

Klasik Bütçe Sistemi
Geleneksel bütçe sisteminde denilen ve bütçe sistemlerinin en eskisi olan sistemde kamu giderlerinin öncelikle idari-siyasi kuruluşlara göre dağıtıldığı; daha sonra her kuruluş bütçesinin harcama kalemlerinin belirlendiği, bir yıllık esasa göre hazırlanıp uygulanan bütçe sistemi geleneksel, bir diğer adıyla idari bütçe sistemidir.
Girdi esaslı olan klasik bütçe sisteminde, her bir harcamacı kuruluşun
bütçesi bölümlere ayrılmakta; her bölüm içindeki maddeler de harcama
kalemlerinin tahmini tutarları belirtilmekte; maddelerin toplamı bölümleri;
bölümlerin toplamı ise kuruluşun bir yıllık gider tahminlerini vermektedir.
Toplam ödenek tutarı, kuruluşun bir yıl boyunca istihdam edeceği üretim
faktörlerine ödemesi gereken bedellere ilişkin harcama yapma iznidir;
karşılığında gerekli tutarda gelirin bulunması sonucunda harcamacı
kuruluşun, yapması beklenen kamu mal ve hizmetini üretip sunacağı
varsayılır. Kısaca, klasik bütçe sisteminde, hizmet miktarı ile bağlantı
kurulmadan, faaliyetin mali yönü ortaya konur; yani sadece girdilerin satın
alma veya kiralanma bedelleri ile finansman kaynakları dengelenmeye
çalışılır.
Harcama kalemlerine (bir kamu hizmetinin üretiminde kullanılan
girdilere) göre sınıflandırmada, her bakanlık ya da daire için önerilen
harcamalar bütçede madde madde sıralanır. Örneğin şu kadar görevli için bu
kadar maaş ya da ücret; şu kadar otomobil, makine, malzeme için şu kadar
harcama vb. harcamanın hangi işe harcanacağı ya da ne gibi bir yarar
sağlayacağı önem taşımaz. Önemli olan personel ya da satın alınan malzeme
için harcanacak paradır. Ağırlık, harcanan paranın miktarı ve bunun
muhasebe kayıtları ile sıkı bir denetiminin sağlanması üzerinde
yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla, harcamalar yapılan işler yerine alınan şeylere
(girdilere) göre ayrılmakta, her bir programın kaça mal olduğu
bilinmemekte, ancak girdilere ne kadar harcama yapıldığı öğrenilebilmektedir.
Bu bakımdan, sadece girdileri esas alması klasik bütçe sisteminin en büyük özelliğini teşkil eder.
Klasik bütçe görüşünün temelinde, devletin ekonomiye müdahale
etmemesi ve kamu hizmetlerinin çok sınırlı düzeyde kalması yatmaktadır.
Bütçe denkliği büyük önem taşımakta olup yalnızca bütçe açıkları değil, aynı
zamanda bütçe fazlaları da ekonominin doğal dengesi açısından sakıncalı
görülmüştür. Bütçe ödeneklerinin verilmesinde; kamu hizmetlerinin miktarı
ve nitelikleri değil, hizmetleri yapacak kuruluşların ihtiyaçları önemlidir. 9
YOLSUZLUK VE TÜRKİYE’ DE YOLSUZLUKLA MÜCADELE I-GİRİŞ: Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin başlıca sorunlarından biri, şüphesiz yolsuzluktur. Adeta amansız bir hastalık gibi ülkeleri saran yolsuzluk, ülke ekonomilerine…
ÖZET: İntibak işleminin belli bir sürede yapılması gerektiği yönünde yasal bir düzenlemenin olmamasının, kamu yönetimlerine sınırsız bir zaman kullanma ve kamu görevlilerini zarara uğratma olanağı vermeyeceği hakkında. Danıştay 5. Dairesinin…