelerin hızlı ve doğru karar alabilmeleri için muhasebe sistemlerinin doğru raporlanmış bilgilere dayanılarak alması mümkündür.
Vergi usul kanununun 227. maddesi tasdik adı altında YMM raporu istenmesi yasal olmadığı gibi bağımsız denetçi raporu doğruluk güvencesini zedelemekte olup piysaları tedirgin yatırım maliyetlerini arttırmasına, ülke sanayinin gelişmesine, işsizliğin arttılmasına, piyasa spesifik hareketlerinin oluşmasına nedendir. İşletmelerin kurumsal firma haline dönüşmesine uluslarası işbirliklerine fon bulma konusunda zorluklar çekilmektedir. Sanayi motoru olan muhasebe ve denetim mesleği olmadan sanayinin gelişimi olmaz. YMM mesleğin mevcudiyeti sanayin teklenmesine pusulanin şaşirmasina sanayi gemisini kayalara toslanmasına nedendir.
ÖNERİLER
1.Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece muhasebeci ve denetim mesleğinin olması gerekir. Her iki mesleğinde bilgi ve analiz kabiliyet ve becerileri dünyanın gelişmiş ülkeler seviyesine çıkartmak mesleki enstütiler kurarak mastır eğitim seviyesine ulaşmak.
2.Denetlenmiş bağımsız denetçi raporlarının verilen doğruluk güvencesi vergi usul kanununcada vergisel açıdan da doğruluk güvencesi kabullenmek. Raporaların mesleki sorumluk güvencesi getirmek.
3.Bu mükerrer 227.maddesi mulga edilmesi yeniden meslek örgütlerinin görüşleri doğrulştusunda tanzim edilmesi.
4.YMM unvanını mugal edilmesi 3568 sayılı yasada gerekli düzenlemeler yaparak meslek teşkilatlarının görüşü alınarak TÜRMOB yapısının mugal edilmesi muhasebe ve bağımsız denetiçilerin yeniden meslek teşkilatı olarak düzenlenmesi.
5.Düzgün reklabet edebilir kurumsal bağımsız denetim ve muhasebe organizasyonları kurulmasına teşvik edilmesi, dünya da rekabet edebilir raporları saygınlık katabilecek niteliğe kavuşmasına teşvik etmek.
Ülkemizin kalkınması ve mesleğin gelişmesinde göstereceğimiz gayretlerimizde Allah yar ve yardımcımız olsun.
Saygılarımla
BD & SMMM
ABDURRAHMAN FİLİZ
KAYNAKÇA
Al Gore, Gelecek, çev: Çağlar Kök-Ebru Kızıldağ, Medicat, 2014
Alan Greenpan, Türbülans Çağı, Boyner Yayınları, 2008
Boone & Kurtz, Çağdaş İşletme, edit. Azmi Yalçın, Nobel Yayınları
Chris Freeman Luc Soete, Yenilik İktisadı, çev: Ergun Türkcan, Tübitak Yayınları
Daren Acemoğlu, James A. Robınson, Ulusların Düşüşü, Doğan Kitap,2013
Dov Seıdman, How, çev: Dilan Sarıoğlu, Mediacat, 2012
Erol Eren, Çağdaş Stratejik Yönetim ve İşletme Politikaları, Beta Yayıcılık, 2002.
Ersin Güredin, Denetim ve Güvence Hizmetleri, Türkmen Kitabevi, 2010
Francıs Fukuyama, Güven, çev: Ahmet Buğdaycı, İŞ Bankası Y. 1998
Frederick Betz, Teknolojik Yenilik Yönetimi, çev: Pınar Güran, Tubitak y.2010
John A. Pearcell, Richard B. Robinson. çev: Mehmet Berce, 2015
Hamish Mcrae, 2020 yılında Dünya, çev: Zülfü Dicleli, Anadolu Grup y.1996
Hasan Kaval, Muhasebe Denetimi, Gazi Kitapevi, 2008
Hayri Ülgen, S. Kadir Mirze, İşletmelerde Stratejik Yönetimi, Literatür yayınları, 2004
Hyman P minsky, İstikrarsiz Bir Ekonominin İstikrarı, çev: Oğuz Esen, Efil Yayinlari, 2013
Nıall Ferguson, Paranin Yükselişi, çev: Barış Pala, YKY, 2011
Peter F. Drucker, Klasik Drucker, Bahçeşehir Üni. 2006